I'm an open book translate Turkish
74 parallel translation
I am an open book.
Hayatım roman gibidir.
Actually, I'm an open book, I'm afraid.
Aslında, korkarım, açık bir kitap gibiyim.
Well, I thought my life was an open book, but go ahead.
Bariz olduğumu sanıyordum, ama söyle bakalım.
I am an open book.
Her fikre açığım.
I'm an open book.
Herşeye açığımdır.
I mean, when did our lives become an open book?
Demek istediğim, hayatımız ne zaman açık bir kitaba döndü?
I'm an open book.
Ben açık bir kitap gibiyim.
I'm an open book.
Ben kapağı açık bir kitap gibiyim.
Open that book and schedule me right now, Dr. Troy... or I'll tell the world you left an instrument in my stomach... during my tummy tuck last year.
Şu defteri açıp, bana hemen bir tarih verin, Doktor Troy... yoksa dünyaya geçen yıl karın yağlarımı alırken,... içimde bir araç unuttuğunuzu söylerim.
I'm an open book.
Ben açık bir kitabım.
i'm an open book.
Ben açık biriyim.
I'M AN OPEN BOOK.
İstediğinizi sorun.
I'm an open book. What do you wanna know?
Neden seni temsil ediyorum?
- Hey, i'm an open book. - right.
Ben her türlü soruya açığım.
I won't mind. Really. I'm an open book.
Gerçekten, kitap gibiyimdir.
I'm an open book, Jake.
Benim her şeyim meydanda, Jake.
So I say it's an open book on everything we find.
Bence bulduğumuz her şeyi paylaşalım.
I'm an open book.
- Gizlim saklım yok.
You know what, I'm an open book.
Biliyor musun, ben açık bir kitap gibiyim.
I'm an open book.
Haydi, gizlim saklım yok.
- Impress me. I'm an open book. Ask me any question you like.
Kitap gibiyimdir, istediğiniz soruyu sorabilirsiniz.
I'm an open book.
Gizleyecek bir şeyim yok.
I'm an open book. Just give me the CliffsNotes.
- Çocukluğundan başlasak.
I'm open to changing her in any way that needs changing. I'm an open book here.
Onun için değişicem inanın.
I'm an open book.
Allahın bildiğini kuldan esirgemem ben.
I'm an open book.
Tamamen açık bir kitabım.
I'm an open book.
Gizlim saklım yok.
- Wow, I'm that much of an open book, huh?
- Vay be, o kadar anlaşılabilir biriyim yani, öyle mi?
I'm an open book.
Benim gizlim saklım yok.
But I'm supposed to be an open book.
Ama benim tamamen açık olmam gerekiyor.
Uncle, I'm an open-book.
Amca, Açık bir kitap gibiyim.
I'm an open book ;
Ben bir açık kitabım ;
Well, if I'm such an open book, what am I angry about?
Eğer öyle açık bir kitapsam, neye sinirliyim peki?
Well, I'm an open book.
Ben açık bir kitabım.
I'm an open book tonight.
Bugün için dışım bir zaten.
I'll never be an open book, but New York was a pretty big chapter.
Ben asla açık bir kitap gibi olamadım ama New York oldukça büyük bir bölümdü.
Look, I'm an open book.
Ben açık bir kitap gibiyim.
Hell, I'm an open book.
Kahretsin, ben açık bir kitap gibiyim.
I'm an open book.
Ben açık bir kitap gibiyimdir.
I am an open book.
Ben açık bir kitabım.
I'm an open book.
Ben açık kitap gibiyim.
I'm an open book.
Bende sır yoktur.
Oh, I'm an open book.
Hiç gizli saklım yoktur benim.
I mean, I'm an open book.
Açık bir kitap gibiyim.
I'm an open book.
Ben açık kitap gibiyimdir.
I'm an open book.
Ne isterseniz sorun.
When it comes to you, I'm an open book.
İşin ucu sana geldğinde sonuçlarına razıydım.
I'm an open book.
İstediğini sor.
I'm an open book.
Benim içim dışım bir.
I am an open book.
- İçim dışım birdir benim.
Yeah, well, I want you to understand what happened, and I want you to know that I'm still an open book.
Evet, neler olup bittiğini bilmeni istiyorum ve ve hala özü sözü bir biri olduğumu bilmeni istiyorum.
i'm an accountant 23
i'm angry 120
i'm andy 36
i'm an actor 97
i'm an alien 23
i'm an only child 57
i'm an engineer 34
i'm an angel 23
i'm an american 72
i'm an architect 38
i'm angry 120
i'm andy 36
i'm an actor 97
i'm an alien 23
i'm an only child 57
i'm an engineer 34
i'm an angel 23
i'm an american 72
i'm an architect 38