I'll get it translate Turkish
10,818 parallel translation
♪ See the money, wanna stay for your meal ♪ ♪ Get another piece of pie for your wife ♪ ♪ Everybody wanna know how it feel ♪
d See the money, wanna stay for your meal d d Get another piece of pie for your wife d d Everybody wanna know how it feel d d Everybody wanna see what it's like d d I'll even eat a bean pie, I don't mind d
~ No, no, I'll get it. ~ No, it's fine.
Hayır, hayır ben alırım. - Hayır, sorun değil.
I'll get this to the lab, have them run it for DNA.
Bunu laboratuvara götüreyim DNA araması yapsınlar.
I know I'll get over it, but right now I hate Anders and Cooper.
Atlatacağımı biliyorum ama şu an Anders'la Cooper'dan nefret ediyorum.
Oh, I'll get it this time.
- Bu seferkini ben alırım.
But if you give it a little time, I'm sure you'll get over her.
Ancak biraz zaman verirsen eminim üstesinden geleceksin.
I don't think so. Maybe it was baron. It's all right, i'll bring it in, i'll get it checked out.
bilmiyorum sanmıyorum belki de baron yapmıştır sorun değil yanıma laırım götürüp baktırırım bak fotoğrafları kurtarırız tamam üzgünüm gitmem gerek bugün ne yapıyorsun?
It's gonna be okay. I'll get it fixed.
sorun yok tamir ettiririm
It's okay, come on. I'm a nurse. I'll get you to a hospital.
Ben hemşireyim, seni hastaneye götüreceğim.
No, I'll do it, but get it together.
Hayır sevişelim de, kafanı topla biraz.
- It's okay, I'll get it.
- Tamam, ben hallederim.
Great, I'll include it in the report, and I'll get it out tonight.
Harika, rapora ilave edip bu akşam çıkarttırırım.
Or I'll get a warrant and break it open.
Ya da arama izni çıkartıp, kırarak açarım.
After a while, once things have calmed down, it'll be easier to get you out. I promise you.
Seni temin ederim ki, biraz zaman geçtikten sonra sizi çıkarması daha kolay olacak.
I'll get it no matter what.
Ne olursa olsun onu bulacağım.
You won Texas, and I suggest you finish up your little party here and come with us, and we'll get back home and fix Texas before it's too late.
Teksas'ı kazandın, ve sana önerim buradaki şu küçük partine son ver bizimle dön ve çok geç olmadan Teksas'ı kurtar.
And I'll probably get it because I'm dating the director.
Ve muhtemelen rolü ben alacağım çünkü yönetmenle çıkıyorum.
I'll get it!
Ben bakarım!
Well, I'm sure next time mom and dad have business out of the country and they get a free extra ticket, it'll go to you.
Annemle babamın yurt dışında bir dahaki sefere işi olduğunda ve fazladan bir biletleri olduğunda kesin sana gelir bu sefer.
I get it. Okay. So, maybe I'll see you next time.
Tamamdır, sonra görüşürüz yine belki.
I'll refer to it if I get in a jam.
Başım sıkışırsa göz atarım.
I'll get right on it, but you're talking about weeks of footage to comb through, and that's even if St. Simon's lets us have it.
Hemen isterim ama St. Simon's hastanesi bu görüntüleri bize verse de bunlar haftalarca uzunluğundaki görüntülerin birleştirilmiş hali olacak.
I get it. If there's nothing I can do, I guess I'll pack up - after I get back from the funeral.
Yapabileceğim bir şey yoksa cenazeden sonra eşyalarımı toplarım.
I'll get it.
Ben bakarım.
Of course. I'll get right to it.
Tabii hemen konuya gireyim.
If I can get it out, I'll get a dollar under my pillow.
Eğer bir çıkarayabilirsem yastığımın altına para gelecek.
He'll forget all about it if we get him a positive I.D.
Ona kimliği bulup götürebilirsek olanı unutacaktır.
- ( knocking on door ) - BONNIE : I'll get it.
Ben bakarım.
I'll bet you'll get a heck of a view of the Midas Heart asteroid... when it passes by tomorrow night.
Eminim Midas Kalbi asteroidi yarın akşam geçerken buradan manzara müthiş olacak.
- I'll get it.
- Ben alırım.
I'll get it.
Ben alırım.
I'll sing you a song that I sing to Maria, and I'll give you $ 50,000 if you can get the end of it.
Sana Maria'ya da söylediğim şarkıyı söyleyeceğim ve sonunu getirebilirsen sana 50,000 Dolar vereceğim.
I'll get it.
Tamamdır.
You do a tourniquet, and I'll clean it up when we get on the ground.
Sen turnike uygula, yere indiğimizde ben icabına bakarım.
Stone will use the spectrometer to get the energy signature from the monster when it appears, and I'll use that to dial into the right dimension.
Stone, canavar ortaya çıkınca tayfölçeri canavardan enerji frekansı almak için kullanacak ve doğru boyutu bulmaya çalışacak.
I need to get it close to her laptop, which I'll do tonight at dinner.
Tek yapmam gereken bunu laptopuna yaklaştırmak. Ki bunu da akşam yemeğinde yapacağım.
Then I'll get it somewhere else.
O zaman başka yerden alırım.
I'll text it to you as soon as I get it.
Bulur bulmaz mesaj atarım.
I'll get it faxed later today.
- Gün içinde faksla alacağım.
I'm gonna check out the other car, see if we can't use it to get across the border, and we'll go by night.
Gidip diğer arabayı kontrol edeceğim. Bakalım sınırı geçmek için işimize yarar mı? Gece yola çıkarız.
I'll see to it you get what you want.
Ne yapmak istediğini anladım.
- I'll get it.
- Ben hallederim.
So, I'll tell you what, if I want to take something to get remotely rid of all this shit I have got on my back, then just be a mate and let me do it cos that's what I'd do for you cos I know what you're doing.
Bak sana ne diyeceğim, tüm bu pislikten kurtulmak için bir şeyler almak istersem arkam sağlam, yani dostum olun ve bana izin verin çünkü ben sizin için bunu yapardım çünkü ne yaptığını biliyorum.
I'll get it over to Sam.
- Sam'e ulaştırayım.
But you can bleed and hurt... so I'll ask questions, you give answers... or it's gonna get crazy real quick.
Ama diğer adam gibi canın acıyıp kanaya bilirsin. Şimdi sana sorular soracağım, sen de cevap vereceksin. Ya da bu iş çok çabuk çılgınlaşabilir.
I'll get over it.
Bir çaresini bulurum.
But I get to have a life with you, which is also what I've always wanted, so it'll be good, ok?
Ama seninle geçireceğim bir yaşamım var. Hep istediğim bir de bu var. Güzel olacak, tamam mı?
I'll get onto it right away.
- Bir an önce meseleyi kavrayacağım.
I'll get my CFO to look at it.
Finans müdürünü bakması için yollayacağım.
I'll get Grace onto it first thing.
İlk olarak Grace'nin anlamasına yardım edeceğim.
I know it's lame, but I'll get written up if I don't say it.
Biliyorum ezikçe ama söylemezsem rapor edilirim.
i'll get it done 26
i'll get it back 28
i'll get it for you 95
i'll get it myself 23
i'll get it later 24
i'll get this 36
i'll get him 207
i'll get you back 17
i'll get back to you 214
i'll get 59
i'll get it back 28
i'll get it for you 95
i'll get it myself 23
i'll get it later 24
i'll get this 36
i'll get him 207
i'll get you back 17
i'll get back to you 214
i'll get 59
i'll get out of your hair 27
i'll get over it 38
i'll get you 212
i'll get the money 43
i'll get you home 17
i'll get there as soon as i can 24
i'll get right on it 84
i'll get a job 31
i'll get on it 34
i'll get you a new one 19
i'll get over it 38
i'll get you 212
i'll get the money 43
i'll get you home 17
i'll get there as soon as i can 24
i'll get right on it 84
i'll get a job 31
i'll get on it 34
i'll get you a new one 19