I'd rather you didn't translate Turkish

I'd rather you didn't, just at this time.

Şimdi satmazsan iyi olur derim.

Thank you, I'd rather you didn't.

Teşekkürler, söylemeseniz daha iyi.

I'd rather you didn't.

Kalmasan daha iyi.

I'd rather you didn't.

Böyle söylememenizi tercih ederim.

I'd rather you didn't, darling.

Gelmemeni tercih ederim, sevgilim.

I'd rather you didn't bother him with questions just now.

Onu sorularla şimdi rahatsız etmenizi tavsiye etmem.

No, I'd rather you didn't imagine me as a German.

Hayır, beni Alman olarak düşünmemeni tercih ederim.

When you're with the Field Marshall, I'd rather you didn't mention that you saw me talk to her in the servant's room.

Mareşal'in yanına gittiğinde beni o kızla hizmetçi odasında konuşurken gördüğünü söylemezsin umarım.

I'd rather you didn't come in.

- İçeri gelmemeni tercih ederim.

But I'd rather you didn't get mixed up with him.

Onunla hiç ilişkiye geçmemiş olmanı tercih ederdim.

I'd rather Enrico didn't know you.

Enrico'nun seni tanımasını istemem.

If you don't mind, ma'am, I'd rather you didn't feed him.

Eğer sizi kırmayacaksam, madam, Ona yemek vermemenizi istiyorum.

If you happen to see Julia, I'd rather you didn't tell her I'm aboard.

Julia'yı görecek olursanız, ona benim gemide olduğumu söylemeyin.

I won't mention it, and I'd rather you didn't, if you don't mind.

Ben kimseye söylemeyeceğim, lütfen siz de söylemeyin.

I'd rather you didn't run off.

Böyle kaçar gibi gitmeseydiniz.

- No, darling, I'd rather you didn't.

- Hayır sevgilim, gelmesen daha iyi.

Steve, I'd rather you didn't say anything to anybody until I tell my brother.

Steve, ben abime söylemeden önce, kimseye bir şey söylememeni tercih ederim.

If you do perhaps you'd rather I didn't come.

Eğer istiyorsan belki benim gelmememi tercih edersin.

- I'd rather you didn't.

- Onlarla konuşabilir miyim?

I'd rather you didn't.

Yalnız gitmeyi tercih ederim.

- I'd rather you didn't.

- Okumamanı yeğlerdim.

I'd rather you didn't mention this to Mr. Guthrie.

Bunu bay Guthrie'ye söylememeni tercih ederdim.

I'd rather the police didn't find me with you.

Polisin beni seninle iken bulmasını istemem.

You see, I'd rather my wife didn't know about this.

Anlarsınız ya, eşimin bundan haberi olmasını istemiyorum.

I'd rather you didn't.

Yapmasan iyi edersin.

I'd rather you didn't come in here right now.

Sizin şu an gelmemenizi tercih ederim.

I'd rather you didn't talk to me again.

Sizinle bir daha konuşmak istemiyorum.

And if it's something nice I'd rather you didn't.

Eğer iyi bir şey ise söylememenizi tercih ederim.

I'd rather you didn't.

Bırakmamanı tercih ederim.

I'd rather have you ball me if you didn't have a bath... but I still wouldn't want you to ball me.

Eğer yıkanmadıysan sevişmeni tercih ederdim ama halen benimle sevişmeni istemiyorum.

I'd rather you didn't say crude things like that.

Böyle çirkin şeyler söylemeni tercih ederim.

I'd rather you didn't go, but I guess... whatever you want.

Gitmemeni tercih ederim ama sanırım sen nasıl istiyorsan.

I'd rather you didn't speak to them.

Bugün gidiyor musunuz, efendim?

- Darling, I'd rather you didn't come.

- Hayatım, gelmemeni tercih ederim.

- I'd rather you didn't.

- Ölmesen iyi olur.

I'd rather you didn't do it in Adair County, okay?

Adair County'de yaptırmasanız daha iyi olur, tamam mı?

- I'd rather you didn't.

- Öğretmemeni yeğlerim.

- I'd rather you didn't.

- Görmemeni yeğlerim.

- Lf you'd rather I didn't, old man...

- Dolanmamamı yeğlerseniz...

I'd just rather you didn't.

Benim için daha iyi olur.

I'd rather you didn't tell anyone.

Ben kimseye söylememeni istiyorum.

In a way, I'd rather you didn't stay with me. I've got a lot to do tonight.

Ayrıca benimle kalmamanı tercih ederim,... çünkü bu gece yapmam gereken bir sürü şey var.

- I'd rather you didn't.

- Gelmeseniz daha iyi

I'd rather you didn't.

Hiç gerek yok bence.

I'd rather you didn't. I'd be too miserable.

Söylememeni ve ıstırap çekmeyi tercih ederim.

And I'd rather that, you know, Joycie and Lenore didn't find out about it.

Joycie ve Lenore bunu öğrenmese daha iyi olur açıkçası.

But I'd rather you didn't mention it to Harcourt Smith.

Ama bundan Hartcourt Smith'e bahsetmemeni tercih ederim.

I'd rather hope you didn't mind for a very good reason which I can't discuss in front of unlisted man

İyi bir nedenden dolayı sakıncası yoksa rütbesiz birinin önünde açıklayamam

My son is asleep upstairs and I'd rather you didn't wake him.

Oğlum üst katta uyuyor. Uyandırmazsanız sevinirim.

I'd rather you didn't mention any of this to Peter, if you don't mind.

Bunların hiçbirinden Peter'e bahsetmemeni tercih ederim.

I'd rather you didn't.

Gelmeni istemiyorum.