I'll go and see translate Turkish
741 parallel translation
Well, we have to go there and see? but I'll be a good match for a husband.
Kararı sen vereceksin ama benden iyi koca olur.
"I'll go outside and see what it is."
Dışarı çıkıp bakayım.
- I'll go and see how the boss likes it.
- Gidip bakayım patron ne diyecek.
I say, em... i think i'll go do wn to the cabin and, um, i mean, you know... to see if everything's all right.
Marsilya
I'll go and see the general.
Gidip General'le konuşacağım.
Go back to your pony, and I'll come and see you ride in a minute.
Midillinin yanına dön, ben birazdan gelip binişini izlerim.
I'll go look for Madge and see you later for cocktails.
Gidip Madge'i arayacağım, kokteylde görüşürüz.
I guess I'll go downtown and see what's going on.
Merkeze inip olan bitene bakacağım.
I think if you don't mind we'll go down and see what's happened to the furnace.
Çok sıcak oldu, aşağıya inip kalorifer kazanını bir kontrol edelim.
And now I'll go and see what Dr. Meade needs.
Gidip, doktorun neye ihtiyacı var, bir bakayım.
I want you to make a good deal of strong coffee... and bring it up to Captain Butler. I'll go and see Miss Scarlett.
Gidip sert bir kahve yapmanı ve Yüzbaşı Butler'a getirmeni istiyorum.
I'll go and freshen up a bit and see that Peter is put to bed.
Çıkıp üstümü değiştireceğim ve Peter yatmış mı bakacağım.
I'll go and see if there's anything left in my room.
Gidip odada birşey unutmuş muyum bakayım.
Dear, I'll go down and see that your luggage is brought back.
Sevgilim, aşağı inip bagajının geri getirilmesiyle ilgileneceğim.
- I'll go and see.
- Gidip bakayım.
You wait here. I'll go up and see ifJim's seen her.
Ben yukarı çıkayım, Jim'in onu görüp görmediğini öğreneyim.
I'll go on the set and see how near ready they are.
- Sete gideyim ve nasıl hazır olduklarını göreyim.
Can't you see I'll go out of my mind if I have to sit by and watch other people make love?
Burada oturup diğer insanların sevişmelerini izlemek zorunda kalırsam aklımı kaçıracağımı anlayamıyor musun?
You can make out a list for all the things you need, and I'll go and see if I can get a magnetometer for you.
İhtiyacınız olan şeylerin listesini yapabilirsiniz, Ve ben de sizin için bir manyetometre bulabilecek miyim bakayım.
But I'll see you before I go... and tell you what I find out from old Jim Horton.
Ama gitmeden sana uğrayıp yaşlı Jimmy'den neler öğrendiğimi anlatacağım.
I'll go down and have a look-see.
Ben inip bakınacağım.
If I follow my orders and go to Marseille, you'll see what will happen.
Emirlere uyup Marsilya'ya gidersem neler olacağını biliyorsun.
I'll go to the woodshed and see to it.
Odunluğa gidip bir bakayım.
I'll go and see what Marcello has to say. - Look how they've come home.
Gidip Marcello ile konuşmam gerek.
I'll go and see what's happening.
Gidip neler oluyor bakacağım.
They figure you don't want me around, you don't want to see me, and if I go away for a while, maybe I'll get all this out of my mind.
Beni etrafında istemediğini, beni görmek istemediğini ve kısa süreliğine uzaklaşırsam tüm bunları aklımdan çıkaracağımı düşünüyorlar.
I'll go and see.
Gidip, bakacağım.
I think I'll go home and see what the wife's doing.
- Hayır sağ ol. Eve gidip karıma bakmam lazım.
I'll go and see him.
Gidip ona bakayım.
I'll go in and see him.
İçeri gelip onu göreceğim.
I'll go up and see the doc and make a date for you for 3 : 00 a.m.
Ben çıkıp doktora bakayım ve saat 3 için bir randevu ayarlayayım.
If that's what you want, I'll go on with this and see Lavery today.
İstediğin buysa devam edeceğim ve bugün Lavery'i göreceğim.
Okay, I'll go out to the pen tomorrow and see him.
Pekala, yarın hapishaneye gidip, onu göreceğim.
Listen, Leo, you go down to your business tomorrow, And I'll be there, and I'll see to it
Dinle Leo, yarın işinin başına dön, ben de yanında olacağım.
Just tell me that, and you can go see them and I'll wait for you.
Bana bunun sözünü ver, o zaman gidip onlarla görüşebilirsin, ben de seni burada beklerim.
No, I'll go see the big boss tomorrow and talk to him about it.
Hayır, yarın büyük patronu görmeye gideceğim. Bu konuyu konuşacağım.
We'll go to Millie's, and I promise you when I see Barredout... I'll treat him like a long-lost cousin.
Millie'ye gideriz ve söz veriyorum, Barredout'yu görünce ona... ne zamandır görmediğim kuzenim gibi davranırım.
I'll go to her and see her myself.
Gidip onunla konuşacağım.
If you go to school all day, and I work all night, we'll never see each other.
Dünya kimin umurunda? Konu biziz. Tüm gün okulda olursan gece çalışıyorum, görüşemeyiz ki!
I'll go down to night court and see if I can pick up anything there.
Gece mahkemesine gidip bir şey var mı diye bakacağım.
- I'll go up and see him, then.
- Yukarı çıkıp ona bir bakacağım.
Oh, I'll go and see what I can find in the way of...
Gidip bir bakayım...
I'll go to the club and see if I can get a game.
Golf kulübüne gidip bir maç ayarlamak için şansımı deneyeceğim.
Madero is in the capital, and tomorrow I'll go see him.
Madero başkentte, ve yarın gidip onu göreceğim.
Might be a cat poking around. I'll go and see.
Etrafta dolaşan bir hayvan olmalı gidip bir bakayım.
Now, you make yourself comfortable, and I'll go see about dinner.
Şimdi sen rahatına bak ve ben de akşam yemeğine bakayım.
Now, I want you to get yourself something to eat, and I'll go and see what I can do for you with Mr. Corvier.
Şimdi bir şeyler yemeni istiyorum. Ben de Bay Corvier'e gidip senin için ne yapabileceğine bakayım.
I think I'll go and see what's going on.
Gidip ne olduğuna bir bakayım.
And I'll go see Max Black at the Excelsior this afternoon
Bende öğleden sonra Excelsior'a gidip Max Black'le görüşürüm.
- I'll go see him, and put things straight. - No!
- Gidip avukatı görecek, işleri rayına koyacağım.
If you still feel the same way in the morning... you come back, we'll go to the bank... and I'll see that you get everything that's coming to you.
Sabah aynı fikirdeysen... geri gel, bankaya gidip... payına düşeni alman için gerekeni yaparım.
i'll go 1832
i'll go first 231
i'll go by myself 33
i'll go with you 602
i'll go ahead 21
i'll go check it out 35
i'll go tomorrow 23
i'll go now 83
i'll go see 33
i'll go check 56
i'll go first 231
i'll go by myself 33
i'll go with you 602
i'll go ahead 21
i'll go check it out 35
i'll go tomorrow 23
i'll go now 83
i'll go see 33
i'll go check 56