English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm all for it

I'm all for it translate Turkish

2,769 parallel translation
That's it. Let me in the chem lab with this and I'll whip up an Anti-Venom that'll save Harry once and for all
Beni bununla bir kimya laboratuvarında bırakın ve bende onu bozguna uğratıp Harry'yi sonsuza kadar kurtaracak Anti-Zehir'i yapayım.
I'd searched all over London for it.
Bütün Londra'da bu albümü aradım.
I'd have mentioned it straight off if I hadn't been looking for fat-ass all night.
Tüm gün bu koca götlüyü arıyor olmasaydım, söyleyecektim.
I've already told Donati, but I'll repeat it for you all.
Donati'ye aktarmıştım, sizin için tekrar edeceğim.
I know you think I've completely lost it, but I'm about to prove to you once and for all that Serena is Gossip Girl.
Kendimi tamamen kaybettiğimi düşünüyorsun biliyorum ama sana Serena'nın Dedikoducu Kız olduğunu ispatlayacağım.
Miss Ruckheiser, I hope it's not all you've got, because, for now, Mr. Stack is free to go.
Bayan Ruckheiser umarım elinizdeki tek şey bu değildir. Çünkü şu anda Bay Stack gitmekte özgürdür.
I'm all for it.
Ben varım.
If you're trying to atone for all those times we were kids and I saved you from getting your ass just beaten, this is a shitty way of going about it.
Eğer çocukken seni kaç defa dayak yemekten kurtardığımı hatırlarsan Bu bana olan borcunu ödemek için En iyi yol olacak.
I was gonna ask you to take the boys to the sitter for me today, but I can't have you going in there and scaring all the kids, so I got it...
Bugün çocukları benim için kreşe bırakabilir misin diye soracaktım ama bu halde oraya gidip çocukları korkutmana izin veremem. Ben bırakırım.. Yine...
I'd accept full responsibility for all my actions, but let's face it, you gave me hormones.
Davranışlarımın tüm sorumluluğu üstüme alırdım ancak açık konuşalım, hormonları bana sen verdim.
I do it all for you guys.
Bunu sizler için yapacağım.
I'm still loveable, do-it-all-for-his-friends Charlie, so...
Hâlâ cana yakınım arkadaşları için her şeyi yapan Charlie'yim, yani...
I've been searching for it all my life.
İşte bütün hayatım boyunca aradığım şey.
All this time and energy that I've wasted hating him. It was for nothing. It's done.
Ondan nefret etmeye harcadığım onca zaman ve enerji bir hiç uğrunaymış.
I thought it would be nice for him to stand on his own two feet for a change, to not have to come begging me for money all the time, and I don't want to feel like I'm letting down
Bunun babam için iyi olacağını düşündüm. Kendi ayakları üstünde durabilir, değişebilir. Her defasında bana para için yalvarmaz diye düşündüm.
I'm tired of being stepped on all the time. I take a lot of crap from a lot of people, but I refuse to take it from Sebastian the Criminal Chipmunk, so I've been sitting here for the last hour, making a list of ways to get back at him.
Bir sürü insanın ağız kokusunu çekiyorum ama Rezil Sincap Sebastian'nınkini çekmeyi reddediyorum.
At first, I thought it was because you reminded me of a younger, somewhat less striking Sue Sylvester, but then I realized that I admire you for all the ways you're not like me.
Önceleri bana daha genç ve bir miktar daha az çekici bir Sue Sylvester hatırlattığın için olduğunu sanmıştım ama bana benzemeyen taraflarından dolayı sana hayranlık duyduğumu anladım.
♪ I can have it all, now I'm dancing for my life ♪
* Sahip olabilirim her istediğime * * Dans ediyorum şimdi canla başla *
Falling for Tyler took me by surprise, I did all I could to resist it
Tyler'a aşık olmam benim için bir sürprizdi. Buna engel olmaya çalıştım.
Now you'll have all the time in the world to have it out once I'm good and gone, but let's get at what I'm here for.
Şimdi dünyada sahip olduklarıma her zaman sahip olacağım bir kere ben, iyi ve gitmiş olurum, ama buradan bir şey almalıyım.
It's all I've been hearing for days.
- Günlerdir bunu duymaktan bıktım.
A Dad I knew and loved for all my life and now he's gone... and it's your fault.
Tanıdığım ve hayatım boyunca sevdiğim bir babam. Ve artık yok ve bu senin suçun.
Anyway, I've primed him for another dinner when all should be revealed and it's on the books.
Her neyse, bir yemeğe daha gitmeye kandırdım. Bu sefer hepsi hallolacak. Ayarlandı her şey.
- I can torment that man and I'll do it, for all the times he's tormented me.
Bana çektirdiği işkenceyi ona ödetmek için bunu yapacağım.
That's right, I tore it out for all you young guys.
Aynen öyle, kapağını siz gençlik için açtım.
I'm glad that it all worked out for you guys in the end, and I'm glad that Dad got the clients, and I didn't completely screw everything up.
Sonunda her şey istediğiniz gibi olduğu için babam müşteriyi aldığı için ve her şeyi sıçıp batırmadığım için mutluyum.
But in the end, for all my efforts, I got no more out of it than 1,000 boys before me.
Ama en sonunda, bütün çabalarıma rağmen benden önceki bin çocuktan farklı bir şey yapamadım.
It's no accident I looked for you, that I did all that, introduced you to my mother.
Seni tesadüfen bulmadım bunlar tesadüf değil, seni annemle tanıştırmam.
- I won it for all of us.
- Hepimiz için kazandım.
I heard the gist of it, why did you make us come all the way down here for?
Az çok fikrim var ama bize bunca yolu neden getirttiğinizi söyleyin bakalım.
I'm all for it.
Eğer tamamen bilgi almaya hazırsanız ben bunun için varım.
I'm looking for my notebook- - the spiral one with all my English lit notes in it?
Defterimi arıyordum - hani telli, içinde ingilizce dersiyle ilgili notlar olan.
That it was just all part of some crazy plan to get back at you for, I don't know, stabbing me in the back?
Bütün bunlar sana, beni sırtımdan bıçaklayan insana, geri dönmek için bir plan mı?
All I'm saying is that whoever did this to Nichols needs to pay for it.
Tek söylediğim, Nichols'a bunu her kim yaptıysa, bedelini ödemek zorunda.
Now, the way I figure it, the only way you come up with that kind of money is by trailing your WitSec Marshal, finding out where all his other clients are, and then selling out at least one of them to whoever's looking for him.
Anladığım kadarıyla, o meblağda bir parayı bulabilmek için tanık koruma memurunu izlemen, diğer tanıklarının yerlerini bulman ve onlardan en az birinin yeriyle ilgilenen birine satman gerekiyor.
I'm gonna do whatever it takes to work things out, for us all.
Hepimiz adına işleri yoluna sokmak için elimden geleni yapacağım.
And I did it all because all I've ever wanted is for you to want me.
Tüm bunları da beni yanına istemen için yaptım.
I like to do it for all the newbies.
Hoş geldin Sepeti. Bütün yeni komşulularımıza yaparım.
Listen, Shawn, I've studied reality TV all my life for an opportunity just like this. I'm in it to win it.
Dinle, Shawn, böyle bir fırsatı yakalamak için tüm hayatım boyunca bir realite şova çıkmaya çalıştım.
We get a stipend each year for expenses and it's all carefully budgeted, except for the part where I spent it all on helium.
Her yıl, giderler için bir ödenek alırız ve çok dikkatle planlarız. Ama ben hepsini helyuma yatırdım.
All this evidence tells me one thing for certain. That you are being framed. And I think Regina's behind it.
Tüm bu kanıtlar bana sadece bir şeyi kesin olarak gösteriyor o da birinin sana iftira attığı ve bunların arkasında Regina var sanırım.
I've baked it into a cake to cure you once and for all.
Onu kek hamuruna karıştırdım ve seni tamamen iyileştirmesini diledim.
It's the largest audience I've ever performed for. And after spending all season ripping cute kids new ones, everyone wants me to fail.
Bu şimdiye kadar çıktığım en büyük izleyici grubu ve tüm sezonu şirin çocukların canına ot tıkayarak geçirdikten sonra, herkes başarısız olmamı bekliyor.
Look, I know that you guys are probably still mad at me for going to hang with Dalia, but I just want to say that if I had to do it all over again,
Çocuklar Dalia ile takıldığım için bana hâlâ kızgın olduğunuzu biliyorum. Sadece söylemek istiyorum ki eğer üzerinde tekrar düşünecek olursak hâlâ Dalia ile takılmak istiyorum.
I'm going to buy you an all-new wardrobe, fix your teeth, send you to the best schools, and you're going to hate and resent me for it'cause you're an American now.
Sana yeni gardırop ve kıyafetler alacağım. Dişlerini düzelttirip, seni en iyi okullara yollayacağım. Sen de benden nefret edip güceneceksin.
( groans ) I sold all my stuff, and it's still not enough money for the cruise.
Bütün eşyalarımı sattım. Fakat hâlâ yolculuk için yeterli parayı toplayamadım.
I worked at FULCRUM for ten years and this is all I have to show for it.
10 yıl boyunca Dayanak için çalıştım ve gösterebileceğim her şey bu.
I'm sure there's a logical explanation for all of it.
Mantıklı açıklaması vardır
Don't you think it's funny that all this is happening the moment I consider running for governor?
- Sence de tüm bunların valiliğe adaylığımı düşündüğüm anda olması manidar değil mi?
Here's what I don't get- - how does this woman have her own perfume line, an army of paparazzi outside of her apartment, millions of Twitter followers, dozens of magazine covers, all with no discernable talent to account for it?
Benim anlamadığım da şu : Nasıl oluyor da bu kadının kendi ismiyle bir parfümü evinin kapısında bekleyen paparazzi ordusu Twitter'da milyonlarca takipçisi bir düzine dergi kapağı pozu oluyor? Hem de hiçbir yetenek veya zeka parıltısı göstermeden?
I'm happy to be here for you, and I am sorry if you're disappointed, but Kristina had to make a tough decision with Max, and we're gonna stick with it, all right?
Burada olduğum için mutluyum ve seni hayal kırıklığına uğrattıysam özür dilerim ama, Kristina Max'le ilgili zor bir karar aldı, ve bu işin peşini bırakmayacağız, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]