I'll call you when i'm done translate Turkish
82 parallel translation
I'll give you a call when I'm done. And we could, uh, meet for coffee or something.
Ve belki bir kahve ya da bir şeyler içmek için buluşuruz.
I'll give you a call when it's done.
İş bitince seni ararım.
Marcie, I'll call you when we're done.
Marcie, seni işimiz bitince ararım.
- I'll call you when I'm done.
- İşim bitince ararım.
- I'll call you back when I'm done.
- Onunla işim biter bitmez seni arayacağım.
I'll call you when I'm done.
Bitirdiğimde seni ararım.
I told you I'll call you when I'm done.
İşim bitince seni ararım demiştim.
- I'll call you when I'm done.
- İşim bitince seni ararım.
I'll call you when I need my taxes done.
Vergilerim ödenmesi gerektiğinde ararım seni.
I'll call you when I'm done, and- - lt's a gift.
İşim bittiğinde seni ararım ve... - Bu bir hediye.
- I'll call you when I'm done.
- Bitince ararım seni.
I'll call you when it's done.
İş bitince seni ararım.
I'll call you when the tests are done.
Testler bittiğinde seni ararım.
I'll call you when I'm done.
İşim bitince ararım. Güle güle.
I'll call you when I'm done.
İşim bitince seni ararım.
Martha, when I'm done with this, I'll call for you.
Çok önemli. Martha, işim bittiğinde, seni çağırırım.
I'll call you when it's done.
Bittiğinde seni arayacağım.
I'll call you when I'm done. I love you, too.
İşim bittiğinde seni ararım.
I'll call you when it's done.
- Ayarlandığında seni ararım.
I'll call you when we're done.
İşimiz bitince seni ararım.
I'll give you a call when I'm done.
Bitirdiğimde seni ararım.
I'll call you when I'm done with the hospital.
Hastanede işim bitince seni ararım.
I'll call you when I'm done.
İşim bitince sizi çağırırım.
I'll call you when I'm done?
İşim bitince seni ararım.
I'll call you back when we're done.
Bitirdiğimizde ararım.
I'll call you when it's done.
İşim bitince ararım.
I'll call you when it's done.
Bitince seni ararım.
I'll call you when I'm done.
İşim bitince haber veririm.
I'll call you when it's done.
İşlem bittiği zaman seni ararım.
Give me a call when you're done, I'll be here all day.
İşin bitince beni ara, bütün gün burada olacağım.
Mom, I'll call you when I'm done, okay?
İşim bittiğinde seni ararım anne.
I'll call you when I'm done, bye.
Çıkıyorum, seni arayacağım. Hoşça kal.
All right, I'll call you when I'm done.
Tamam, işim bitince ararım.
I'll call you when we're done, Sam.
İşimiz bitince seni ararım, Sam.
Okay. I'll call you when I'm done.
Tamam, işim bittince seni ararım.
- Your call. I gotta run something down, but I'll hook back with you when I'm done.
Bir şeylerle ilgilenmem gerekiyor, ama işim bittiğinde sizi yakalarım.
Well, call me when you're done, and I'll be out looking for him.
Ben onu arıyor olacağım.
I won't be long. I'll call you when I'm done.
Fazla zamanım yok, bitince seni ararım, olur mu?
- I'll call you when I'm done with Mom. - Okay, bye.
- Seni annemin işi bitince ararım.
I don't know when I'm gonna be done, so I'll just call you later.
İşim ne zaman biter bilmiyorum o yüzden seni daha sonra ararım.
I'll call you when I'm done.
İşim bitince sizi ararım.
Leave your number with Linda. I'll call you when I'm done.
Linda'ya numaranı bırak İşim bittiğinde seni ararım
I'll call you when it is done.
- İş bitince seni ararım.
So I'll call you when I'm done, okay?
- İşim bitince ararım seni olur mu?
I'll call you when I'm done. Or I'll meet you at work.
İşim bitince seni ararım ya da işyerinde buluşuruz.
And then, when I'm done, I'll call you later.
Ve işim bittikten sonra seni tekrar ararım.
I'll call you in a few days, when I'm done.
Bir kaç gün içinde, bitirince ararım.
I'll call you when we're done.
Duruşma bitince ararım.
I got Gwen, and we'll give you a call when we're done.
Ben götüreceğim, işimiz bittiğinde seni ararım.
I'll call you when I'm done.
İşim bittiğinde seni ararım.
I'll call you when it's done.
- Hallettiğim zaman ararım.