English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm afraid i don't

I'm afraid i don't translate Turkish

1,334 parallel translation
No, I'm afraid we don't have any toilets
Evet? Hayır. Korkarım tuvaletimiz yok.
I'm afraid where I'm going, they don't allow pets.
Gideceğim yere evcil hayvan kabul ettiklerini sanmıyorum.
I'm afraid I don't understand.
Korkarım anlamadım.
I'm afraid that you have never got such a chance to play. Brother Koo, don't you believe there is Asia the Invincible?
Birader, ya gerçekten Yenilmez Asya saldırırsa?
I'm afraid I don't know how.
Ne yapacağımı bilmiyorum.
Don't be afraid, I am here
Korkma, ben yanındayım.
We don't have a liquor license, so I'm afraid you'll have to...
İ çki ruhsatımız yok. Korkarım elinizdeki likörü...
Afraid I don't follow.
Korkarım sizi anlayamadım, Bay McLeod.
I'm afraid I don't quite follow you.
Korkarım sizi anlayamadım.
I'm afraid I don't accept drinks from strange men on the beach.
Korkarım sahildeki yabancı erkeklerden içecek alamam.
We really don't have time... for any of these social pleasantries... I'm afraid.
Korkarım, bu konuşmalar için yeterli vaktimiz... gerçekten yok.
I'm afraid we don't have any openings at this time.
Korkarım şu an için verebilecek bir işimiz yok.
I'm afraid we don't have time.
Korkarım ki zamanımız yok.
I'm afraid I don't remember it.
Korkarım bunu hatırlamıyorum.
- No, I'm afraid I don't.
- Hayır, korkarım anlayamadım.
I'm afraid I don't know what to say to that.
Korkarım, bu konuda ne diyeceğimi bilemiyorum.
I'm afraid you don't understand, Maestro.
Korkarım, anlamıyorsunuz Maestro.
I'm afraid I don't remember.
Korkarım ki hatırlamıyorum.
I'm afraid I don't have a reservation.
Korkarım ki rezervasyonum yok.
I'm afraid I don't follow.
Sanırım anlamıyorum.
I just don't know what it would be like. - Because I'm really afraid of that roller coaster thing...
Bilemiyorum... nasıl olurdu çünkü bu iniş ve çıkışlardan gerçekten korkuyorum.
- I'm afraid I don't.
- Korkarım anlamıyorum.
I ´ m afraid I don ´ t happen to stock them.
Ama korkarım elimde hiç yok.
I just don't know... what it would be like, because I'm really afraid of that roller coaster thing.
Bilemiyorum... nasıl olurdu çünkü bu iniş ve çıkışlardan gerçekten korkuyorum.
I'm afraid I don't.
Korkarım anlamıyorum.
- I'm afraid I don't.
- Anlamadım.
- l'm afraid I don't.
- Ne yazık ki yok.
I'm afraid I don't.
Korkarım hayır.
If we don't find a way to free them soon, I'm afraid it may be too late.
Tamam dostum. Yemek bitti.
Don't be afraid, I am a nice man.
Korkma, ben iyi bir adamım.
I'm afraid I don't know, Seth.
Korkarım ki bilmiyorum, Seth.
Now, I know the newer the teacher, the smarter she is, but I-I'm afraid you're just going to have to go along with our policies, even if you don't agree with them.
Şimdi yeni öğretmenlerin her zaman daha akıllı olduğunu bilirim ama okul politikasına uymak zorundasınız. Hoşunuza gitmese bile.
- I'm afraid I don't know the first thing about motorcars.
- korkarım motorlar hakkındaki hiç bir şey bilmiyorum.
"I don't believe in God, but I'm afraid of him."
"Tanrı'ya inanmam ama ondan korkarım."
If you wanna catch Sid, I'm afraid you don't have a choice.
Eğer Sid'i yakalamak istiyorsan, Korkarım ki başka seçeneğin yok
I'm afraid I don't have time for anything but my work these days, auntie.
Maalesef bugünlerde işimden başka hiçbirşeye ayıracak zamanım yok teyze.
I'm afraid I don't know what you're talking about.
Bana biraz anlatsana.
I'm afraid I don't know it.
Ne yazık ki, o kehaneti bilmiyorum.
I'm afraid when your memories are restored to me, I'm going to feel like I don't respect myself.
Ne yazık ki anıların bana geri aktarıldığında saygınlığım yokmuş gibi hissedeceğim.
No, I'm afraid I don't recognize any of these names.
Ne yazık ki adı yazılı kişilerin hiç birini tanımıyorum.
I'm afraid if he loses consciousness he may slip into a coma but I don't think I can risk using a stimulant on him.
Bilincini kaybederse komaya girebilir korkarım ama uyarıcı kullanma riskine girebilir miyim bilmiyorum.
I'm afraid I don't have much perspective to offer about becoming a parent.
Korkarım ki, bir aile olarak tavsiye yapabilecek yeterli perspektifim yok.
I'm afraid I don't understand.
Korkarım anlamıyorum.
I'm afraid I don't see your solution.
Korkarım ki, çözümünü anlayabilmiş değilim.
Don't be afraid when I tell you this...
Sana bunu anlattığım zaman korkma sakın.
I'm afraid some weirdo's got my soul, and I don't know what they're doing to it.
Sapığın teki ruhumu almış ve onunla neler yaptığını bilmiyorum.
- Don't be afraid. - I'm not afraid.
Korkmuyorum.
I'm afraid dead men don't write very well. That's not true.
Korkarım ölüler o kadar iyi yazamıyor.
I'm afraid I don't know very much about baseball.
Ben beyzbol hakkında çok bilmiyorum korkuyorum.
I'm afraid of the dark. - I don't like the dark.
Karanlıktan korkuyorum.
Well, I am afraid that I'll make a mistake and say the wrong thing... and, you know, uh, uh, uh, make a wrong turn somewhere... and you don't wanna take that risk.
Bir hata yapıp yanlış şeyi söylemekten, yanlış adım atmaktan... korkuyorum. Bu tehlikeyi göze almak istemezsiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]