I'll call you when i get there translate Turkish
83 parallel translation
I'll call you when we get there.
Vardığımızda seni ararım.
I'll call you when I get there.
Varınca ararım. Hoşçakal.
Yeah, I'll call you when I get there, I promise.
Evet, oraya gidince seni arayacağım, söz veriyorum.
Bye. I'll call you when I get there.
Görüşürüz. Seni oraya gidince ararım.
I'll call you when I get up there.
Varınca seni ararım.
I'll call you when I get there.
Gelince seni ararım.
I'll call you when we get there.
Oraya gelince seni ararım.
- I'll call you when I get there.
- İnince seni ararım.
CAN YOU TELL HER I HAD TO GO TO FIJI AND THAT I'LL CALL HER WHEN I GET THERE?
Ona, FIJI'ye gitmem gerektiğini ve oraya varınca onu arayacağımı söyleyin
- I'll call you when I get there.
- Oraya vardığımda seni ararım.
I'll-I'll call you when I get there, okay?
Oraya varınca seni ararım tamam mı?
Yeah, I'll call you when I get there.
Varınca seni ararım.
I'll talk to Mats and get you our numbers so you can call when you get there.
Mats'le konuşup sana numaralarımızı veririm. Oraya vardığınızda bizi arayabilirsin.
Thea, something's come up, and I don't think I'll be able... to make it out there this weekend, but you all have fun... and I'll call you when I get a chance.
Thea, işim çıktı ve sanırım... bu hafta sonu gelemeyeceğim, siz eğlenmenize bakın... ve ilk fırsatta seni arayacağım.
I'm heading home and I'll call you when I get there.
Eve gidiyorum. Seni gider gitmez ararım.
I might need your help, so I'll call you when I get there.
Yardımına ihtiyacım olabilir. Varınca ararım.
I'll call you when I get there.
Başka bir yere gidiyorum.
- Thanks, sweetie. - I'll call you when I get there.
Oraya vardığımda ararım.
Thanks again, and I'll call you when I get there, okay?
Tekrardan teşekkürler, oraya gittiğimde seni ararım, tamam mı?
- I'll call you when I get there.
- İndiğimde ararım seni.
I wouldn't call this torture yet at all, but I'll let you know when we get there.
Buna şimdilik işkence demezdim, fakat işkenceye başladığımızda sana haber veririm.
This is Bob's address. When I get there, I'll call you right away.
Oraya vardığımda seni arayacağım.
I'll give you a call when we get there.
Vardığımız zaman seni ararım.
Now, I'll call you when I get there.
Oraya vardığımda seni ararım.
I'll call you when I get there.
Oraya vardığımda seni arayacağım.
I'll call you when I get there. Okay.
- Oraya gidince seni ararım.
Okay, I'll call you when I get there.
Varınca seni ararım.
- I'll call you when we get there.
- Seni oraya gittiğimde arayacağım.
I'll call you when I get there.
Oraya varınca seni ararım.
I'll call you when I get there.
Vardığımda seni ararım.
I'll call you when I get there.
Vardığımda ararım.
- I'll call you when I get there tomorrow.
- Yarın vardığımda ararım seni.
I'll call you when I get there, okay?
Oraya vardığımda seni ararım, tamam mı?
I'll call you when I get there.
Geldiğimde seni ararım.
I'll call you when we get there, Dad.
Oraya ulaştığımızda seni arayacağım baba.
Gotcha. I'll call you when I get there.
Anladım, oraya varınca seni ararım.
Look, I'll call you when I get there, OK?
Oraya vardığımda seni ararım, olur mu?
I'll call you when I get up there.
Tamam. - Hayır.
- l ´ ll call you when I get there.
- Oraya geldiğimde ararım.
I'll call you when I get there.
Üç gün iki geceliğine mi gidiyorsun?
I'll call you when I get there.
Oraya vardığımda seni ararım.
I'll call you when I get there.
Kazandığımda sana haber veririm.
I'll call you when we get there.
Oraya varınca seni ararım.
I'll call you guys when I get there.
Oraya varınca sizi ararım.
I'll call you when I get there.
Varınca seni ararım.
I'll call you with an update when i get there.
Oraya gidince seni ararım.
Dear Dad, sorry you haven't heard from me for so long, but I'm in the desert... and there are not a lot of phones. When we get back to civilization I'll call.
Sevgili babacığım, uzun süre benden haber alamadığın için özür dilerim,... ama şu an çöldeyim ve orada fazla telefon etme şansı yok.
And I'll call you when we get there.
Oraya vardığımızda seni ararım.
I'll call you when I get there, yeah?
- Evet. - Harika.
I'll call you when I get there so you know I'm safe.
Güvende olduğumu bilesiniz diye oraya vardığımda sizi ararım.
Okay, I'll call you when we get there.
Tamam, oraya varınca ararım.