English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm doing just fine

I'm doing just fine translate Turkish

120 parallel translation
I'm doing just fine, thank you.
Gayet iyi idare ediyorum, teşekkürler.
Just when I figure I'm doing fine and dandy...
Ne zaman kendimi yalnız hissetsem, hep seni düşünmeye başlıyorum.
- I'm doing fine, Mr. Maine, just great.
- Ben hayatımdan memnunum Bay Maine.
I'm doing just fine.
İstemiyorum.
I'm doing just fine, I really am.
Böyle iyiyim. gerçekten.
I'm doing just fine.
Böyle iyiyim.
Well, I'm doing just fine without your help... thank you very much.
Buyurun, Bay Galesko.
I'm doing just fine, Jimmy, how are you?
İyiyim Jimmy, sen nasılsın?
I'm doing just fine.
Ben iyiyim.
I'm sorry you're having health problems, well, I'm doing just fine.
Bu tür küçük sağlık sorunlarınız olduğuna üzüldüm, Coccioli. Bense çok iyiyim.
So I've been just eating mice, and I'm doing fine,
Bu yüzden de sadece fare yiyorum ve gayet iyiyim.
Well, I'm doing just fine.
İyi gidiyor.
I'm doing just fine and I don't need any Methodists telling me...
Ben zaten iyiyim. Bunu bir metodistten duymama gerek yok.
Look, I'm doing just fine, really.
Biz bunları ancak yem olarak kullanırız.
No, I'm doing just fine, Clark.
Hayır, gayet iyiyim Clark.
I think you're doing just fine with two.
Sanırım, İkisiylede idare edebilirsin.
I'm doing just fine.
İdare ediyorum ben.
- I'm doing just fine.
- Ben gayet iyiyim.
I'm doing just fine by myself.
- Taşımama izin ver. - Gerek yok.
- I just wanted to see how you were doing. - I'm fine.
- Nasıl olduğuna bakmak istedim.
I'm doing just fine.
Ben gayet iyiyim.
So you just tell Marcy that I'm doing just fine with the ladies.
Şimdi Marcy'ye gidip kadınlarla aramın harika olduğunu söyle lütfen.
- "Hi, how are you doing, Kelly?" - " I'm doing just fine.
- "Merhaba, nasılsın, Kelly?" - "İyiyim."
Fine, I'll drop everything I'm doing just for you!
Tamam, yaptığım her şeyi bırakıyorum. Sadece senin için.
I'm doing fine, just fine.
Ben mi? iyiyim.
Hey, I am doing just fine on my own, thank you very much.
Hey ben kendimle harikayım Tesekkurler.
I was doing just fine.
- Başımın çaresine bakıyordum.
I'm doing just fine.
Ben aldırmıyorum.
I'M DOING JUST FINE.
Ben hallediyorum.
Out to pasture, but I'm doing just fine now.
Emekli oldum, fakat şimdi kendimi iyi hissediyorum.
I was doing just fine before I met you.
Seninle tanışmadan önce gayet iyi durumdaydım.
I'm doing just fine without you
Sensiz de ayaklarım üzerinde duruyorum
I just don't like what it's doing to you. - I'm fine, man.
- Sana yaptığı şeyden hoşlanmıyorum.
I'M JUST HERE TO REPORT, THE HOUSE INSPECTOR'S DOING JUST FINE.
Buraya evin evrak işlerinin yolunda gittiğini bildirmeye gelmiştim.
Yeah, I'm doing just fine, Sherlock.
Evet, gayet iyiyim, Sherlock.
You know, I've just spent the last three years of my life... trying to extricate myself from a relationship that was full of deception... and I'm doing just fine.
Biliyor musun? Hayatımın son üç senesini... kendimi yalanlarla dolu bir ilişkiden uzak tutarak geçirdim. Ve idare edebiliyorum.
I was doing just fine before you guys arrived.
Hayatında özel biri var mı?
I'm doing just fine.
Bir şeyim yok.
No, honey, I'm sure you're doing just fine.
Hayır, tatlım, eminim iyi gidiyorsundur.
I'm doing just fine, Chuck.
Gayet iyiyim Chuck.
I think I'm doing just fine on my own.
Bence ben kendimce gayet iyiyim.
Was she just doing just fine? The first time I saw her was that day. She...
İyi durumda mıydı?
- I'm just doing some fine-tuning.
- Sadece ince ayarlamalar yapıyorum.
And-And-And i am doing just fine Without your romantic help.
Ve ve romantik yardım olmadan da gayet iyiyim.
You know what, I'm doing fine just here.
Biliyor musun, sadece burada kendimi iyi hissediyroum.
I mean, I never thought I'd say this, but we're doing just fine without Gideon.
Bunu söyleyeceğimi hiç sanmazdım ama Gideon olmadan da gayet iyi gidiyoruz.
I'm doing just fine.
Her şey çok güzel. Çok iyiyim.
Well, I'm doing just fine.
Ama ben gayet iyiyim.
I'm just trying to stay on top of things. Well, you're doing a fine job.
Çok iyi iş çıkarıyorsun.
No, I'm doing just fine, thank you.
Hayır, Ben gayet iyiyim, teşekkürler.
I'd offer to buy you a drink, but it looks like you're doing just fine in that department.
Sana bir içki ısmarlardım ama o konuda sıkıntı yaşamıyorsun galiba.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]