I'll let you get back to work translate Turkish
63 parallel translation
I'll let you get back to work now.
İşe koyul o zaman.
I'll let you get back to work.
Seni işinle baş başa bırakayım.
I'll let you get back to work.
İşine engel olmayayım. Hoşça kal.
I'll let you get back to work, George.
Seni meşgul etmeyeyim, işine dön George.
I'll let you get back to your work.
Seni işinden alıkoymayayım.
Well, I'll let you two get back to work.
Şey, ben işime geri döneyim.
Let him give you a pedicure first. Now, if you'll excuse me, I have to get back to work.
Şimdi eğer izin verirseniz benim işe dönmem lazım.
Oh, well. I'll let you get back to work.
Peki, gideyim de, işine dön sen de.
I'll let you get back to work, okay?
Bırakayım da, sen işine dön. Olur mu?
Well, I'll let you girls get back to work.
Siz işinize bakın kızlar o zaman.
I'll let you get back to work.
Gideyim de sen çalış.
I'll let you get back to work.
Çalışmanıza devam edin.
All right, well, I'll let you get back to work.
Tamam sen işine dön. - Tamam.
I'll let you get back to work.
İşine dön.
- I'll let you get back to work.
- Seni işe döndürsem iyi olacak.
You know, I'll let you get back to work.
Ben gideyim de sen çalışmana devam et.
I'll let you get back to work.
Seni alıkoymayayım.
I'll let you get back to work.
Seni meşgul etmeyeyim.
I'll let you get back to work.
- İşine bak sen. - Kusura bakma.
So I'll let you guys get back to work.
Sizin de işinizi yapmanıza engel olmayayım.
Well, look, I'll let you get back to work, but I really look forward to working with you, Mr. Scott.
Neyse ben işime döneyim. Sizinle çalışmayı dört gözle bekliyorum Bay Scott.
Well, i'll let you get back to your work.
Çalışmanıza engel olmayayım.
I'll let you two get back to work.
Sizi işinizle başbaşa bırakayım.
Well, I'll let you- - let you get back to work. yeah, I'll see you later.
- Neyse, ben seni işinden alıkoymayayım. - Tamam, görüşürüz.
I guess we'll just let you get back to work.
Teşekkürler Mean Joe.
Let's get back to work. You dictate during the day, and I'll transcribe it all at night, meantime you'll work on the new part.
Gün boyunca dikte edersiniz ve ben de bütün gece boyunca uyarlarım böylece sen de yeni kısım üzerinde yoğunlaşırsınız.
Well, I'll let you get back to work.
Neyse, bırakayımda sen işine bak.
- Oh, um, I'll let you get back to work.
- Sen işine bak. - Tamam.
Well, I'll let you get back to work.
Seni işinle baş başa bırakayım.
Well, i'll let you get back to work.
Seni daha fazla tutmayayım.
I'll let you get back to work.
Seni meşgul etmeyeyim o zaman.
I'll let you get back to your work.
Bırakayım da işine dön sen.
I'll let you get back to your important work.
Tabii, gideyim de sen şu önemli işlerini hallet.
Well, uh, on that note, I'll let you get back to work.
Buna dikkat, İşinize geri dönebilirsiniz.
I'll let you get back to work.
Bırakayım da işinizi yapın.
I'll let you get back to work.
Bırakayım da işine dön.
I'll let you get back to your work, and I'll see you in the morning.
Çalışmana izin vereyim ve sabah görüşürüz.
All right, Timmy. I'll just let you get back to work.
Bırakayım da işine dön sen.
I'll let you get back to work.
Bırakayım da çalışmana dön sen.
Look, go home, let me get back to work, and I'll see you tomorrow.
Bak, eve git sen, ben de çalışayım. Yarın görüşürüz seninle.
Look, I'll let you get back to work, but, um, call me on your break.
Bak işini yapman için seni rahat bırakacağım ama ara verince beni ara.
I'll let you get back to work.
Sizi işinle başbaşa bırakacağım.
I'll let you get back to work
O zaman sen işine devam et.
I'll let you get back to your work.
Cam... Seni işinle yalnız bırakıyorum.
I'll let you get back to work.
- Bırakayım siz işinize bakın.
Well, I'll let you get back to work.
Neyse, sizi meşgul etmeyeyim.
I'll let you get back to work.
- Dersinize dönebilirsiniz artık.
Okay, I'll let you guys get back to work.
Tamam, bölmeyeyim. Çalışın siz.
Well, yeah, sure. I'll let you get back to work.
Evet, tabii.
I'll let you guys get back to work.
Ben sizi daha fazla tutmayayım.
I'll tell you what, I'll let you get back to work.
İşine dönmene izin vereceğim...