English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'll do mine

I'll do mine translate Turkish

143 parallel translation
Now, Janie, that'll do, I'll have no swearing from a daughter of mine.
Tamam, Janie, yapacağım şu, Kızımdan bir daha küfür duymayacağım,
If the principal swallows that story, and I don't think he will, I'll see what I can do about making over that checked dress of mine for you.
Okul müdürü bu hikayeyi yutarsa, ki yutacağını sanmıyorum ekose elbisemden, sana nasıl bir şey ayarlayabilirim bakacağım.
I'll do mine and Ben's.
ben sadece ikimizinkini topluyorum.
I'll do nothing of the sort. It's mine.
Böyle bir şey yapmayacağım, o benim
I'll do it mine.
Bense kendi yöntemimle.
As long as I'm here it's mine, and I'll do as I like.
Burada olduğum sürece bana aittir ve istediğimi yaparım.
You do your job, I'll do mine.
Burada röportaj yapmıyoruz, lütfen araştırmamı kesmeyin!
- You do your job, I'll do mine.
- Sen kendi işini yap, ben de benimkini yapayım.
You do your job, and I'll be doing mine.
Sen işini yap, bende benimkini.
For I'll ne'er acknowledge thee, nor what is mine shall never do thee good!
Seni tanımam. benim olan hiçbirşeyden de yararlanamazsın!
No, you do it your way... and I'll do it mine.
Siz bildiğiniz gibi yapın, ben de bildiğim gibi yapayım.
You do your job, I'll do mine.
Sen işini yap, ben de işimi.
"You do your job, I'll do mine." What crap!
"Sen işini yap, ben de benimkini." Ne palavra!
Alright, you do your thing and I'll do mine
Tamam, sen işine devam et! Ben de kendi işime bakacağım!
- You do your job, and I'll do mine.
- Herkes kendi işini yapsın.
You just do your job, and I'll do mine.
Sen kendi işine bak, ben de kendi işime bakayım.
I'll do mine alone.
Ben kendiminkini yalnız yapacağım.
You give your word ; I give mine that we'll do what we say.
Sen söyleyeceğini söyledin, söylediğimizi yapacağımız da benim sözüm.
You do your job, I'll do mine.
Herkes kendi işine baksın.
You do your job, I'll do mine.
Sen kendi işinle ilgilen, benimkini bana bırak.
You just do your God damn job and I'll do mine.
Sen kendi lanet olası işini yap ben de benimkini.
You do your job and I'll do mine.
Sen kendi işini yap, ben de kendiminkini.
You do your job, Radnor, and I'll do mine.
Sen kendi işine bak Radnor, ben kendiminkini yaparım.
Why don't you just do your job, I'll do mine.
Neden sadece işini yapmıyorsun? Ben benim işimi yaparım, tamam mı?
I'll do the same on mine with everything else.
Ben de yatay eğim için aynı şeyi yapacağım.
Listen, you do your job, and I'll do mine, okay?
Dinle, sen kendi işini yap, ben de kendiminkini. Tamam mı?
You do your work, I'll do mine.
Sen işini yap, ben de benimkini.
No, you do yours, then I'll sing mine.
Hayır, önce sen söyle, sonra ben söylerim.
So you do your job and I'll do mine, okay?
Sen kendi işini yap, ben de kendi işimi yapayım.
Just do your job and I'll try to do mine.
İşinizi yapın yeter, ben de benimkini yapacağım.
You'll just have to wear mine. Yes, well, if I was going to do that, I should've done it a long time ago!
Bunun için biraz geç kalmadık mı?
Now I'll do mine.
Ben de benimkini yapıyorum.
Now I'll do mine.
Şimdi sıra bende.
You give your word, I give mine that we'll do what we say.
Sen söyleyeceğini söyledin, söylediğimizi yapacağımız da benim sözüm.
You do your job, I'll do mine.
İkimiz de işimizi yapıyoruz.
Tomorrow, you'll be all mine to do with as I please.
Yarın, seninle ne istersem onu yapmam için benim olacaksın.
I'll do her time and mine.
Hem onun, hem de benim cezamı yaparım.
- No such thing, constable... you do your job, and I'll do mine.
Sen kendi işini yap, ben de kendiminkini.
Do you want half of mine, and I'll have half of yours?
Benimkinin yarısını ister misin? Ben de seninkinin yarısını alırım.
Look, Leo, you just do your job, and I'll do mine, okay?
Bak, Leo, sen kendi işini yap, ben de benimkini, olur mu?
You do your job, I'll do mine.
Murph, herkes kendi işine baksın.
You do your job, Mr. Bullet-Catcher, and I'll do mine.
Siz işinizi yapsaydınız bunlar olmayacaktı.
If I do it, you'll be mine!
Eğer yapabilirsem sen de benim olacaksın!
You have my offer you do your part tomorrow and I'll do mine
Teklifim ise şu : Siz yarın kendi üzerinize düşeni ben de kendi üzerime düşeni yapayım.
This magical mystery crap is your specialty, ot mine, you just tell me what to do, and I'll do it!
Bu büyülü gizemli zırva senin uzmanlık alanın, benim değil. sadece bana ne yapacağımı söyle, ben de yapayım!
'I'm not clowning around, Please don't make me frown 'Be mine, my sweet Valentine If it isn't you I don't know what I'll do.' Course, it isn't signed.
"Oyun oynamıyorum, lütfen suratımı astırma Benim olmayacak mısın, Benim güzel sevgilim Sevgilim olmazsan, Ne yaparım bilmiyorum." Tabii ki imzasız.
I'll do your job for a day, and you do mine.
Bir günlüğüne senin işini yapacağım, sen de benimkini.
And I give you my word that I'll do mine.
Ben de kendiminkini yapacağım.
Armand, you do your job and I'll do mine.
Armand, sen işini yap bende kendi işimi yapayım.
You do yours first, then I'll do mine.
- Tamam. Önce sen ara, sonra ben arayacağım.
I think I'll do the same with mine.
Ben benimkiyle öyle yapacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]