English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'll get back to you

I'll get back to you translate Turkish

2,111 parallel translation
Now, if you'll excuse me, I have to get back to my gardening.
Şimdi izin verirsen, artık bahçe işlerime dönmeliyim.
So I'll, uh, get back to you.
Sana haber veririm.
I'll get right back to you.
Sana döneceğim.
I'll get back to you
Sonra seni ararım.
This is Jack Harkness, leave a message and I'll get back to you.
Ben Jack Harkness. Mesaj bırakın, sizi ararım. Benim.
Give me the name, and I'll look into it and get back to you.
Bana isimleri verin listeye bakıp size geri döneceğim.
'This is Jack Harkness, leave a message and I'll get back to you.'
Ben Jack Harkness, mesaj bırakın sizi ararım.
We'll get back to you, I promise.
- Size geri döneceğiz, söz veriyorum. - Orada ne var?
- I'll get back to you on that.
Sana bu konuda geri döneceğim.
Find out whatever you can, ASAP and I'll get back to you.
Bak bakalım neler bulacaksın. ASAP ve ben sonra sana döneriz.
I'll get back to you.
Ben sana dönerim.
When I get back to my people, I'll call you.
Bizimkilerin yanına döndüğümde, seni ararım.
This woman cost me four years of my life, four years that I'll never get back because you told me that I was supposed to go to the island!
Bu kadın hayatımın dört yılına mal oldu. Hiç bir zaman geri alamayacağım dört yıl, çünkü adaya gitmem gerektiğini söylemiştin!
Or I'll call ins and get you shipped back to mexico
Ya da INS'i arayayim ve seni Meksika'ya geri gönderteyim.
Well, I'll let you get back to work.
Seni işinle baş başa bırakayım.
'Please leave a message and I'll get back to you as soon as I can.'
'.. lütfen mesajınızı bırakın olabildiğince çabuk sizi arayacağım.'
'Please leave a message and I'll get back to you. Thanks.'
'Lütfen mesajınızı bırakın sizi arayacağım, teşekkürler.'
I'll get back to you.
Yapamayacağımız şey yok.
I'll call you back when I get to the good part.
Güzel kısma geldiğinde seni tekrar ararım.
- I'll come back to get you.
- Seni almaya geleceğim. - Sana güveniyorum.
I'll send the old man back here to come and get you.
Seni halletmesi için yaşlı adamı arkaya göndereceğim.
I can't get to the phone, but please leave a message, and I'll get back to you as soon as I can.
Telefonu açamıyorum ama lütfen mesaj bırakın. En kısa zamanda size döneceğim.
But leave a message and maybe I'll get back to you
Ama mesaj bırakın ve belki size geri dönebilirim
I'll get back to you in a second with an ETA.
Tahmini varış süresini birazdan söyleyeceğim.
I'll get your families back so you don't need to go!
Ailelerinizi ben getireceğim bu nedenle gitmenize gerek yok.
Why don't you write all these down and I'll get back to you?
Siz bunların hepsini yazın, ben size sonra dönerim.
I'll get him back here, but I still need you to detonate the explosives.
Onu buraya getireceğim ama hala o patlayıcılara ihtiyacım var.
And I'll get back to you.
Sana geri dönerim.
Okay, look, if I talk to you, I'll never get my children back.
Sizinle konuşursam, çocuklarımı geri alamam.
Then what? - I'll get back to you.
Ya sonra?
I'll get your cuffs back to you.
Kelepçeleri geri getiririm.
- I'll get back to you.
Sonra seni ararım. - Beni bul.
I'll get back to you.
Ben sana haber veririm.
Tell you what we're gonna do, I'm just gonna 20 dollars in my pocket, so I can get home, but I'll be back to check on you though man.
20 dolar vereceğim sana. Bana da eve dönecek para kalsın. - Seni gelir yoklarım yine.
And since he gave us our colors back, I'll turn him back to normal. but only after you get all the books back.
Ben de onu gerçek boyutuna döndürürüm ama tüm kitaplar kurtarılana dek olmaz!
I'll get back to you.
Sana geri döneceğim.
I'll get it back to you.
Geri getireceğim...
Okay, I'll get back to you as soon as I can, all right?
Tamam, en kısa zamanda size geri döneceğim.
So... you think I'll get to go back?
Yani... sizce dönebilecek miyim?
I'll get back to you on that one.
Seni böyle bırakıyorum.
I'll be back in five. You have a hunch you're not going to get tuberculosis?
Tüberküloz olmayacağına dair bir "his" mi var içinde?
What would you call it? I'll get back to you on that.
Bunu sonra senden alacağım.
I'll get back to you.
Tekrar arayacağım.
Now if you'll excuse me, I have an interview to get back to.
Gördün mü? Artık umursamıyorum. Şimdi izin verirsen röportaja geri döneyim.
Well, i'll let you get back to work.
Seni daha fazla tutmayayım.
Well, I'll let you get back to not making movies.
Pekala ben gideyim, siz de oynamaya devam edin.
I'll get her back to you in the morning.
Sabah geri sana vereceğim.
I'll let you get back to sleep.
Bırakayım da uyu.
What I need you to do is to get back onto... When she goes down, I'll go.
Senden yapmanı istediğim başarısız... olduğunda gemiye dönmen, Döneceğim.
I, um - I'll let you get back to your dinner.
Sen yemeğine dön.
I'll get back to you with numbers.
Rakamlarla size geri dönerim...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]