English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm an only child

I'm an only child translate Turkish

129 parallel translation
I'm 23 years old, an only child.
23 yaşındayım ve tek çocuğum.
Look, he may be an only child, but I'm not gonna have him act like one.
Tatlım, görüyorsun ki... - Bak. Evin tek çocuğu olabilir, ama ona tek çocukmuş gibi davranmayacağım.
I could not shake off the feeling that somehow I had betrayed a trust. I had discovered that she was an only child and both her parents were dead.
Her nasılsa güvene ihanet ettiğim duygusunu üstümden atamadım.
No, I'm an only child.
Hayır, tek çocuğum.
I'm an only child of a lower-middle-class people.
Orta sınıf bir ailenin tek çocuğuydum.
I FIND THIS STUFF INTERESTING BECAUSE I'M AN ONLY CHILD.
Denise bunu çok ilginç buluyorum, çünkü ben de tek çocuğum.
- I'm an only child.
- Ben tek çocuğum.
I'm an only child.
Ben tek çocuğum.
I was an only child, and I turned out okay.
Tek çocuktum, ve yanlızdım tamam.
As Juanito is an only child, I tend to spoil him, so here we are.
Juanito, bizim tek çocuğumuz ve ben onu biraz şımarttım. İşte sonuç bu.
The first thing you should know about me is I'm an only child.
Benim hakkımda bilmen gereken ilk şey, ailemde tek çocuk olduğum.
I know how Trunks-kun feels. I'm an only child, too, after all.
Tek çocuk olmak zor olabiliyor Ne yapmaya çalıştığını biliyorum
- I'll be an only child again.
- Yeniden tek çocuk olacağım.
I'm an only child.
Tek çocuğum ben.
My God, so I'm not an only child. I'm a twin.
Tanrım, yani ben tek çocuk değilim. Bir ikizim var.
I'm an only child.
ben tek çocuğum.
It's important to know that I'm an only child.
Annemin tek çocuğu olduğumu söylemem önemli.
I guess it's an only-child thing.
Sanırım tek çocuk olduğumdan.
I'm an only child and now you're an only dog.
Ben tek çocuğum. Sen de tek köpeksin.
In remembering moments such as these I retain the sad, sweet reflection of being an only child and having a loyal and loving dog.
Bunun gibi eskiyi hatırladığım anlarda bir evin tek çocuğu oluşumu, sadık, sevgi dolu bir köpeğin sahibi olmanın hüzünlü ve tatlı hatıralarını anımsıyorum.
If I had a sister I'd set you up with her, but you know... that's what you get for going out with an only child.
Kızkardeşim olsaydı onu sana ayarlardım ama biliyorsun işte... ailenin tek çocuğu ile çıkmanın dezavantajları.
I'm an only child.
Ben sadece bir çocuğum.
- No, I'm an only child.
Hayır ben ailemin tek çocuğuyum.
And I'm an only child, so that's probably all this is.
Tek çocuğum, herhalde bundan olsa gerek.
I'm an only child, you know.
Ben tek çocuğum. Biliyorsunuz.
"I replied." I'm an only child. "
"Hayır" dedim. "Ben tek çocuğum."
"I insisted." I'm an only child. "
"Hayır" dedim ısrarla. "Ben tek çocuğum."
I just feel like, you know, having been an only child for 25 years, I'm used to doing everything on my own.
Ben sadece, bilirsin, gibi hissediyorum 25 yıldır bir tek çocuğu yapılmış olan, başıma her şeyi yapmaya alışkınım.
But I'm an only child!
Ama ben tek çocuğum.
Suddenly I'm more concerned about separating him from his family than raising him as an only child.
Tek çocuk olarak onu yükselterek daha Aniden ailesi onu ayıran hakkında daha fazla endişe duyuyorum.
I'm not an only child.
- Tek çocuk değilim.
I'm afraid I'm going to hit you so hard I'll be an only child.
Sana sıkı bir tane geçirirsem tek çocuk kalırım diye korkuyorum.
I'm afraid I'm going to hit you so hard I'll be an only child. - Are you sure?
Sana sıkı bir tane geçirirsem tek çocuk kalırım diye korkuyorum.
Well, I guess growing up as an only child...
Peki, ben bir tek çocuk olarak büyüyor sanırım...
Raising an autistic child is expensive, and i needed to prove to the court that i could support Keith and the only faculty position i could find was at Arizona state.
Otistik bir çocuk büyütmek masraflıdır. Mahkemeye bunu karşılayabileceğimi kanıtlamak zorundaydım. Ancak öğretmenlik kadrosu bulabildiğim tek yer Arizona Eyaleti oldu.
My parents are dead, I'm an only child and I haven't had a friend in years so please tell me, where should I go?
Ailem öldü tek çocuğum ve senelerdir hiç arkadaşım olmadı.
Okay, I realize that you're an only child, so let me explain. Christmas is just Darwin.
Tamam, senin bir çocuk olduğunu anladım, izin ver açıklayayım.
I'm an only child, and I... I didn't see it coming.
O zamanlar çocuktum, böyle bir şeyin olacağından hiç şüphelenmemiştim.
I'm an only child and my mother passed away.
Ben tek çocuğum. Annem de vefat etmişti.
I'm an only child who lives on a horse farm in the middle of nowhere with a horse - whispering mother and a dad who works all the time to avoid her.
Ben atlarla konuşan annesiyle, her yerden uzakta bir çiftlikte yaşayan tek çocuğum. Ve karısından kaçmak için devamlı çalışan bir babam var!
I'm an only child.
Benden başkası mı var?
I'm an only child too.
Ben de tek çocuğum.
" l lost both my parents When I Was young, and I'm an only child.
"Ailemi genç yaşta kaybettim ve daha sadece küçük bir çocuktum."
I'm an only child, and I'll get around to why this is of any importance whatsoever, but, trust me, there's a theme.
Ben tek çocuğum ve buna neden zaman ayıramadığımın herhangi bir önemi yok ama güvenin bana, bunun bir ana fikri var.
The main thing, I guess, about being an only child is that I get to choose my brothers.
Yalnız bir çocuk olarak söyleyeceğim en önemli şey, sanırım kendi kardeşlerimi kendimin seçme hakkı olduğu.
I'm an only child.
Tek çocuğum.
I'm sorry, she told me that she was an only child.
Affedersin, bana kardeşinin olmadığını söylemişti.
I'm about to celebrate becoming an only child!
Şu anda tek çocuk olmamı kutlamak üzereyim.
I'm an only child, Detective.
Ben tek çocuğum, Dedektif.
My mum is a good Catholic, I'm an only child, and Auntie Harry has a mustache.
Annem iyi bir katolikti. Ben tek çocuğum. Ve de Harriet teyzenin bıyığı var.
You know, she was an only child and, uh... I think she used them to substitute.
Bilirsiniz, tek çocuktu ve sanırım onları boşluğu doldurmak için kullanıyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]