I'll go on my own translate Turkish
95 parallel translation
No, it's okay. I'll just go home on my own.
Gerek yok, ben giderim.
I'll go on my own!
Kendim giderim!
You go ahead. I'll look for her on my own.
Siz gidin ben tek başıma arayacağım.
I'll go to Narayama on my own tomorrow, if you won't!
Sen gelmesen bile, yarın tek başıma Narayama'ya gideceğim.
Well, never mind. I'll go on my own. I won't forget today too easily...
Boşver ben kendim giderim artık.
I'll leave on my own. Let go.
Bırakın dedim!
I'll go down the drain on my own.
Kendi başıma batmaya devam edeceğim.
I'll go on my own then.
Öyleyse ben yalnız giderim.
I'll go out on my own
Eğer rahatsız ediyorsam yalnız çıkarım!
Alright, I'll go with you I can manage on my own
Peki, sizinle geleyim gerek yok yalnız başıma daha hızlıyım
I'll go on my own.
Tek başıma giderim.
I'll go off on my own.
Tek başıma yola çıkacağım.
I'll go home on my own
Eve kendi başıma giderim o zaman.
And I'll go on digging until I find it on my own.
Ve bende bulana kadar tek başıma kazmaya devam edeceğim.
- I'll go on my own time.
- Ben istediğim zaman giderim.
I'll go back on my own word just this once and let you back into my school,'cause you're still a baby, and you don't know shit.
Bak ne diyeceğim. Bu kez sözümü yiyeceğim ve seni okula geri alacağım. Çünkü sen hâlâ bir bebeksin ve hiçbir şeyden haberin yok.
If you don't tell me what they want, I'll go out and get it on my own.
Eğer bana istediklerini söylemezsen, gidip kendim bir şeyler alacağım.
Don't worry, I'll go on my own.
Başımın çaresine bakarım.
If you don't come get me.... I'll go where I'm going on my own.
Gelip beni almazsan kendi başıma yola çıkarım.
If I don't have a day away on my own... I'm going to go frigging barmy, honest I am. I'll kill someone.
Eğer kafa dinleyeceğim bir günüm olmazsa... Cinnet geçireceğim, cidden. Birilerini öldüreceğim.
I'll go on my own.
Kendim gideceğim.
I'll just go it on my own. It's dangerous, my dear!
- Tehlikeli bir iş tatlım.
I'll go on my own.
Kendim giderim.
I'll just go on my own, then.
Ben de kendim gideceğim.
"Let me drop you home. - No, Sameer. I'll go on my own"
seni eve bırakayım olmaz Sameer, kendim giderim
I'll go to the station on my own.
Ben istasyona tek başıma giderim.
I don't suppose the Captain'll trust me to go out on my own for a while.
Kaptanın, bir süre kendi imkanlarımla kalmama güveneceğini sanmam.
" I'll go it all alone I'll make it happen on my own
Yalnız başıma yapacağım, tek başıma halledeceğim.
I'll go on my own, then.
O zaman tek başına giderim.
I'll go faster on my own.
- Hayır. Yalnız daha hızlı giderim.
I'll go back to New York on my own.
Sana güvenemeyeceksem ben de kendim giderim.
I'll go on my own
Ben giderim.
If you won't take me, I'll go there on my own.
Eğer beni aşağı götürmüyorsanız, kendi başıma da inerim.
You go on and I'll come on my own.
Tamam siz gidin, gelirim ben.
I can go on my own. I'll be careful.
Kendim giderim, ben yaparım...
Now he didn't want it, but I said, "Okay, I'll go on my own."
O 20 mili kabul etmedi, ama ben, "tamam kendi başıma koşarım" dedim.
- Stop the bike I'll go on my own.
- Motoru durdur ben kendim gideceğim.
No, I'll go home on my own.
Hayır, tek başıma hallederim.
I'll go in on my own.
Ben kendi başıma yaparım.
I'll go on my own.
Tek başıma gideceğim.
I'll probably spend time on my own over Christmas, or go to my parents.
Noeli muhtemelen yalnız geçiririm ya da ailemin yanına giderim.
I'll go on my own, then.
Ben de tek başıma giderim.
Stop pestering, or I'll go after the map on my own.
Canımı sıkma, yoksa haritanın peşine kendim düşerim.
I'll go to the authorities on my own.
Bende yetkililere tek başıma gideceğim.
I'm gonna go out on my own, I'll have a great time.
Kendi başıma çıkacağım ve harika vakit geçireceğim.
I'll just go over all of this on my own.
Ben de bunun üzerinden kendim geçerim.
If you won't come with me, I'll go on my own.
Eğer benimle gelmiyorsanız yalnız giderim.
Want to keep shining me on, go ahead. I'll call my own friend in the Bureau.
Beni yok saymaya devam edeceksen ben de FBI'daki arkadaşımı ararım.
So you go grill officer your boyfriend, And I'll go see what I can find out on my own.
Git polis sevgilini bir sıkıştır ben de kendi başıma neler bulabilirim bir bakayım.
I'll go back on my own after I've rested for a while.
Biraz dinlendikten sonra ben de gelirim.
I'll go back on my own.
Kendim dönerim.