English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm an actor

I'm an actor translate Turkish

537 parallel translation
Nothing doing... I'm an actor!
Yapmak istemiyorum...
I'm an actor, not a businessman.
Ben bir oyuncuyum, işadamı değil.
You know the part that I'd be crazy to play if I was an actor?
Ben aktör olsam, hangi rolde oynamak için can atardım biliyor musun?
- Jiminy, I'm gonna be an actor!
- Jiminy, bir oyuncu olacağım!
Does that mean I'm an actor?
Yani ben bir oyuncu muyum?
Wait, you mean I'm not an actor?
Bekle, benim bir aktör olmadığımı söylemek istedin?
I need an actor who can stay sober and learn lines.
Ayık kalıp laflarını hatırlayacak bir aktör lazım.
I try to be careful, but being an actor's wife is not easy.
Dikkatli olmaya çalışırım ama aktör eşi olmak kolay değil.
An actor I know is a dimwit who can't count higher than the fingers on his hands.
Tanıdığım bir aktör parmaklarından daha fazlasını sayamayan yarım akıllının teki.
Listen, I'm an actor, it's true.
Dinle, Ben bir oyuncuyum, bu doğru.
They don't print new cards, and the old ones say I'm an actor of Imperial Theaters.
Yeni kartların baskısı yok, ve eskiler de benim İmparatorluk Tiyatrosunda olduğumu söylüyor.
I never was as an actor.
Hiçbir zaman bir aktör olamamıştım.
- By profession, I'm an actor.
- Asıl mesleğim aktörlüktür.
I'm only an actor from the theatre
Ben tiyatroda bir oyuncuyum sadece.
An actor? Whatever it's about, I'll help Kadokura
Mesele her neyse Kadokura'ya yardım edeceğim.
I'm an actor.
Ben bir aktörüm.
But if I worked in the film business, I'd rather be an actor, I think.
Ama eğer film işinde olsaydım, sanırım aktör olmak isterdim.
Yes, yes, I'm an actor.
Evet, ben oyuncuyum.
I'm not an actor, I'm not an actor anymore.
Aktör değilsin, Artık bir aktör değilsin.
Once I thought I'd be an actor.
Bir zamanlar aktör olacağımı düşünmüştüm.
My job as an actor often had me travelling,... but this time was different. I was worried, on edge.
Bir an için uçak dönüp beni Roma'dan uzaklara götürecek diye umutlandım.
Mr. Usakos, I know that it's difficult for an actor of your stature to be doing the smaller role of the American president.
Bay Usakos, sizin kariyerinizde bir aktör için Amerikan Başkanı gibi küçük bir rolde oynamanın zorluğunun farkındayım.
- I don't work, honey, I'm an actor.
- Çalışmıyorum hayatım, ben aktörüm.
I am not an actor of cinema, but a father.
Ben bir aktör değilim, ama papazım.
I'm an actor, and I wanted to give you my headshot.
Ben bir oyuncuyum ve size vesikalık resmimi vermek istedim.
You see, I'm a playwright and an actor.
Gördüğünüz gibi, ben bir oyun yazarı ve oyuncuyum.
- I'm not an actor.
- Ben bir aktör değilim.
I'm not an actor.
Ben bir aktör değilim.
I should have been an actor.
Aktör olmalıymışım.
I should have bean an actor or a sculptor.
Ben ya oyuncu, ya da heykeltraş olmalıydım.
I'm an actor.
Ben bir oyuncuyum.
I'm an actor.
Aktörüm.
- I'm an actor, too.
İyi, güzel.
-'Cause I'm an actor?
- Oyuncu olduğum için mi?
I really don't think they robbed you'cause I'm an actor.
Ben oyuncu olduğum için seni soyduklarını sanmıyorum.
If I were you and I saw an actor packing, I wouldn't believe him either.
Yerinde olsam ve bir oyuncunun eşyalarını topladığını görsem,.. ... ben de ona inanmazdım.
Christoph was an actor when I met him.
Tanıştığımızda, Christoph bir aktördü.
I'm an actor. Right now I'm working as a busboy, but really I am an actor.
Şu anda komilik yapıyorum ama aslında aktörüm.
I got a callback on a play. I'm an actor.
Bir oyunun denemelerine geri çağırıldım.
I don't think I'm made to be an actor
Bir aktör olabileceğimi sanmıyorum.
My name is not my name, beca use I am an actor!
Adım benim adım değil, çünkü ben bir aktörüm!
On top of that, I'm an actor. No?
Herşeyin ötesinde, ben bir aktörüm, değil mi?
Barbara, I'm an actor.
Barbara, ben bir aktörüm.
As an actor I'm obliged to live in my country, to observe and portray it.
Bir aktör olarak ülkemde yaşamak zorundayım, gözlemlemek ve oynamak için.
After all I'm only an actor.
... ben sadece bir aktörüm.
I'm an actor!
Aktörüm ben!
Think fast. I'm an actor.
Peki ama çabuk düşün.
- I'm an actor.
Ben bir oyuncuyum!
And then I remembered that Lord Edgware had told me himself in a tone of bitterness, that his wife had left him hoping to marry, and I quote, "Some actor."
Sonra birden anımsadım. Lord Edgware kendisi bana öfke dolu bir sesle karısının kendisini, onun kendi ifadesiyle, "bir aktör" le evlenmek umuduyla terk ettiğini söylemişti.
No, I'm simply trying to look more like an actor.
Yo, aktöre benzemeye çalışıyorum sadece.
I'm an actor.
Ben aktörüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]