English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'ld

I'ld translate Turkish

69,220 parallel translation
I'd come home after a gig with scotch on my dress, and I'll always have that stain on me and I'll always have to prove them wrong, and I can't... do it on Charlotte
Gösteri sonrasında elbisemin üstünde viski lekeleriyle dönerdim eve. Ve bu lekeyi her zaman taşıyacağım. Onların yanıldığını her zaman kanıtlamak zorundayım.
For 30 years, I searched, and...
30 yıldır, araştırdım ve
I shed blood for them, and they decided I knew too much, so they sent Copeland to kill me.
Onlar için kan döktüm, ve onlar çok şey bildiğime karar kıldılar, bu yüzden de Copeland'i beni öldürmek için gönderdiler.
I have a sense you're plugged into law enforcement. Yeah.
Kolluk kuvvetleriyle takıldığına dair bir his var içimde.
- Am I clear? - Got it.
- Anlaşıldı mı?
I made the cheerleading squad.
Amigo takımına katıldım.
That said, I need star power.
Bununla birlikte yıldız gücüne ihtiyacım var.
Now please, join me in welcoming to the field our very own River Vixens, and their special guest stars, my daughter, Josie and her Pussycats!
Şimdi sahaya River Kızlarını ve özel yıldız konukları kızım Josie ve Pussycats'i alkışlarla çağırıyoruz.
Full disclosure. I've had my share of emotional breakdowns.
Açıkçası benim de duygusal olarak dağıldığım anlar olmuştu.
I left.
Ayrıldım.
I'll get out of sight and guide you guys out.
- Anlaşıldı. Gözden kaybolup sizi yönlendireceğim.
I'm sorry. I do not know what this is about.
Üzgünüm, buraya neden çağrıldığımı bilmiyorum.
I love it!
Buna bayıldım.
Looks like I'm just in time for the fun.
Görünüşe göre tam zamanında eğlenceye katıldım.
I'm getting bored and hungry.
Sıkıldım ve acıkıyorum.
I can't, they're all canceled.
Katılamam, hepsi kapatıldı.
I know what it feels like to have people expect you to be something that you're not.
İnsanların senden olmadığın bir şey olmanı beklemesi nasıldır, bilirim.
I'm not skipping town or anything.
Kasabadan ayrıldığım falan yok.
I thought I saw lightning.
Yıldırım gördüğümü babama olduğumu gibi bana da çarptığını sandım. - Çarptı mı peki?
I admit when we arrived, I was taken by how young thou were.
İlk geldiğimizde ne kadar genç olduğuna kafamın takıldığını kabul etmeliyim.
I... I asked Norma, and... and she said that she couldn't deal, that it would break her, and so I left, all right?
Norma'ya sordum ve baş edemediğini onu kahredeceğini söyledi, ben de ayrıldım oradan.
I was a coward, and I left because I wanted to be with you.
Korkaktım ve seninle olmak istediğim için ayrıldım.
I can bring quail.
Bıldırcın getirebilirim.
And I absolutely love them.
Ve tam anlamıyla bayıldım.
And I have spent the last... two years pretending to know more than I do.
İki yıldır, kapasitemden fazlasını biliyormuş gibi yapıyorum.
And two years ago, things got really bad and... my mom wouldn't deal with it, so I left.
İki sene önce durum çok kötüleşti. Annem durumu ele almayınca ben de ayrıldım.
And I will make a motion in court to suppress your confession on the grounds that it was made during duress and cognitive impairment.
Baskı ve zihinsel yetersizlik durumunda yapıldığından duruşmada, ifadenin fesih edilmesini talep edeceğim.
That's great. I love that.
- Harika, bayıldım.
I know what that is.
Orada... - Nasıl yapıldığını biliyorum.
You are [Bleep] up, Jules Thomas, and I love it.
Muhteşem oldun, Jules Thomas ve buna bayıldım.
Ugh, when I saw you and Nate during the lockdown,
Uf, seninle Nate'i okul kapatıldığımda gördüğümde..
Oh, I love it!
Bayıldım!
I love it.
Bayıldım.
If you're wrong about Nolan and you need my help, tie a shoelace to the streetlight outside the Yonk, and I'll make contact.
Eğer Nolan hakkında yanıldıysan ve yardımıma ihtiyaç duyarsan, Yonk'un önündeki direğe bir ayakkabı bağcığı bağla, Seninle bağlantı kurarım.
She was part of my youth group that I run out of my church.
Ayrıldığım kilisemdeki gençlik grubuna üyeydi.
That's why I joined the re-enactment society.
Bu yüzden yeniden canlandırma topluluğuna katıldım.
"I actually I live in a joint family, I've been married for three years now."
"Ben aslında büyük bir aile içinde yaşıyorum, üç yıldır da evliyim."
I've been tracking these scumbags all over Europe for a few years.
Bu pislikleri birkaç yıldır Avrupa'da köşe bucak izliyorum.
It says, when I was nine years old I tried to steal a candy bar but then I freaked out and put it back, which then marked me as having too much self-respect to ever be considered for recruitment at any spy agency.
Ya da dokuz yaşındayken bir çikolata çalmaya çalışıp paniğe kapıldıktan sonra geri verdiğimi, bunun da herhangi bir istihbarat teşkilatına katılamayacak kadar özsaygım olduğunu gösterdiği yazıyor.
Guinevere, stuck, trapped in her castle, married to a man who was too old for me, who was off fighting his wars in his libraries, and I felt I had been cheated... of passion, of devotion... of true love,
Kulesinde sıkışmış, tuzağa düşürülmüş kütüphanesinde kavga eden kendisi için çık yaşlı bir adamla evlenmiş Gunievere gibi hissediyorum. Aldatıldığımı hissediyorum. Gerçek tutku, ihtiras aşk.
- Paris. - Ugh, I'm sick of Paris.
- Paris'ten sıkıldım yahu.
I have been sold like a broodmare.
Damızlık kısrak gibi satıldım.
I'd very much like to believe that Jon Snow is wrong.
Jon Snow'un yanıldığına inanmayı çok istiyorum.
I was stolen away by slavers.
Köle tacirleri tarafından kaçırıldım.
I'm tired of reading about the achievements of better men.
Benden iyi adamların başarılarını okumaktan sıkıldım.
And after I saw how trashed your lab was it looks like the bad guys knew about your research too.
Ve laboratuvarının ne kadar dağıldığına bakılırsa anlaşılan kötü adamlar da ne üzerinde çalıştığını biliyorlar.
Like, I've hung out with him a few times, help the orderlies trim his nails and stuff, but never like a real conversation conversation.
Birkaç kez takıldık, hastane görevlisine tırnaklarını kesmesinde yardım ettim ama aramız hiçbir zaman çok iyi değildi.
I loved your song.
Şarkına bayıldım.
Zoe, I'm getting really tired of this.
Zoe, çok sıkıldım bundan.
I like it.
Bayıldım.
And seeing how I was robbed of the opportunity before, I deserve a chance to be his father.
Daha önce fırsattan nasıl yoksun bırakıldığım görülüyor babası olmak için bir şansı hakediyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]