I'll get you home translate Turkish
568 parallel translation
Get in the car, and I'll take you home.
- Gidelim.
You'll get home long before I will.
Benden önce evde olacaksın.
Give Me Daniel's Number. I'll Tell Him The Only Reason You Lied To Him About Wilhelmina's Affair Was To Get Me Home From Mexico.
Wilhelmina'nın ilişkisiyle ilgili yalan söylemenin tek nedeninin eve dönmemi sağlamak olduğunu söyleyeyim.
Now, chuck Fry and, so help me when we get home, I'll give you a new 5 pound note.
Şimdi Fry'ı boş ver ve yardım et. Geri döndüğümüzde sana 5 sterlin veririm.
I'll probably be gone before you get home tonight.
Bu gece sen eve dönmeden önce ben gitmiş olurum.
I'll have Algernon get you clothes and I'll send you home tomorrow.
Algernon'a söyler, elbiselerini getirtirim. Ve seni de yarın evine yollarım.
Pity when you get home and people ask you what you've seen in England, you'll say... "Well, I saw a movie in Salisbury... and I made a pilgrimage to Canterbury and saw another one."
Evine dönüp İngiltere'de ne yaptığını sorduklarında "Salisbury'de bir film izledim sonra Canterbury'ye geçip orada da film izledim" diyecek olmanız. "
I don't know when you'll get back home.
Evine ne zaman dönersin bilmiyorum.
When we get home, I'll give you a drink.
Eve vardığımızda sana sert bir içki veririm.
When I get you home, I'll give you a drink.
Eve gittiğimizde, sana içecek bir şeyler vereceğim.
So if you don't mind, I'll just get dressed and go home.
Aldırmazsan elbiselerimi giyip eve döneceğim.
I'll see you tonight after you get home from work.
Seninle bu gece işten döndükten sonra görüşürüz Polly.
I'll tell you when I get home.
Eve gelince sana anlatırım.
I'll settle up with you when we get home
Seninle eve gidince görüşeceğiz.
I'll get Binet to take you home.
Binet'e gideceğim, seni de eve bırakayım.
Get in, Tod, I'll drive you home.
İçeri gir, Tod. Seni eve götüreyim.
Get over in the bunkhouse and wait. When I'm finished, I'll take you home.
Git bekle, işim bitince seni eve götüreceğim.
I'll get your money, and you can go home.
Paranı alacağım ve eve döneceksin.
I'll be here when you get tired and go home.
Yorulup eve döndüğünüz zaman burada olacağım.
I'll phone you when I get home.
Eve gidince sizi ararım.
When we get home, I'll make you pork dumplings.
Eve gittiğimizde sana domuz pişireceğim.
I'll have it back by the time you get home.
Eve geldiğinde geri almış olacağım.
When I get home, I'll give you the big one.
Asıl haberi eve gelince vereceğim.
- You'll be here when I get home, won't you?
- Döndüğümde burada olursun değil mi?
All right. When you get home, call Doc Michel to see Annie. She'll be all right.
Pekala, eve gittiğin zaman Doktor Michel'i ara ve Annie'ye gidip, muayene etmesini söyle.
And tell her when you get settled, to please come over. Though i expect she'll want to keep you to herself. I know if it were jud... if it were jud come home to me, i'd hold him close, so close, i'd not let him leave again.
Ama eğer bu mağara resimleri gerçekse belki 12 bin senelik olabilirler.
Just trust me and do as I say, and I'll explain it all to you when I get home.
Bana güvenip dediklerimi yap. Eve geldiğimde sana her şeyi açıklayacağım.
Go straight home, and I'll get in touch with you.
Doğru eve git ve ben seninle irtibata geçeceğim.
And... And you'll call me as soon as I get home?
Ve ben eve varır varmaz beni arayacak mısın?
If you wait till I get Scout in bed, I'll drive you home.
Scout'u yatırmamı beklersen seni evine götürürüm.
When we get home, I'll explain that we had a lover's quarrel. That you ran away, that I went after you and brought you back.
Eve vardığımızda biz aşıklar arasında tartışma çıktığını, senin de çekip gittiğini benim de peşinden gelerek, seni geri getirdiğimi açıklayacağım.
Someone may help me, I'll get it, so you will bath at home.
Birisi bana yardımcı olursa, evde banyo olacak.
Get her home. I'll tell you the rest.
Ben her şeyi anlatacağım.
If you'll stop here, I'll get out and go home.
Burada durun, inip evime gideyim.
I'll get you home.
Seni evine götüreceğim.
- You'll be sorry for this, you wait... and I'll see you later in an alligator! Now get out of my home!
- Şimdi evimden çık!
I'll go home and get you one.
Eve gidip sana bir tane getireyim.
Go home now... tomorrow I'll get you at sunrise.
Artık eve git... Seni yarın gündoğumun da alırım.
If you are going to get married, I'll run away from home someday
Evlenirsen eğer günün birinde evden kaçıp gideceğim.
I'll take you home and get the doctor for Rodia.
Dönüşte de Rodya'ya doktor getiririm. Gidelim anne.
Ok, I'll get him to call you at home.
Alo?
Have a nice trip home, and I'll call you tomorrow. Now, please, I don't want to smell you here when I get back.
Yarın ararım ve lütfen döndüğümde kokunu duymak istemiyorum.
I'll get you home.
Eve bırakırım seni.
I'll get you home.
Eve gideceğiz.
You relax, do just as I say, and I'll get you home, all right?
Sakinleşin ve dediğimi yapın. Sizi evinize ulaştıracağım.
If... I mean, when we get Dalchimsky I suppose you'll be going home.
Eğer, yani, Dalchimsky'yi yakaladığımızda sanırım eve döneceksin.
- I'll get you home.
Ne olur?
I'll tell you when we get home.
Eve gidince söyleyeceğim.
We'll round him up.If you come with me, I'll see that you get home safe.
Onu yakalayacağız. Beyler benimle gelirseniz sizleri polis eskortuyla evlerinize göndereceğim.
I'll get you a cab home, councillor.
Sana Castle'dan bir taksi bulacağım.
I'll call you when I get home.
Seni eve dönünce ararım.
i'll get it 1406
i'll get this 36
i'll get him 207
i'll get you back 17
i'll get back to you 214
i'll get 59
i'll get over it 38
i'll get out of your hair 27
i'll get it done 26
i'll get you 212
i'll get this 36
i'll get him 207
i'll get you back 17
i'll get back to you 214
i'll get 59
i'll get over it 38
i'll get out of your hair 27
i'll get it done 26
i'll get you 212