English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'll call her

I'll call her translate Turkish

1,217 parallel translation
Unless, eventually, I call her to see what's going on and she says she'll call me back, but then she doesn't.
Ama tabii, nihayetinde ben nasıl olduğunu öğrenmek için ararsam ve beni sonra arayacağını söyler ama aramazsa.
So I told her when she figures it out, give me a call. Maybe I'll still be around.
Ben de bunu hallettiğinde beni aramasını, belki boşta olacağımı söyledim.
- I'll call her.
- Onu arayacağım.
- Tell her I'll call her back.
Benim onu arayacağımı söyle.
All right, I'll just have to call her from Paris.
Pekala, Paris'e gittiğimizde ararım.
Okay, look, I'll just call her and tell her we can't make it.
Pekala, onu arayıp kliseye götüremeyeceğimizi söyleyeceğim.
I won't see you until tomorrow night, and I probably won't come back here afterwards... but I'll call you as soon as it's over.
Yarın geceye kadar seni görmeyeceğim, muhtemelen de, sonra buraya dönmeyeceğim de... ama her şey biter bitmez seni ararım.
- Tell her I'll call her back in ten.
- On dakika sonra onu arayacağımı söyle.
She criticised me, I'll call her a man-hater.
Beni eleştirdi. Ona erkek düşmanı diyeceğim.
I'll call her here.
Onu buraya çağıracağım.
I'll never sing after that. - If you trust her so much... call her here right away and get things clarified.
- Madem ona o kadar çok güveniyorsan... o zaman çağır ve gerçekleri dinle.
I'll call you later, just to check.
Belki sonra her şey yolunda mı diye sizi bir telefonla yoklarım. - Hayır!
I'll call you 30 minutes before each of them goes off.
Her birini patlatmadan 30 dakika önce seni arayacağım.
- I'll call her.
- Geldiğinizi söyleyeyim.
I'll call her.
Tamam, ararım ben onu.
Kyung-Ah... okay, I'll call her.
Kyung-Ah... tamam, onu da arayacağım.
I'll call you when we find her.
Onu bulduğumuzda seni ararım.
Before I was the Slayer, I was... well, I don't want to say shallow, but let's say a certain person, who will remain nameless - we'll call her Spordelia - looked like a classical philosopher next to me.
Avcı olmadan önce sığ demek istemiyorum ama adını anmayacağım biri
- I'll call Kathy, tell her to get out ofthere.
- Kathy'yi arayıp oradan çıkmasını söyleyeceğim.
- I'll call her. Get back fast.
- Ben telefon edeceğim.
I'll call Andy, see if he can help me locate her.
Ben Andy'yi arayayım, belki onun yerini bulabilir.
I'll call her back.
Onu sonra ararım.
- Tell her that I'll call her back.
- Onu sonra arayacağımı söyle.
Just tell her I'll call her back, it's okay.
Sadece onu sonra arayacağımı söyle, tamam.
- Um, I'll call her and congratulate her.
- Onu arayıp tebrik ederim.
Call to reschedule. " Okay, I'll tell her.
Yeni randevu için ara. " Tamam, söylerim.
I'll call UNOS and tell them to move her to level one.
UNOS'u arayıp, onu birinci seviyeye koymalarını söyleyeceğim.
I'll call her mother.
Annesini arayayım.
I'll wait another hour, then call around to transport her.
Bir saat içinde onunla ilgilenmezlerse, başka bir yere naklini isteyeceğim.
I'll call her.
Hemen onu arayacağım.
Look, let me have your cell phone. I'll call her and see what's going on.
Cep telefonunu ver arayıp nerede kaldığını sorayım.
I'll tell you what, why don't you have her give us a call?
Eve geldiği zaman, bizi aramasını söyler misiniz?
If you need anything... I'll call.
Eğer her hangi bir şeye ihtiyacın olursa... Çağırırım.
I'll call her after I get in touch with the Duncans.
Duncan'larla konuştuktan sonra onu arayacağım.
I'll call her.
Onu arayacağım.
I'm gonna call Mom and tell her that the babysitter's having her boyfriend come over, then we'll see who's the turd.
Annemi arayıp ona bakıcının eve erkek aldığını söyleyeceğim! O zaman bokçuk kimmiş görürüz!
I'll call Megan and tell her that you're on your way.
Megan'ı arayıp yolda olduğunu söyleyeyim o zaman.
I'll just call her later.
Onu sonra arayacağım.
I'll call the police and he'll confirm everything I say.
Polisi çağıracağım ve o da söylediğim her şeyi doğrulayacak.
Don't touch her, I'll call emergency.
Ona dokunma yardım çağıracağım
What I can do is take down the license plate number of her car and if it shows up for some reason, we'll give you a call.
Karınızın kullandığı aracın plakasını alayım olur da bir gelişme olursa, size döneriz.
I'll call your mom, see if her and Michael can make it up this weekend.
Anneni arayacağım. Michael'la birlikte seni ziyaret etmelerini sağlayacağım.
I'll call her.
Onu ararım.
If you want to call it off, I'll take her home.
Evlenmekten vazgeçersen, kızımı alıp götürüyorum.
- I'll call her.-Good. The opinion letter for Jenny Marshal is right here.
Sadece Bayan Sweeney'nin imzasına ihtiyacımız var. - Ben ararım. Güzel.
I'll call Jamie and tell her not to come.
Jamie'yi arayıp, gelmemesini söyleyeceğim.
- and I don't want to talk to her- - - l'll call.
-... ve onunla konuşmak istemiyorum - Kimin aradığını görür, ben de kendimi bir anda 5 saat boyunca neden kapattığımı anlatırken bulurum, bunu istemiyorum. - Ben ararım.
Maybe I'll call her.
Belki onu ararım.
Julia Louis-Dreyfus is not showing up at his house... and you'll have to kill me before I call her to do that.
Julia Louis-Dreyfus onun evine gitmeyecek ve onu arayıp bunu yaptırmak için önce beni öldürmen gerekiyor.
Maybe I'll call him and see if he's seen her..
Arayıp onu görüp görmediğini sorar...
If you don't, I'll call every newspaper, every TV station and tell them how certain child molesters are worth your time and energy and how certain other ones aren't.
Çünkü bozmazsanız, her gazeteyi her televizyon kanalını beni dinleyecek herkesi arayıp, bazı çocuk tacizcilerine nasıl ayrıcalıklı davrandığınızı anlatacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]