English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'll leave you now

I'll leave you now translate Turkish

324 parallel translation
I'll need you to leave now, Miss Anderson.
- Şimdi gitmenizi istiyorum, sağ olun, Bayan Anderson.
And now I'll leave you.
Ve şimdi sizden ayrılıyorum.
I'll leave you in peace now.
Sizi yalnız bırakayım.
Now that you've asked for help, I'll never leave you alone.
Madem yardımımı istiyorsun, seni asla yalnız bırakmayacağım.
I'll leave you alone now.
Sizi yalnız bırakıyorum.
Then I'll leave you now.
Öyleyse sizi başbaşa bırakayım.
Now I'll never leave you. Which way?
Artık sizi asla bırakmayacağım.
I'll leave you now.
Şimdi yanınızdan ayrılıyorum.
George, if you leave now, I'll never speak to you again.
George şimdi gidersen bir daha senle konuşmam.
I'll explain everything later, but you must leave now.
Her şeyi sonra açıklayacağım, ama şimdi gitmelisin.
If you don't leave now I'll tear yourface off.
Hemen çıkıp gitmezsen saçını başını yolarım.
You will kiss me now, and then i'll leave.
Beni öpersen, o zaman giderim.
I'll never leave you now.
Seni asla bırakmayacağım.
Because if I did... that would mean that you were real... that you belonged to me... and that they couldn't take you away from me... whereas now they can send you away... and leave me to wonder if I'll ever see you again... or whether I may wake up... and find I'd dreamed you.
Çünkü takarsam bu senin gerçek olduğun bana ait olduğun ve seni benden ayıramayacakları anlamına gelirdi. Oysa şimdi seni uzaklara gönderip, beni acaba bir daha görebilecek miyim acaba her şey bir düş müydü, diye merak içinde bırakabiliyorlar.
Well, I'll leave you to yourself now.
Peki, o zaman yalnız bırakayım sizi.
Now that you've met, I'll leave you two alone.
Tanıştığınıza göre sizi baş başa bırakayım.
If you don't leave now, I'll smash your head with my bag!
Peşimi bırakmazsanız, fileyi kafanıza indiricem!
Now I suppose you'll ask me to leave.
Sanırım şimdi de gitmemi isteyeceksin.
I have, there are no loop holes, get it clear from now on you'll leave Alice alone.
Düşündüm, hiçbir çıkar yolu yok, bunu aklına sok ve bu andan itibaren Alice'in peşini bırak.
No, I'll leave you alone now.
Önemli değil, ben artık gideyim.
If I leave now, I'll regret him taking up with you.
Eğer şimdi ayrılırsam, seninle yatıp kalktığı için pişman olacağım.
- I'll begin now if you leave the room.
- Bu odadan çıkarsanız hemen başlayacağım.
If you don't leave now, I'll raise your salary.
Hemen burayı terketmezsen, maaşına zam yaparım.
Well, I'll have to leave you now, I'm afraid, inspector, to go and pack.
Artık gitmem gerek, Bavulumu hazırlamalıyım.
I'll leave you now : I'm not feeling too well :
Pek iyi hissetmiyorum, kalkıyorum izninizle.
Now I know I'll never leave you.
Seni asla terk etmeyeceğim. - Öyle mi? - Evet, öyle.
I'll leave you alone now.
Seni rahat bırakayım.
I'll leave you to rest now, Mrs Durnley.
Şimdi dinlenmeniz lazım Bayan Durnley.
Now that I know this secret... I'll not leave you... until you finish your job
Artık sırrınızı bildiğimden... görevinizi bitirene kadar... yanınızdan ayrılamam
I'll even go to Australia with you if we leave right now.
Eğer hemen şimdi gidersek, seninle Avustralya'ya gelirim.
Okay, I'll leave you now.
- Sizi baş başa bırakayım.
I'll leave you now.
Şimdilik gidiyorum.
And if you now want me to leave, I'll go.
Bir erkeğin sahip olacağı en güzel kadınsınız.
Now that's enough. If you want to pick a fight, I'll leave now.
Eğer kavga çıkarmak istiyorsan ben gidiyorum.
You'll leave now, or should I call the police?
gidecek misin, yoksa polis mi çağırayım?
I'm afraid you'll have to leave now.
Üzgünüm ama hemen burdan ayrılman gerekir.
I'm going on duty now, so I'll leave you.
Göreve çıkacağım, Bay Kersey, o yüzden ayrılmalıyım. - Çok teşekkürler. - Bir şey değil.
I'll leave you alone with her now.
Şimdi sizi baş başa bırakacağım.
- I'll leave you now!
- Gitmem gerekiyor.
I want to see him come out as much as you do but if we don't leave now, we'll never get back.
Onun geldiğini görmeyi senin kadar çok istiyorum ama şimdi gitmezsek asla geri dönemeyiz.
I'll leave you now.
Artık gitmek zorundayım.
And now I'll leave you to yourselves.
Şimdi sizi yalnız bırakacağım.
If I'm putting you in jeopardy, I'll leave now.
Eğer seni riske atıyorsam, hemen giderim.
I'll leave you to take care of the rest You two can have some experience I've got to leave now
Bundan sonrasını size bırakıyorum biraz tecrübe kazanmanız iyi olur şimdi gideceğim
Well, Captain, I'm afraid you'll have to leave us now.
Şişt!
[Woman On Answering Machine] Hi, this is Tracy. I " m not able to come to the phone right now... but if you leave your name and number, I'll get back to you as soon as possible.
Merhaba, ben Tracy. Şu an telefona cevap veremiyorum adınızı ve numaranızı bırakırsanız en kısa zamanda sizi ararım.
I can't leave you here now. I've got a feeling you'll never get out of Clark County alive.
Şehir dışına canlı çıktığını görmeden buradan ayrılamam.
That's right, but now I think we'll just leave this here with you... as a reminder of what you might have had.
Aynen öyle, ama şimdi düşündüm de, bunları burada seninle bırakalım... sana neler kaçırdığını hatırlatsın.
I'm afraid you'll have to leave now.
Korkarım gitmek zorunda kalacaksınız şimdi.
enough now, for the last time help me capture Adora and return to the world I came from and I leave you in peace, otherwise... your threats don't scare me but I'll help you if only
- Yeterli. Son kez bana Adora'yı yakalamamda yardım et ve ben de geldiğim yere döneyim ve seni barış içinde bırakayım, aksi halde... Tehditlerin beni korkutmaz.
If you say no, I'll just leave now.
Eğer hayır dersen, seni şimdi burada bırakırım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]