English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'll give it a try

I'll give it a try translate Turkish

155 parallel translation
I'll give it a try... and do as you wish me to do.
İstediğin için söylemeyi deneyeceğim.
I'll give it a try... and do as you wish me to do.
İstediğin için söylemeyi deneyeceğim.
"I'll give it a try."
"Bir deneyelim bakalım."
I'll give it a try.
Deneyeceğim.
I've made a fair start. While you're my prisoner, it will make it a lot easier if you'll give me your word not to try to escape.
Ben ufak bi baslangıc yaptım sen benim mahkumumken daha kolay olacak.
I'll give it a try, then.
Peki, deneyeceğim.
I think you're fools to try it but I'll supply sufficient water and food to give you a good fighting chance.
Bence bunu deneyen aptaldır, ama size mücadele şansı vermek için yeterli su ve yiyecek sağlayacağım.
I'll give it a try.
Denerim.
I'll give it a try.
Bir deneyeyim.
I think I'll give it a try.
Sanırım deneyeceğim.
- But I'll give it a try.
- Ama deneyeceğim.
I'll give it a try.
Bir denerim.
If you can come up with something... i'll give it a try.
Eğer bir çare bulursan... Şansımı deneyeceğim.
Alright, I'll give it a try.
Tamam, bir deneyeceğim.
I'll give it a try, but I don't think she'll jump at it.
Deneyeceğim ama hemen kabul edeceğini sanmıyorum.
I'll give it a try.
Bakacağım...
I'll give it a try.
Bir kere deneyeyim.
I'll give it a try. "
Deneyeceğim. "
– All right. I'll give it a try.
– Tamam, denerim.
If you want, I'll give it a try.
Madem istiyorsun, deneyeceğim...
- I'll give it a try, sir.
- Deneyeceğim.
Let me have it ; I'll give it a try.
Alayım, denemekten zarar gelmez.
I'll give him a ring and try to arrange it, just as soon as I get back to the office. - I can't wait to get started.
- Başlamak için sabırsızlanıyorum.
- I'll give it a try, sir.
Deneyeceğim, efendim.
I'll give it a try.
Öyle mi?
I'll give it a try.
Peki, bir deneyelim.
I'll give it a try.
Bir deneyelim.
I'll give it a try.
- Bir deneyeceğim. - Vay canına. Teşekkürler, Doc.
Ok, I'll give it a try...
Pekala, bir yudum alayım.
Maybe someday I'll give it a try.
Belki bir gün denerim.
- I'll give it a try, Alfred.
- Deneyeceğim, Alfred.
Maybe I'll give it a try.
Belki ufaktan denerim.
I'll give it a try.
Tamam. Denerim.
We could give it a try. I'll bring the wine you bring your scarred psyche.
Şarabı ben getiririm... sen de yaralı ruhunu getir.
- Maybe I'll give it a try.
- Belki denerim.
- All right, then. I'll give it a try.
- Tamam, o zaman deneyelim.
I'll give it a try.
Bakarım.
I'll give it a try.
Bunları deneyeceğim.
I'll give it a try.
Bir deneme yapacağım.
But I'll give it a try.
Ama denemek istiyorum.
Okay, I'll give it a try.
Pekâlâ, deneyeceğim.
- I'll give it a try.
- Denerim.
I'll, uh... I'll give it a try. Um...
Ben... bir deneyeyim..
I'll give it a try.
Şansımı denerim.
- I'll give it a try if you want.
- İsterseniz bir ararım.
I can't make promises, but I'll give it a try.
Söz veremem ama denerim.
I'll give it a try
Denerim.
Okay, I'll give it a try.
Peki, bir deneyeyim.
- I'll give it a try.
- Denemesine izin vereceğim.
Well, I'll give it a try.
Deneyeceğiz.
It's hard, but I'll give it a try.
Zor. Ama denerim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]