I'm andy translate Turkish
1,087 parallel translation
I think it'd be fair to say I liked Andy from the start.
Sanırım bunu söylemem adil olur Andy'yi başından beri sevmiştim.
I guess after Tommy was killed Andy decided he'd been here long enough.
Sanırım, Tommy'nin ölümünden sonra Andy burada yeteri kadar kaldığına karar vermiş.
I'd have that anchor job by now if I had just slept with Peter Jennings instead of Andy Rooney.
Andy Rooney ( * ) yerine Peter Jennings'le ( * )... yatmış olsam şu ana kadar o sunuculuk işini alırdım.
I didn't mean that, I just mean I need him, I really need Andy to live.
Öyle demek istemedim sadece ona ihtiyacım var, Andy'nin yaşamasına ihtiyacım var.
- I beg your pardon?
Bana Andy diyebilirsin. - Nasıl, anlamadım?
I`m glad to see that the president has a girlfriend.
Eski dostum Andy'nin bir kız arkadaş edinmesine çok sevindim.
I'm going to stay there until I hear from you. Andy, don't worry about me.
Senden haber alıncaya kadar orada kalacağım.
I'm sure Andy was just a little excited, that's all.
Hiç bir şey. Eminim, Andy biraz heyecanlıydı, hepsi o.
I'm still Andy's favorite toy.
Göreceksiniz. Ben hâlâ Andy'nin en sevdiği oyuncağıyım.
- Andy, I'm heading out the door!
Andy, aşağı kapıda bekliyorum!
I'm saved.
Andy seni burada bulacak.
Then I'll get that rocket off you, and we'll make a break for Andy's house.
Sonra da roketi üzerinden çıkarırım ve Andy'nin evine kaçarız.
I get one look at the corpse, and I'm on the phone to my pal Andy Schneider down at the Mutual UFO Network.
Cesede bir kez bakmamla, Mutual UFO Ağın'daki arkadaşım Andy Schneider'ı aramam bir oldu.
- Andy, I'm just...
- Andy, ben sadece...
Aye, I'm sorry, Andy. Take it back.
Özür dilerim Andy, sözümü geri aldım.
- Should I call Andy?
- Andy'yi arayayım mı?
I'll be upstairs with Andy.
Ben Andy ile üst katta olacağım.
Hi, I'm Andy.
Merhaba, ben Andy.
Andy, I'm dead serious.
Andy, ölümcül derecede ciddiyim.
You shot him! - I'm gonna miss you, Andy.
- Seni özleyeceğim, Andy.
I know that it's late, but I- - Is Andy there?
Biliyorum biraz geç ama Andy orada mı?
And I left Andy high, to stay in contact with Danang.
Danang'la iletişimde kalmak için Andy'yi yukarıda bıraktım.
- No, I'm Raggedy Andy, fat-ass.
- Hayır, ben Raggedy Andy'im, yağlı göt.
Stan, I'm awful sorry you got dressed up like Raggedy Andy.
Stan, Raggedy Andy gibi göründüğün için çok üzgünüm.
I never believed what Andy Warhol said about everybody being famous for 15 minutes.
Andy Warhol'un sözlerine hiç inanmadım. Herkesin 15 dakika ünlü olacağı konusunda.
I'm Andy.
Adım Andy.
Kelly Connor saw Andy Effkin bite the head off a kitten in a fit of rage. - No way. - I'm serious.
Kelly Connor, Andy nin bir kedinin başını ısırarak kopardığını görmüş.
I snuck the photograph into Andy's interoffice mail.
Fotoğrafı Andy'nin posta kutusuna bıraktım.
I'll say. Does this mean you're thinking of getting serious with Andy?
Yani bu Andy ile ilişkinizi düşünmeye anlamına mı geliyor?
No, Andy, I'm fine, really.
Hayır, Andy, iyiyim, gerçekten.
- Look, Andy, I'm unpredictable, okay?
Bak, Andy, sağı solu belli olmayan biriyim, tamam mı?
No, I said I didn't talk to Andy.
Hayır, Andy ile konuşmadım dedim.
Andy, I'm sorry, but I really have to go.
Andy, özür dilerim, ama gerçekten gitmem gerek.
I'm Judy Stiles, Andy's mother.
Ben Judy Stiles. Andy'nin annesiyim.
I'm sad about what happened to Andy.
Andy'nin başına gelen şeye üzülüyorum.
And Andy's leaving for cowboy camp any minute, and I can't find it anywhere!
Hayır! Andy her an kovboy kampına gidebilir ve ben şapkamı hiçbir yerde bulamadım.
I'm sure his precious Andy... is dying to play with a one-armed cowboy doll.
Eminim, kıymetli Andy'si tek kollu kovboy oyuncağıyla oynamak için can atıyordur.
I'm still Andy's toy.
Hâlâ Andy'nin oyuncağıyım.
- I'm trying to help you, Andy.
- Sana yardım etmeye çalışıyorum Andy.
- What, George? I'm worried about Andy.
Ben Andy için endişeleniyorum.
I'm not sure how Andy's gonna take this.
Andy'nin bunu nasıl karşılayacağını bilmiyorum.
I'm trying to reach Andy up in San Francisco.
- San Francisco'dan, Andy'e ulaşmaya çalışıyorum. - Tamam seni bağlayabilirim.
Andy, the reason I'm calling you like this is I have the utmost respect for your artistry.
Andy, seni bu şekilde aramamızın sebebi aslında sanatçılığına olan büyük saygımızdan kaynaklanıyor. Evet.
I don't know no Andy Kaufman!
- Ben Andy Kaufman diye birini tanımıyorum. O da kim be? - Tamam.
Why does Andy do that? Why, why? I started using Suave- -
Tanrım, bunları neden yapıyor?
I'm delighted to be here.
Teşekkür ederim, Andy.
Never mind, I charge Andy for it.
Boş ver, Andy'nin hesabına yazarım.
All right, why don't you fill in Piper, and I'm gonna go warn Andy.
Peki, sen Piper'a haber ver, ve ben de Andy'yi uyarayım.
Meanwhile, I've gotta dig through the Book of Shadows, find a way to vanquish this time demon before he can kill Andy.
Bu arada, ben de Gölgeler Kitabını karıştırmalıyım, Andy'yi öldürmeden önce onu yok etmenin bir yolunu bulmak için.
- I'm trying to save Andy.
- Andy'yi kurtarmaya çalışıyorum.
I'm gonna really miss Andy.
Andy'yi gerçekten özleyeceğim.
andy 3665
andy bellefleur 16
i'm an accountant 23
i'm all yours 120
i'm afraid i can't 43
i'm at work 124
i'm around 48
i'm all over the place 19
i'm all good 49
i'm afraid i don't 54
andy bellefleur 16
i'm an accountant 23
i'm all yours 120
i'm afraid i can't 43
i'm at work 124
i'm around 48
i'm all over the place 19
i'm all good 49
i'm afraid i don't 54
i'm angry 120
i'm at your disposal 18
i'm all set 66
i'm all ears 232
i'm at home 65
i'm afraid i can't help you 20
i'm afraid i don't understand 28
i'm all alone 109
i'm an actor 97
i'm afraid it is 59
i'm at your disposal 18
i'm all set 66
i'm all ears 232
i'm at home 65
i'm afraid i can't help you 20
i'm afraid i don't understand 28
i'm all alone 109
i'm an actor 97
i'm afraid it is 59