English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'll leave you alone

I'll leave you alone translate Turkish

702 parallel translation
Now that you've asked for help, I'll never leave you alone.
Madem yardımımı istiyorsun, seni asla yalnız bırakmayacağım.
Well, I'll leave you alone with that lady, but if you behave like a gentleman, I'll break your neck.
Seni o bayanla baş başa bırakıyorum. Ama bir centilmen gibi davranırsan, kafanı koparırım.
I'll leave you alone now.
Sizi yalnız bırakıyorum.
And I promise I'll never leave you alone again as long as I live.
Hayatım boyunca, seni bir daha yalnız bırakmayacağıma yemin ederim.
I'll thank you to leave the child alone.
Çocuğu rahat bıraktığınız için teşekkür edeceğim.
I'll appreciate it if you'll leave me strictly alone.
Beni yalnız bırakırsan çok sevinirim.
I'll never leave you alone, darling.
Seni asla yalnız bırakmam sevgilim.
I think I'll leave you alone.
Sanırım sizi yalnız bırakacağım.
I swear I think I'll leave that Rand alone, let him grow up, Just to see what happens to you when he's big enough to start asking questions.
Büyüyüp de sorular sormaya başladığında neler olacağını görmek için Rand'i şimdilik rahat bırakacağıma söz veriyorum.
I'll leave you alone.
Sizi rahat bırakayım.
Woman, I'll leave you alone with your son.
Seni oğlunla başbaşa bırakıyorum.
- I'll leave you two alone.
- Ben sizi yalnız bırakayım.
I hope I'll get better soon, so you'll leave me alone.
Umarım yakında iyileşirim, sen de başımdan gidersin.
As soon as you're better I'll leave you alone.
İyileşir iyileşmez seni yalnız bırakacağım.
I guess I'll leave you two alone.
Sanırım ikinizi yanlız bıraksam iyi olacak.
- All right. I'll leave you alone to make out with your boyfriend.
Peki, seni yeni erkeğinle başbaşa bırakayım.
I'll leave you two alone so you can talk freely.
Böylelikle rahatça konuşursunuz.
I'll leave you two newlyweds alone.
Yeni evlileri yalnız bırakayım.
Well, I'll leave you two alone.
Ben sizi yalnız bırakayım.
Now that you've met, I'll leave you two alone.
Tanıştığınıza göre sizi baş başa bırakayım.
I'll leave you alone, all right.
Seni yalnız bırakacağım, tamam.
I'll leave you two alone.
Sizi baş başa bırakayım.
Well, I'll leave you too alone.
Ben artık gideyim.
I have, there are no loop holes, get it clear from now on you'll leave Alice alone.
Düşündüm, hiçbir çıkar yolu yok, bunu aklına sok ve bu andan itibaren Alice'in peşini bırak.
No, I'll leave you alone now.
Önemli değil, ben artık gideyim.
I'll leave you two men alone.
Siz iki erkeği baş başa bırakayım.
You leave that alone or I'll scream out the window!
Bırak, yoksa avazım çıktığı kadar bağırırım.
I'll leave you alone if you prefer it.
İsterseniz sizi yalnız bırakayım.
I'll tell your parents if you don't leave me alone!
Bırakmazsanız, herşeyi ailelerinize anlatırım!
I'll leave you two alone.
Sizin ikinizi yalnız bırakacağım.
I'll be all alone if you leave.
Gidersen yapayalnız kalırım.
I'll leave you alone with him.
İzin verirseniz, sizi onunla başbaşa bırakmak istiyorum.
- Leave him alone, Lennon... or I'll tell them all the truth about you. - You wouldn't.
- Onu rahat bırak Lennon yoksa onlara seninle ilgili bütün gerçeği söylerim.
- Don't bet on it! - I'll leave you alone.
Buna bahse girme, tatlım.
- So I'm afraid I'll have to leave you alone.
Korkarım sizi yalnız bırakmak zorunda kalacağım.
- # I'll tell you mine, and I'll say, Isn't the weather fine # - and leave me alone.
Sana kendi adımı söyleyip diyeceğim ki hava ne hoş... - Rahat bırak beni.
Leave her alone and I'll spare you
Onu rahat bırakın hemen!
I'll leave you alone now.
Seni rahat bırakayım.
Don't worry, I'll leave you two alone.
Hemen gidiyorum. Özür dilerim.
I'll leave you two alone.
Sizi yalnız bırakıyorum. Uslu durmaya gayret edin.
I'll leave you alone for a while.
Sizi bir süre yalnız bırakacağım.
You tell Sam Hunt to leave her alone or I'll fix him!
Sam Hunt'a onu rahat bırakmasını söyle ya da gününü gösteririm!
When you make a bet you're supposed to play it fair and I had every right to... call the Gauls, and I'll prove to you that my Egyptians can still build a beautiful... palaces, and I insist that the Roman leave the builders alone and let me tell you...
Bir bahse girdiğinde dürüst oynamalısın, ayrıca Galyalıları çağırmak için her türlü... hakkım da var, ve sana Mısırlılar'ın hala güzel saraylar yapabileceğini... kanıtlayacağım, Romalı'ların İnşaatçıları rahat bırakmalarını konusunda ısrar ediyorum, Ayrıca söylemeliyim ki...
Leave me alone or so help me, I'll take you by your old neck and throw you into the sea!
Beni rahat bırak yoksa yemin ediyorum yaşlı boynundan tuttuğum gibi denize atarım seni!
You guys leave me alone, I'll leave you alone.
Siz beni rahat bırakın, ben de sizi bırakayım.
I'll leave you two alone to eat... see you
Ben gidiyorum... sonra görüşürüz.
If I win, you'll leave her alone and protect her from your men.
Ben kazanırsam, O'nu rahat bırakacaksın ve adamlarından koruyacaksın.
I'll leave you alone with your blackboard.
Seni karatahtanla başbaşa bırakacağım.
[Door Closes] I'll leave the two of you alone.
- Ben sizi yalnız bırakayım.
I'll just tidy him up a bit, then leave you alone with your thoughts.
Biraz onu düzelteceğim, sonra düşüncelerinizle sizi başbaşa bırakacağım.
Leave Sadie alone, you little toad, or I'll squash you flat as a lily pad.
Sadie'yi rahat bırak, seni küçük kurbağa, yoksa seni nilüfer yaprağına çeviririm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]