I'm at a loss translate Turkish
252 parallel translation
I'm at a loss for what to do.
Çaresizim yani.
I'm at a complete loss.
Beynim durmuş durumda.
Really, I'm completely at a loss to understand it.
Bunu anlamakta gerçekten büyük bir sıkıntı çekiyorum.
- Miss Shelley, I am at a total loss.
- Bn. Shelley, şaşkın durumdayım.
I seem to be at a loss.
Şaşırmış durumdayım.
This being Saturday afternoon, I failed to reach anyone by phone... and was somewhat at a loss as to...
Cumartesi öğleden sonra olunca telefonla kimseye ulaşamadım ve biraz ne yapacağımı bilemez haldeydim...
Later, after he got sick, he became more and more eccentric, and I felt empty, at a loss.
Daha sonrasında, hastalığı baş gösterdiğinde gittikçe daha acayip olmaya başladı. Ben de kendimi bomboş ve kayıplarda hissetmeye başladım.
Gentlemen, I feel somewhat at a loss... because I came here to ask that the petition of Frank Wiecek be withdrawn.
Beyler, biraz şaşırmış durumdayım çünkü buraya Frank Wiecek'in başvurusunun iptalini talep etmek üzere gelmiştim.
I'm at a loss for what to do.
Ne yapacağımı bilemez durumdayım.
I'm really at a loss.
Ne yapacağımı şaşırdım.
I'm at a loss for words
Çok sevinmiştim.
You know, I'd help you with English, but I'm a total loss at it myself.
Sana İngilizce'de yardımcı olurdum ama ben de o konuda berbatım.
I was at a complete loss.
Ne yapacağımı tamamen şaşırmıştım.
I'm at a loss where to go now.
Ben nereye gideceğimi şaşırdım.
I'm at a loss for words.
Dilim tutuldu.
I'm not usually at a loss for words, but if you'll just... bear with me a moment, I think I might be able to explain.
Genelde kolay kolay dilim tutulmaz. Ama bana birkaç dakika izin verirseniz, sanırım açıklayabilirim.
I must confess, Miss Marple, I'm at a loss to know what all this is about.
Tüm bunların ne olduğunu anlamadığımı itiraf etmeliyim.
I'm at a loss.
Kafam karıştı.
"I searched high and Iow and all around me, " at a loss to know what happened to my army. "
"Her yere baktım, ordumu aradım, fakat onlara ne olduğunu bulamadım."
I'm at a loss... and hopeless... living a life without you.
Ne yapacağımı bilemiyorum... Umutsuzum. Sensiz bir hayat yaşıyorum.
I'm kind of at a loss without my cane.
Bastonum olmadan kaybolmuş gibiyim.
You see, I'm at a loss to fully understand your defence.
Savunmanı tam olarak anlamış değilim.
I too, am at a loss at this time to suggest a course of action.
Ben de nasıl davranacağımız hakkında öneri getiremeyecek kadar şaşkınım.
I'm quite at a loss.
Anlayamıyorum.
I'm at a loss.
- Bu iyi değil.
I'm at a loss for words.
Aklıma hiçbir şey gelmiyor.
Well, please forgive me, it's just that I'm at a loss for words.
Lütfen bağışlayın beni ne diyeceğimi bilmez bir haldeyim.
I have to deny an honorable act... aimed at protecting the loss of dignity... and pretend I'm a fool.
Demek onurlu bir davranışı reddedip.. .. namusumu koruduğumu bir kenara bırakıp..... aptal numarası yapacağım ha.
I must admit that I'm slightly at a loss for words.
Kabul etmeliyim ki ne diyeceğimi bilemiyorum.
Sir, I must own myself at a loss,
Efendim, kaybolmuş olmalıyım.
I am at a loss.
Ne yapacağımı bilemiyorum.
I'd just like to say that, I'm at a loss for words.
Şunu söyliyebilirim ki, uh, Ne diyeceğimi unuttum..
I'm at a loss for words.
Kelimeleri iyi kullanamam.
Earlier today I was down at Apollo Creed's palatial gym, and, as usual, the world champion was not at a loss for words about Rocky Balboa.
Bugün Apollo Creed'in saray gibi olan salonundaydım ve şampiyon her zamanki gibi Rocky Balboa için lafını esirgemiyordu.
I'm at a total loss.
Perişan haldeyim. - Bob yaptı...
It is not so much the pain of losing you, my dearest daughter... in the flower of your youth, that makes your loss more... than a father can bear... as the torment I suffer... at not knowing what monster was the cause of your death.
Seni kaybetmenin acısı, sevgili kızım, benim gençliğinin baharında kızım, o kadar önemli değil. Ölümünden sorumlu olan bu canavarı bilemenin bana verdiği azabı çekmek ; işte bu, senin acını, bir babanın katlanabileceğinden çok fazla yapıyor.
If that didn't pick you up, I'm at a virtual loss.
Bu da moralini düzeltemediyse ne diyebilirim bilmiyorum.
I'm as much at a loss as you are.
Ben de anlamadım sizin gibi.
I'm at a loss.
kayıptayım.
I'm simply at a loss as to how to help him.
O'na nasıl yardım edeceğimi bilmiyorum.
No, I'm afraidnot but you have me at a loss.
Hayır, bu mümkün değil..... ama beni çok zarara soktun.
Peters, I am completely at a loss.
Peters, şaşırmış durumdayım.
I'm at a loss, I admit.
Bilmiyorum, itiraf etmeliyim.
- I certainly left you at a loss for funds.
- Pekala, sizi rahat bırakacağım.
I'm at a loss.
Şaşırmış durumdayım.
Because of the absence of Dana's recent medical history, I'm at a loss for a prognosis.
Dana'nın yakın zaman içerisinde tıbbi bir kaydı olmadığı için de, tam bir teşhiste bulunamıyorum.
- There are so many variables, I'm at a loss...
- O kadar çok değişken var ki, bence...
Boy, I'm really at a loss for words here.
Oğlum, söyleyecek söz bulamıyorum. Boş ver.
But I was at a loss, so I left it up to You.
Fakat ben zarara uğramıştım, o yüzden kararı sana bırakıyorum.
First time I'm at a loss for words.
Hayatım boyunca ilk kez kelimelerim tükendi.
Well, I'm at a loss for words.
Ne söyleyeceğimi bilemiyorum
i'm at work 124
i'm at your disposal 18
i'm at home 65
i'm at the office 23
i'm at the hospital 43
i'm at the airport 24
i'm at the end of my rope 19
i'm at your service 38
i'm at 118
i'm an accountant 23
i'm at your disposal 18
i'm at home 65
i'm at the office 23
i'm at the hospital 43
i'm at the airport 24
i'm at the end of my rope 19
i'm at your service 38
i'm at 118
i'm an accountant 23
i'm all yours 120
i'm afraid i can't 43
i'm around 48
i'm all over the place 19
i'm afraid i don't 54
i'm all good 49
i'm angry 120
i'm all set 66
i'm all ears 232
i'm afraid i can't help you 20
i'm afraid i can't 43
i'm around 48
i'm all over the place 19
i'm afraid i don't 54
i'm all good 49
i'm angry 120
i'm all set 66
i'm all ears 232
i'm afraid i can't help you 20