English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'll call you soon

I'll call you soon translate Turkish

441 parallel translation
I'll call you soon.
Seni yakında ararım.
No, but I'll do it now and call you as soon as I have them.
Hayır, ama hemen imzalatacağım ve sizi arayacağım.
I'll call you as soon as the report comes in.
Rapor elime ulaşır ulaşmaz, size haber vereceğim.
Yeah, I'll call you as soon as he shows up.
Evet, gelir gelmez sizi arayacağım.
I'll call you back as soon as I can.
Seni mümkün olduğunca çabuk aramaya çalışacağım.
Uh, I'll give you a call about 11, 11.30, as soon as I get out of mass.
Seni ayinden çıkar çıkmaz 11, 11 : 30 gibi ararım.
Yes, I'll have her call you as soon as she gets here.
Evet, gelir gelmez telefon ettireceğim.
I'll call you as soon as we get back.
Döner dönmez seni ararım.
I'll call you just as soon as it's repaired.
Tekrar açıldığında ben sizi arar haber veririm.
I'll call you soon, Lora.
Seni ararım Lora.
I'll call him for you as soon as we get inside the station.
İstasyonun içine bir girelim de onu senin yerine ararım. Sağol.
I'll call you as soon as I cross the state line.
Eyalet sınırını geçer geçmez seni ararım.
What is it that you want? Nothing. I'll call you soon.
Söylesene, niyetin ne?
And... And you'll call me as soon as I get home?
Ve ben eve varır varmaz beni arayacak mısın?
I'll call you as soon as I can.
İmkan bulunca ararım.
Don't get excited. I'll call you back as soon as I find out anything.
Harriet Teyze, endişe etme, haberim olunca seni ararım.
- No? Pretty soon I'll be opening up my new saloon, you know what I'm gonna call it?
Çok yakında yeni bir salon açacağım.
As soon as I know anything, I'll call you.
Bir şey öğrenir öğrenmez sizi ararım.
As soon as I hear, I'll call you.
Bir şey duyar duymaz sizi ararım.
- As soon as you're safe, I'll call the police.
- Senin güvende olduğunu öğrenir öğrenmez polisi arayacağım.
As soon as I get them, I'll call you.
Aldığım zaman sizi ararım.
I'll call you as soon as I know anything.
Bir şey öğrenir öğrenmez sizi ararım.
I'll call you as soon as I can.
En kısa zamanda ararım seni.
Well, if you'll leave your number, I'll have him return your call as soon as possible.
Numaranızı bırakırsanız, sizi en kısa zamanda aramasını sağlarım.
As a matter of fact, I'll have her call you as soon as she gets home.
İşin doğrusu, o eve döner dönmez size telefon ettireceğim.
Good night, I'll call you soon.
Şimdilik hoşçakal. Ben seni ararım, tamam mı?
In the meantime, I'll call you as soon as I know.
Bu arada birini bulur bulmaz sizi ararım.
I'll call you back soon.
Seni sonra ararım. Evet.
Wocall me when you know where you'll be, ok? As soon as I know, i'll call, all right?
Nerede olacağını haber et, tamam mı?
I'll call you as soon as I learn anything. I'm sure he's fine.
Bir bilgi alır almaz sizi arayacağım İyi olduğuna eminim.
I'll call you as soon as I reach Bombay.
seni yakında arıyacağım Bombay'a ulaştığımda.
I'll call you back real soon.
Sizi ehemn geri arayacağım.
Listen, I gotta go. I'll call you as soon as I know what's happening.
Dinle, kapatmak zorundayım Neler olduğunu öğrenir öğrenmez seni arayacağım.
As soon as I finish it, teacher, I'll call you and you'll come.
Bitirir bitirmezde sana haber salacağım, hocam.
But if you'll leave your name and number I'll call you back as soon as possible.
Adınızı ve numaranızı bırakırsanız... sizi en kısa zamanda ararım.
- I'll call you as soon as I get to Santa Cruz.
- Santa Cruz'a varır varmaz sizi ararım.
I'll call you as soon as I get there.
Tamam. Oraya varır varmaz seni ararım.
Sorry, I can't come to the phone right now, but if you'd like to leave a message please do so after the beep, and I'll call you back as soon as I can.
Üzgünüm, telefona bakamıyorum, ama bir mesaj bırakırsanız en kısa zamanda geri ararım.
I'll call you just as soon as I'm ready.
Hazır olur olmaz seni çağırırım.
I'll call you as soon as I get home.
Eve gider gitmez seni ararım.
I'll call you as soon as I can.
En kısa zamanda seni aramaya çalışacağım.
Billy, please, trust me I will call you just as soon as I listen to it or I'll see you tomorrow.
Billy, lütfen. Bana güven. Dinler dinlemez seni arayacağım ya da yarın seninle görüşürüz.
- I'll call you as soon as I get there.
- Varır varmaz seni arayacağım.
Well then, as soon as i get my phone I'll give you a call and give you the number.
- Tamam, fırsat bulduğunda beni ara.
I'm not in right now to take your call at the moment, but if you'll leave your name, number and the time you called, I'll get back to you just as soon as I can.
Şu anda telefonunuzu yanıtlayamıyorum isim ve numaranızı ve aradığınız saati söylerseniz en kısa zamanda sizi geri aramaya çalışırım.
I'll call you soon.
Seni ararım.
- I'll call you as soon as I get back.
- Seni varır varmaz ararım. - Hayır.
If you leave your name and number I'll call you back as soon as I finish putting the negligee on my dog.
Ama adını ve numaranı bırakırsan köpeğime gecelik giydirme işim biter bitmez seni ararım.
I'll call you just as soon as I arrive.
Gelir gelmez sizi arayacağım.
I'll call you back as soon as possible.
Mümkün olan en kısa zamanda size döneceğim.
- l'll check other security systems and call you as soon as I have anything.
- Öteki güvenlik sistemlerini kontrol edeceğim. Bir şey bulursam hemen seni ararım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]