English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'll go now

I'll go now translate Turkish

1,604 parallel translation
Oh, I'll just go home now and go to bed and maybe stay there forever.
Eve gideceğim ve yatacağım. Belki sonsuza kadar orada kalırım.
Now go and get your things together. I'll buy the tickets.
Sen şimdi git eşyalarını topla, biletleri ben alırım.
If you want to go on tour and sing, I want you to go, because now I know you'll always be home with us, no matter where you are.
Tura katılmak ve şarkı söylemek istiyorsan, gitmeni istiyorum. Çünkü artık nerede olursan ol, daima yanımızda olduğunu biliyorum.
I was about to finish it. But now, there is no time. I'll have to let it go with you.
Bitirmeye niyetliydim ama şimdi zamanım yok.
He likes your character, Pea, and he's prepared to write you regular cameos as a baddy... chemist if you'll go back to them days now.
1 yazar kaldı ve Royston Vasey'i devam ettirmeyi kabul etti. - Öyle mi? - Evet.
I'll have to go now... I am talking about the Recipe, come on tell me!
Şimdi gitmek zorundayım... Ben tariften bahsediyorum, söyle hadi!
If there's nothing else you want, I'll go now.
Başka isteğiniz yoksa gideceğim.
I'll go and teach him a lesson just now.
Gidip ona gününü göstereceğim.
If you don't wanna go where I'm about to go then tell me right now and I'll walk out the door I'll phone my therapist and that will be it, okay?
Şimdi gideceğim yere gelmek istemezsen söyle, çıkıp gideyim terapistimi arayayım, olay bitsin, tamam mı?
I'll go now.
Şimdi gidiyorum.
Jesus won't ever forgive you for this mistake. I'll go now.
İsa bu hatanı sonsuza dek seni affetmez, ben gidiyorum.
Let's go now. I'll come with you.
Bunu yapmalıyız, hemen gidelim, bende seninle geliyorum.
- I'll go now.
- Ben gidiyorum.
I'll go now.
Gideceğim.
I'll go to the institute now.
Tamam, derse şimdi gidiyorum.
I'll go right now.
Hemen gidiyorum.
I'll go now.
- Ben gideyim.
I'll go now.
Ben artık gideyim.
Now it's time for you to go... There's 30 in this bag. I'll give you 35.
Sana 35 vereceğim 40.... 50?
If I don't go now, I'll miss the meeting and I can't miss the meeting!
Şimdi çıkmazsam toplantıya yetişmem mümkün olmayacak.
Now that we've found Junnosuke, I'll go back home
Junnosuke'yi bulduğumuza göre, ben eve gidiyorum artık.
I'll go pick you up now... where are you? !
!
But if things go the way they are now, then I'll regret it.
Ama işler şu an olduğu gibi giderse, o zaman pişman olacağım.
If you don't do something to resolve it right now, I'll go directly to Secretary Heller.
Eğer derhal bunun çözülmesi için bir şeyler yapmazsanız, doğruca Bakan Heller'a giderim.
Now, if you'll excuse me, I'm going to go work at the banana stand.
Şimdi izninizle muz standında çalışmaya gidiyorum.
I'll go look now.
Hemen gidip bakayım.
Ok people. Move now. I'll go later.
- Tamam millet,, önce değiş sonra kes.
Now, I have a few questions that I have to ask, and then we'll let you go somewhere in private so you can grieve.
Sormam gereken birkaç soru var. Sonra sizi üzüntünüzle baş başa bırakacağım.
Now, you can either get an attorney and i'll go straight to children services or, we can keep talking and you tell me the truth.
Bu hakları anladın mı? Şimdi ya avukat tutarsın, ya da ben doğrudan.. ... Çocuk Hizmetlerine gidiyorum.
Now when I go to the toilet, I'll have something to use.
Artık tuvalete gittiğimde, kullanacak bir şeyim var.
I'll go do it right now.
Hayır. Şimdi yapıyorum.
and you are now my obligation, so tomorrow morning, i'll pick you up, and we'll go to the pharmacy.
Ve şimdi siz benim mecburiyetimsiniz. Yarın sabah sizi alıp, eczaneye götüreceğim.
Oh, thanks. I'll go do that now.
Teşekkürler, şimdi gidip besleyeceğim.
- I'll go and have a wee word with him now.
- Onunla konuşmalı mıyım?
Then maybe I'll go see her right now. Fine!
O zaman belki şimdi gider onu görürüm.
I want time off. If you leave Yale now, you'll never go back.
Yale'ı şimdi bırakırsan, bir daha geri dönmezsin.
I'll go home right now and tell him.
Hemen eve gidip söylüyorum.
- In fact, I think I'll go do that now.
Aslında şimdi gidip yüzeyim.
Now, if you'll excuse me, I have some lines to go memorize.
Şimdi, izin verirsen gidip ezberlemem gereken repliklerim var.
Oh, now if you'll excuse me, I'm gonna go chain myself to a bulldozer.
Oh, eğer şimdi izin verirsen, Gidip kendimi bulldozere zincirleyeceğim.
Now, if you'll excuse me, I need to go buy a shirt identical to Kenny's so I can start a conversation with him.
Şimdi, müsaade edersen, Kenny'ninkiyle aynı olan bir tişört almam lazım ki onunla konuşmaya başlayabileyim.
I'll just go get the gurney now.
Sedyeyi alayım.
We're roommates now. I'll go half.
Yarı yarıya paylaşırız.
If you'll excuse me, I'm gonna go into that room right now and own up to what I did.
Eğer izin verirsen, o odaya girip yaptıklarımın arkasında duracağım.
Now, I'll go make toast.
Şimdi, bunun yanına tost yapmaya gidiyorum.
So now I have and... I'll go now.
Netleştirdiğime göre artık gideceğim.
Now go. I'll be OK.
Bana bir şey olmaz.
- I'll go now.
- Ben artık gideyim.
Now go grab Jake, and we'll all have some dinner.
Şimdi gidip Jake'i getir ve akşam yemeği yiyelim.
I'll go on-line, pay it right now.
Internetten öderim.
Well, maybe I'll go to Moe's, too, seeing as I'm now part owner.
Belki bende Moe'nun yerine giderim, görünüşe göre oranın ortağıyım artık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]