English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'll just stay here

I'll just stay here translate Turkish

221 parallel translation
- No. I'll just stay here and celebrate the new sign.
Burada kalıp yeni pano şerefine içeceğim.
Well, then, I'll just go up in the bow and hang off the anchor chain. You can stay back here in the stern and do whatever you have to.
Ben öne geçip çapa zincirini takayım, siz burada arka tarafta kalıp... ne yapmanız gerekiyorsa onu yaparsınız.
I've been thinking if you're not going to take that couple's gold, I'll just stay here and pan.
Düşünüyordum da, şu çiftin altınını almayacaksan burada kalıp kumları elerim.
I'll just stay here and be me when you're gone!
Burada olacağım ve siz gittiğiniz zaman kendi halime döneceğim!
Ah, well, just the same, I'll stay here and watch till you're out of the woods.
Pekiala, yine de burada kalıp, ormandan çıkana kadar seni izleyeceğim.
I'll just stay here then.
O zaman burda kalacağım.
I'll just stay here, then, shall I, sir?
O zaman burada bekleyeyim, değil mi efendim?
- No, I think I'll just stay here.
- Hayır, burada kalacağım.
Just stay here and I'll go and check it out.
Buradan ayrılma.
It'll be safe for you here. Just stay here and I'll be right back.
Benimle gelmen tehlikeli olabilir, hemen döneceğim.
Okay, you just stay right here and I'll be right back.
Tamam, burda kalın. Birazdan geri geleceğim.
Honey, I'm home, and I'll stay here just as long as you need me. I promise.
Canım, ben yanındayım ve ihtiyacın olduğu sürece burada olacağım, söz.
Well, I'll stay here for another hour... just to see if he's right.
Bir saat daha buradayım. Bakalım haklı mıymış?
- Oh, no, I'll just stay here and unpack.
- Hayır, ben burada kalıp, eşyalarımı boşaltacağım.
If it's all right, I'll just stay here.
Kabul ederseniz, ben burda kalayım.
Look, you just stay here and I'll be back as soon as I can.
Dinle, sen burada kal, ben hemen geri döneceğim.
I'll take them off your hands. Do you think that for one second I'm going to stay here and study when I'm just a paternity suit away from Jamaica?
Babalık davası açmak için Jamaika'ya bu kadar yakın olduğum hâlde bir saniyeliğine bile, burada kalıp ders çalışacağımı mı sandın?
If you prefer to stay down here, I'll just be a little while.
Eğer burada kalmak istersen kısa süre içinde gelirim.
I'll just stay right here.
Burada kalacağım.
I'll just stay here and drink it down.
Ben burada kalıp onu içeceğim.
Sure. On second thought, I'll just stay here.
Bir daha düşündüm de, ben burada kalacağım.
- Yeah, I'll just stay in here.
- Evet, ben burada kalayım.
I'll just stay here and watch the boat.
Ben burada kalıp tekneye bakarım.
Well, maybe I'll just stay here with Monica.
Belki burada Monica ile kalırım.
- I'll just stay out here with Amy.
- Ben Amy'nin yanında kalayım.
I'll just stay out here.
Burada kalacağım.
Okay, I'll just stay a sec. No... You can't be in here.
Çok kısa kalacağım.
And I'll be back as soon as I can. Just stay here.
Elimden geldiğince çabuk dönmeye çalışırım.
No, I'll just stay here with Mother.
Hayır, ben annemle burada kalacağım.
I'll just stay right here.
Burada dikilirim böyle. Hadi, hadi!
[Sighs] Well, I'll just stay here, then, and, uh, secure the parking lot.
O oldukça tehlikeli ve oldukça kötü. Ve şimdi iş üstündeyim. Hoşçakal, Penny!
Well, I'm sure that it'll be OK if we just stay back here... for a minute... or two.
Burada biraz kalmanın bir mahsuru olacağını hiç sanmıyorum bir... veya iki dakika.
So I'll just leave the cheque over here, and you can stay as long as you like.
Sen istediğin kadar kalabilirsin.
I'll just give Goliath II the old rock to the head... applause, applause, you gotta believe in yourself, stay in school, and we're outta here.
Golyat 2'nin kafasına bir taş fırlatırım alkış, alkış, kendine inanmalısın, okula devam et, sonra buradan gidiyoruz.
Well, the why don't you just go back to Spain and I'll stay here, and we'll both get what we want!
O halde İspanya'ya dön... buradayım. İkimiz de istediğimizi alacağız!
Just stay here, and I'll be right back.
Burada bekle, geri döneceğim.
Just stay right here, then I'll be right back.
Sen buradan hiçbir yere ayrılma, ben birazdan gelirim.
Stay here, do your work, and I'll just go move the car.
Burada kal, işini yap, ben arabayı çekerim.
I'll stay here and watch over her, just in case.
Ben kalıp ona bakarım. Ne olur ne olmaz.
Maybe I'll just stay here and get shitfaced again. - That's a classy idea.
Belki de sadece burda böylece oturmamalıyım, ha?
Well, I guess I'll just have to stay here - and tell them myself.
O zaman ben de burada bekler... kendim söylerim.
I'll look for her, so just stay here.
Onu arayacağım, bu yüzden burada kalın.
I'll just stay here.
Ben burada kalacağım.
I'll just stay here hold the fort, keep an eye on the evidence.
Burada kalıp kaleyi korurum ve delillere göz kulak olurum.
I'll just stay here and look at the bushes.
Burada kalıp sadece çalılara, Bakacağım.
Okay. I'll just stay until she gets here.
Tamam, o gelene kadar kalırım.
I think we'll stay just like this until Charlie gets outta here.
Charlie dışarı çıkmadan önce olmaz.
I think we'll just stay here.
Biz burada kalmayı düşünüyoruz.
I'll just stay here and help Cordelia settle in.
Ben de burada kalıp Cordelia'nın yerleşmesine yardımcı olurum.
- I'll just stay here.
- Burada kalacağım.
Just stay here and I'll pick you out a nice, fresh loaf.
Sen burada bekle, ben sana güzel bir somun seçeyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]