I'm coming to get you translate Turkish
348 parallel translation
I'm coming to get you!
Seni almaya geliyorum!
I'm coming down to get you.
Seni almaya aşağı geliyorum.
If you still feel the same way in the morning... you come back, we'll go to the bank... and I'll see that you get everything that's coming to you.
Sabah aynı fikirdeysen... geri gel, bankaya gidip... payına düşeni alman için gerekeni yaparım.
I'm coming to get you, Dock!
Seni öldürmeye geliyorum, Dock!
You've outlived your kind and your time, and I'm coming to get you!
Artık vadeni doldurdun ve seni öldürmeye geliyorum!
Now, you coming along peaceably, or do I have to get rough?
Kendin mi gelirsin, zorla mı götüreyim?
Stay there,'cause I'm coming to get you right now.
Olduğun yerde kal seni almaya geleceğim.
I'm coming to get you.
Seni yakalamaya geliyorum.
I'm coming to get you!
I'm coming to get you!
I'm coming to get you!
Seni yakalayacağım!
- Addie Pray, I'm going to get you $ 24 and an extra five for just coming to my door.
- Addie Pray 24 doIar, ve kapma kadar geIdigin için sana bes doIar verecegim.
I'm coming to get you!
Seni avlamaya geliyorum!
This is what you wanted, right? I'm coming to get you now.
İstediğin buydu, seni almaya geliyorum!
I'm coming to get you, babe.
Seni almaya geliyorum bebeğim.
Do you deny that you told your classmates that I sold you to a travelling circus, and that at the end of the semester they're coming to get you?
Arkadaşlarına seni bir gezici sirke sattığımı ve yaz tatilinde sirkten seni almaya geleceklerini söylediğini inkar mı ediyorsun?
Now I'm coming to get you.
- Şimdi sizi halletmeye geliyorum.
- I'm coming to get you.
- Seni almaya geliyorum.
You cave in on any of that stuff, I'm coming back to get you.
Eğer bu söylediklerimden bir atlarsan emin ol gelir seni bulurum.
I'm coming to get you!
Ben seni almaya geliyorum!
Right, Pellet, I'm coming to get you!
Pellet senin için geliyorum!
If I don't hear from you by Friday I'm coming back to get this.
Eğer Cuma günü senden haber alamazsam bunu almaya gelirim.
I'm calling all the guys and we're coming over to get you.
Herkesi çağırıyorum ve sana geliyoruz.
- Honey, I was just coming to get you.
- Tatlım, sadece sana bakmaya gelmiştim.
Beverly, I'm coming to get you, sweetheart!
Beverly, seni almaya geliyorum, tatlım.
Listen, I just called Nova and they are coming out to get you.
Dinle, az önce Nova'yı aradım ve şimdi seni almaya geliyorlar.
I'm coming to get you bastards!
Sizleri benzetmeye geliyorum piçler!
I said, " I'm not coming to get you.
Ben de : " Gelip seni alamam.
I get it. So you're coming to me for a job?
İş için bana mı geldin yani?
Oh, hello, dear. I was just coming to get you.
Merhaba, tatlım. Ben de tam seni çağırmaya geliyordum.
I'm going to stay right here, by this telephone, until you find Lula. And then I'm coming to get her.
Sen Lula'yı bulana kadar bu telefonun başından ayrılmayacağım, bulduğunda da onu almaya geleceğim.
- I donated everything to the salvation army, they're coming this evening so if you want something, go and get it.
- Her şeyi hayır kurumuna bağışladım. Akşam gelecekler... bir şeye ihtiyacın varsa git al.
You best get used to it cos I'm coming with you.
Buna alışsan iyi olur çünkü seninle geliyorum.
- I'm coming out to get you!
- Seni kurtarmaya geliyorum!
I'm coming up to get you.
Yanına geliyorum.
I'm coming to get you!
Sizi yakalamaya geliyorum!
If I was you, Jonah, I'd get my $ 1,000 out now... because there's my boys coming up according to plan.
Yerinde olsam Jonah 1000 $'ımı şimdi geri çekerdim... çünkü benim adamlarım plana uyuyor.
I'm coming to get you.
Gelip seni alacağım!
I'm coming to get you!
Sizin yanınıza geliyorum
I'm coming to get you.
Seni çıkaracağım.
I'm coming to get you.
Şimdi bulacağım seni.
After that, I'm coming to get you.
Sonra sana geleceğim.
I'm the guy your mom said was coming to get you.
Ben, annenin seni alması için gönderdiği kişiyim.
I'm coming to get you. Where is he?
Seni almaya geliyorum.Nerede o?
I should've seen this coming, but I didn't because they wait for you to get relaxed and get comfortable before they bring the ice pick down between your eyes.
Böyle olacağını anlamam gerekirdi ama tabii anlamadım. Çünkü buz kıracağını iki gözünün ortasına sokmadan önce iyice rahatlamanı bekliyorlar.
- I'm coming to get you.
Seni almaya geliyorum.
- I ´ m coming to get you, Annie.
- Seni almaya geliyorum, Annie.
I'm coming to get you.
Geleceğim.
You keep coming by, I'm gonna have to get you a badge and a gun.
Buraya gelmeye devam edersen sana bir rozet ve silah vermemiz gerekecek.
I'M COMING TO GET YOU.
İkinci tip ise arkandan nefret ederler
Because I'm coming. I'm coming to get you, baby.
Çünkü ben geliyorum Seni yenmek için geliyorum bebek.
I'm coming to get you!
Seni kurtarmaya geliyorum!