English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'll do it tomorrow

I'll do it tomorrow translate Turkish

119 parallel translation
I'll get the circus there by tomorrow night if it's the last thing I do.
Ne pahasına olursa olsun sirki yarın gece oraya getireceğim.
I'll do it tomorrow afternoon.
Yarın öğlen hallederim.
- I'll do it tomorrow morning?
- Yarın sabah alırım?
I'll do it tomorrow.
Yarın giderim.
Tomorrow morning, I'll see you don't get the chance to do it again.
Bir daha kirletmeyesiniz diye yarın sabah gerekeni yapacağım.
We'll have to stay in town till tomorrow! I'll do it for free.
Şimdi yarına kadar bu şehirde beklemek zorundayız!
We'll do it tomorrow, when I take inventory.
Ben envanter çıkarırken, yarın eklersin.
I'll do it tomorrow.
Yarın hallederim o zaman.
I'll do it tomorrow.
Yarın yaparım.
What I thought I'd do is tomorrow I'll take it over to Stanton's and leave it there for a complete check-up.
Yapmayı düşündüğüm şey şu, yarın onu Stanton'a götürür ve tam bir kontrolden geçirilmesi için oraya bırakırım.
I'll be glad to do it tomorrow.
Yarın memnuniyetle yaparım.
Listen, I'll take your bet, but we'll do it tomorrow.
Dinleyin, bahsinizi kabul ediyorum. Ama yarın yapalım.
I'll do it straight tomorrow night.
Yarın doğru yapacağım.
Tomorrow, when you feel better, I'll show you how to do it...
Yarın, kendini daha iyi hissettiğinde sana nasıl olacağını göstereceğim.
I'll do it tomorrow.
- Yarın yaparım.
Tomorrow, during the opening parade, in my bicycle routine, I'll do it.
Yarın açılıştaki bisiklet numaram sırasında yapacağım.
Wow. Of course I have to discuss it with Everett, but I'll do that on the plane tomorrow.
Elbette Everett'le konuşmam gerekiyor, yarın uçakta konuşurum.
Maybe I'll do it tomorrow. Maybe never.
Belki yarın yaparım, belki de hiçbir zaman...
Oh, Dad, I'll do it tomorrow.
Baba, yarın keserim.
No one force you to speak this Don`t speak it for fun I leave you alone now lf you are safe when you go out tomorrow l`ll do anything for you
Ben sana böyle bir şey demedim hiçbir zaman. Şakası bile hoş değil bunun. Seni şimdi yalnız bırakıyorum.
I'll do it tomorrow in the union.
Yarın dernekte yazarım.
I don't know a doctor I trust more. I'll do it tomorrow.
Daha fazla güveneceğim bir doktor tanımıyorum.
I'll do it again tomorrow.
Neyse yarın yine yaparım.
I'm sure they'll do it tomorrow.
Eminim yarın sabah kapatırlar.
I'll tell you what I'll do for you, Harry. I'll go out to the airport tomorrow morning when it's crowded. I'll check it out.
Yarın kalabalık bir saatte havaalanına gidip kontrol edeceğim.
No, tomorrow. I'll wake up early and do it.
Hayır, yarın erken kalkıp hallederim.
I'll do it tomorrow.
- Bu işi yarın yapacağım.
I tell you what, we'll do 1200 strokes tomorrow to make up for it.
Sana ne söyleyeceğim... onu telafi etmek için yarın 1200 tarama yapacağız.
I'll do it tomorrow.
Yarın yapacağım.
I'll do it tomorrow, it's fine.
Yarın yaparım, bir şey olmaz.
I'll do it tomorrow when I get there if you will marry me.
Yarın oraya gidince yaparım eğer benimle evlenirsen.
- I'll do it tomorrow.
- Yarın yaparım.
I'll do it tomorrow.
Yarın hallederim.
I'll do it tomorrow.
Kuşlara yarın bakarım.
I'll do a complete search for it, but it'll have to wait until tomorrow.
Tamam bakacağım. Ama yarından önce olmaz.
I'll do it tomorrow.
Yarın yatırırım babacığım.
I promise we'll do it tomorrow.
Yarın bunu yapacağımıza söz vermiştin.
I'll pick it up tomorrow. What time do you guys close?
Ne zaman kapatıyorsunuz?
Hey, you'll have to do something about that... if I am to work with it tomorrow.
Hey, yarın sizinle çalışacaksam... saçına birşeyler yapman lazım.
If you don't do it well, I'll kill you tomorrow.
Yarın bu işi beceremezsen seni gebertirim.
I'll tell you, you want to do it tomorrow?
Yarın yapsak nasıl olur?
I'll do it tomorrow.
- Yarın yapacağım. - Neden yap mıyım?
I'll cut it together and do the intro tomorrow.
Tamam. Çektiğim kadarını montajlar, yarın da kısa bir tanıtım hazırlarım.
Tomorrow, I'll get up and do it again.
Yarın, sabah kalkıp yine yapacağım.
I'LL DO IT TOMORROW.
Yarın söylerim.
I'll do it first thing tomorrow.
Yarın ilk önce yapacağım.
I won't forget, I'll do it tomorrow.
Yarın ilk iş göndereceğim.
It's actually a pretty expensive part of the garbage disposal, but I'll do that tomorrow.
Aslında çöp yokedicinin en pahalı parçasıdır, ama bunu yarın yapabilirim.
No, don't do that, I'll pick it up after school tomorrow.
Gerek yok. Yarın okul çıkışında alırım.
Don't worry about a thing. I'll do it first thing tomorrow.
Siz zahmet etmeyin Rıfat Bey, ben yarın sabah erkenden gider ihbar ederim onu. Bu bizim için de şart.
and by this time tomorrow, we'll know whether I can do it or not.
Yarın bu saatlerde, yapıp yapamayacağımı öğrenmiş olacağız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]