I'll take your word for it translate Turkish
196 parallel translation
I'll take your word for it, Franz.
Bana doğruyu söyle, Franz.
- I'll have to take your word for it.
- Bu konuda sözüne güveneceğim.
I'll take your word for it.
Senin sözüne güveniyorum.
I'll take your word for it, mister!
Bana söz verdin.
I'll take your word for it, but relax now, will ya?
Senin sözüne güveniyorum, ama şimdi rahatla.
- I'll take your word for it.
- Doğrudur.
I'll take your word for it, Captain.
Senin yazdıklarına güveniyorum, Yüzbaşı.
I'll take your word for it.
Senin söylediğini kâle alıyorum.
Okay, I'll take your word for it.
Peki, öyle olsun.
But I'll take your word for it.
Fakat seni anlıyorum.
But I'm afraid I can't take your word for it, I'll have to interview them.
- Günaydın Holly.
OK, I'll take your word for it.
Tamam sana güveniyorum.
but I'll take your word for it.
Ne kadar yol geldim bilemiyorum Bay Morgan, ama siz 100 diyorsanız öyledir.
I'll take your word for it.
Bunun için sözüne güveniyorum.
I'll take your word for it.
Sözüne güveniyorum.
I'll take your word for it.
Sana inanıyorum.
I'll take your word for it.
Siz öyle diyorsanız öyledir.
Okay, it's your car. I'll take your word for it.
Peki, sözünüze güveniyorum, bu sizin arabanız.
- I'll have to take your word for it.
- Sana güveniyorum.
I'm not gonna take your word for it. How's that? I got a wife and I got a kid and I got 12 years'service toward a pension.
Benim bir ailem var ve polislikte 12 yıllık hizmetim var.
I'll take your word for it.
Sözüne güveneceğim.
- I'll take your word for it.
- Bilmiyorum.
I'll take your word for it.
Bu konudaki sözünüze güveneceğim.
I'll have to take your word for that because I don't remember any of it.
Sözüne güveneceğim. Çünkü hiçbirini hatırlamıyorum.
I'll take your word for it.
Sözünüze inanıyorum.
- I'll take your word for it.
- Sözüne güveniyorum.
I " ll take your word for it.
Sözüne güveniyorum.
I'll take your word for it.
Sözüne inanıyorum.
I'll take your word for it.
Size inanacağım.
I'll tell you what, you can take a good look at a butcher's ass by sticking your head up there, but wouldn't you rather take his word for it?
Kasabın kıçına başını sokup... ona göz atabilirsin, ama sözüne inansan daha iyi olmaz mı?
I'll take your word for it.
- Size inanıyorum.
I'll take your word for it.
Odaklanmanı sağlıyor. Bu konuda sözüne güveneceğim.
I'll take your word for it.
Sözünüze güveniyorum.
- [Groans] I'll take your word for it.
- Sizin sözünüze güveneceğim.
Ah, geez, I'll take your word for it.
Neyse. Sizin sözünüze güveniyorum.
Well, I wouldn't know, but I'll take your word for it.
Bilmiyordum ama bunu hatırlayacağım.
- I'll take your word for it.
- Senin sözüne güveniyorum.
I'll take your word for it.
Sen öyle diyorsan öyledir.
THAT'S OKAY. I'LL TAKE YOUR WORD FOR IT.
Neyse sorun değil söylemen yeterli.
- I'll take your word for it.
- Öyle olsun.
I'll take your word for it.
- Sözünüze güveniyorum.
I'll take your word for it.
Sen öyle diyorsan.
- I'll take your word for it.
size inanıyorum.
- I'll take your word for it.
İşte burada. - Size inanıyorum.
- I'll take your word for it.
- Bunun için sözünü alırım.
I'll take your word for it.
Bu konuda söylediğini kabul ediyorum.
I'll take your word for it.
İnan bana.
I'll take your word for it.
Artık, siyah deniyor.
I'll take your word for it.
Kanıt olmadan inanmam.
I'll have to take your word for it.
Bu sözünü düşüneceğim.
You'll excuse me if I don't take your word for it.
Bu konuda sözüne inanmazsam beni bağışla.