I'll go away translate Turkish
640 parallel translation
- I'm sure she'll just go away.
- Kendi gider.
I'll put the horse away, so go inside and stay put.
Şimdi atları bağlayacağım. Siz içeri geçin bir yere ayrılmayın.
If you should go away, you'll spoil this party I am throwing.
Eğer giderseniz verdiğim bu partiyi bozacaksınız!
I'm tearing my own heart out, because I must go away, and no one knows when I'll return.
Kendi kalbimi de sökmek zorundayım çünkü gidiyorum ne zaman döneceğimi de hiç kimse bilmiyor.
I'll go away again.
Gitmeliyim.
I'll go away for a cure.
Tedavi olmaya gideceğim.
If you go away from here I'll never speak to you again as long as I live.
Eğer buradan ayrılırsan ömrüm boyunca seninle asla konuşmam.
If you don't go away, I'll call the police.
Eğer gitmezsen polisi çağıracağım.
Maybe I'll go away.
Belki buradan giderim.
I'll miss our talks when you go away, Mr Cooper, but I'll be glad for you.
Gittiğinde sohbetlerimizi özleyeceğim Bay Cooper ama senin için sevineceğim.
- Then I'll go away.
O zaman ben giderim.
I'll put my hand over my eyes, and then you go away.
Ellerimle gözlerimi kapatacağım ve siz uzaklaşacaksınız.
You go on down to the museum... and I'll meet you there right away.
Müzeye git seninle orada buluşurum.
I think I'll go away for a while.
Sanırım bir süre uzaklaşacağım.
Then, if you want to send me away, I'll go.
O zaman beni göndermek istersen giderim.
I'll go away.
Ben giderim.
Unless he decides by tomorrow that he's so sick he has to go away for a year Monday morning, all papers in the state, except his, will carry the story I'll give.
Pazartesi günü, kendi gazeteleri hariç tüm gazeteler vereceğim hikayeyi basacaklar.
If you don't go away, I'll have to send for the police!
Hemen uzaklaşmazsanız polisi çağırmak zorunda kalacağım.
I'll be with you right away. Go on...
Ben birazdan yanınıza gelirim.
I'll go and get Mr. Craig right away.
Hemen gidip Bay Craig ile görüşeceğim.
We'll go away for a while, you and I.
Biraz buralardan uzaklaşalım, sen ve ben.
- No, I'll never go away from you.
- Ben seni hiç terk etmeyeceğim.
Go away, or I'll kill you myself.
Git buradan yoksa seni öldüreceğim.
I'll have to go far away to sell my vegetables.
Sebzelerimi satmak için çok uzaklara gitmeliyim.
Go back in, I'll go away.
Geri dön, ben gideceğim.
I'll go straight to my lawyer... and have him make out the deeds right away.
Avukatımın işe koyulmasını sağlarım. Teşekkürler.
I'll not go away until i see you.
Seni görünceye kadar gitmeyeceğim.
They figure you don't want me around, you don't want to see me, and if I go away for a while, maybe I'll get all this out of my mind.
Beni etrafında istemediğini, beni görmek istemediğini ve kısa süreliğine uzaklaşırsam tüm bunları aklımdan çıkaracağımı düşünüyorlar.
You go away from me, or I'll call my pa.
Benden uzak dur, yoksa babamı çağırırım.
I'll go away as fast as I can.
Hemen buralardan gideceğim.
I'll stay away as long as necessary, then I'll go back, and attend to something.
Bir süre ortada görünmeyeceğim, sonra geri döneceğim ve bir hesap göreceğim.
I've stayed away so far, and I'll go on doing so!
Şu ana kadar mesafemi korudum ve korumaya da devam edeceğim.
I think me and her'll go away on a long trip. Sure.
Onunla birlikte uzun bir yolculuğa çıkmayı düşünüyorum.
Thor, I'll sell this place. I'll go away.
Thor, çiftliği satıp buradan ayrılmayı düşünüyorum.
I'm going to salvage that boat and then we'll leave this place, you and I, and go far away.
O batık gemiyi kurtaracağım sonra da ikimiz buradan çok uzaklara gideceğiz.
No need to send me away. I'll go of my own accord.
Beni kovmanıza gerek yok, kendim giderim.
Go away, I'll be right down.
Ne yapacaksın? Git buradan, hemen döneceğim.
Go away, or I'll throw you downstairs.
Git dedim, yoksa merdivenlerden aşağı yuvarlarım.
I'll go right away.
Derhal gidiyorum.
I'll go away with you.
Seninle geleceğim.
I'll take the money and go off by myself before I let you give it away.
Onu ele vermene mahal vermeden önce parayı bürodan alıp çekip giderim.
So now when I go away I'll be lonely for someone for the first time in my life.
Yani bu gidişimde hayatımda ilk kez biri için yalnızlık hissedeceğim.
I'll go away. I will.
Uzaklara gideceğim, gerçekten.
Yes, I'll tell her not to go away again with the child
Tamam, bir daha çocuğuyla o kadar uzağa gitmemesini söylerim.
All night, I've been thinking you'll go away live in another town.
Bütün gece düşündüm buradan gideceksiniz başka şehirde yaşayacaksınız.
Lie down and keep warm. It'll go away in a few minutes, and I'll be right over.
Şimdi uzan ve kendini sıcak tut, birkaç dakika içinde geçer.
I'll go away forever.
Sonsuza dek giderim.
I'll never let you go away again.
Bir daha gitmene izin vermeyeceğim.
- You'll go away, Gelsomina? - I'll work, learn something and send some money home.
- Çalışmaya, meslek öğrenmeye gidiyorum ve eve para göndereceğim.
I'll do anything you want, I'll go away!
İstediğinizi yaparım. Giderim.
Go away, or I'll call the police.
Git yoksa polis çağıracağım.
i'll go 1832
i'll go first 231
i'll go check it out 35
i'll go by myself 33
i'll go with you 602
i'll go ahead 21
i'll go now 83
i'll go see 33
i'll go tomorrow 23
i'll go check 56
i'll go first 231
i'll go check it out 35
i'll go by myself 33
i'll go with you 602
i'll go ahead 21
i'll go now 83
i'll go see 33
i'll go tomorrow 23
i'll go check 56