I'm doing this for me translate Turkish
184 parallel translation
All right. I'll never forget you for doing this for me.
Pekala. Bu iyiliğini asla unutmayacağım.
Let's go I'll never forget you doing this for me
Gidelim. Bu iyiliğini hiç unutmayacağım.
Thought I was doing it for his sake, so he bought me this.
Onun iyiliği için yaptığımı düşündüm, o da bana bunu aldı.
I don't mind doing this for you guys, for all of us, but don't try to help me, OK?
Bunu sizin için, hepimiz için yapmayı dert etmiyorum. Ama bana yardım etmeye kalkışmayın, tamam mı?
Believe me, Spencer, I'm doing this for your own good.
Bana inan Spencer, bunu senin iyiliğin için yapıyorum.
Heroine, we're only doing this for livelihood We had no choice, spare me I'll start with a clean slate
Bayan, yaşamak için tek bildiğimiz bu... başka bir seçeneğimiz yoktu ama dersimi aldım... bir daha yapmayacağım
If you're worried about me, I'm only doing this for my mother.
Beni düşünüyorsan, ben bunu sadece annem için yapıyorum.
I'm doing this for me, n-not for you.
Bunu kendim için yapıyorum, sizin için değil.
You think I was doing this all for me?
Bütün bunları kendim için yaptığımı mı sandınız?
I'm not doing this for me, really.
Kendim için değil vallahi.
i'm not doing this for me.
Kendim için istemiyorum.
I'm doing this for me.
Kendim için yapacağım.
Don't start it with me, Matthew, I'm only doing this for your father.
Benimle de başlama, Matthew. Bunu sadece baban için yapıyorum.
You won't believe me, but I'm doing this for both of us.
Bana inanmasan da, bunu ikimiz için yapıyorum.
You think I'm doing this for me?
Benim için yaptığını farzet?
I was out sick this week and I'd like to take this opportunity to express my gratitude to Gil Chesterton and to my brother Niles for doing such a great job of filling in for me.
Bildiğiniz gibi haftanın büyük bir kısmında hastaydım. Ve bu vesileyle yerime bakarak harika bir iş çıkarttıkları için Gil Chesterton ve kardeşim Niles'a en içten şükranlarımı sunuyorum.
Don't tell me. I'm doing this for 25 years.
Bana söyleme. 25 yıldır bu işi yapıyorum.
I'm not doing this for me.
Bunu kendim için yapmıyorum.
I want you to see... that my reasons for doing this are not selfish, only this... I'd hope that you would do the same for me.
Anlamanı istiyorum bunu yapma sebebim bencillik değil, sadece bu umarım aynı şeyleri sende benim için yapardın.
I'm doing this just for me.
Bunu sadece kendim için yapıyorum.
I'm doing this for me.
Bunu kendim için yapıyorum.
Tell me the truth, do you think I'm a complete tool for doing this?
Sence bunu yapmakla kendimi bir salak yerine mi koyuyorum?
I'm doing this for him... for you... and for me.
Bunu onun için... senin için... ve benim için yapıyorum.
I'm doing this for you... and for me.
Bunu senin için yapıyorum... ve kendim için.
I know things didn't work out too well this time... but it's really good to know, wherever I am... whatever stupid shit I'm doing that you're back at my home, rooting for me
Biliyorum bu sefer herşey yolunda gitmedi... ama nerde olursam olayım... hangi aptalca işin içinde olursam olayım senin arkamda olduğunu bilmek, güzel.
Man, I'm doing this for me.
Adamım, bunu kendim için yapıyorum.
I know it's hard core, Stanley but I'm not doing this for me.
Biliyorum çok zor olacak, Stanley... ama bunu kendim için yapmıyorum.
And believe me... I'm not doing this for you.
Ve inan bana, bunu senin için yapmıyorum.
But since you're doing this for me, why shouldn't I have a say?
Ama bunu benim için yaptığını düşünürsek, neden benim de söz hakkım olmuyor?
- I'm not doing this for me.
- Bu benim için değil.
I'm sick of hearing that he's doing this for me.
Benim için yaptıklarını dinlemekten bıktım.
I really appreciate you doing this for me.
Bunu benim için yaptığına gerçekten minnettarım.
Well, the thing about this operation is that I'm not doing it just for me and you.
Bu ameliyatı sadece kendim için ve senin için olmayacağım.
I'm not doing this for myself, my old dad wants me to.
Bunu kendim için yapmıyorum, Yaşlı babam yapmamı istiyor.
You think I'm doing this for me?
Bunu kendim için mi yapıyorum sandın?
Tell me how to do my job. I've been doing this for...
- Bana işimi nasıI yapacağımı söyleme bunu ben...
Look. I'm just doing this because if my parents split up, it's a lot more work for me.
Bunu yapıyorum, çünkü ailem ayrılırsa benim için çok zor olur.
I really appreciate you doing this for me.
Bunu yaptığın için minnettarım.
This is about what's doing best for Benjy right now, and when I'm feeling more up to it, he's going to come back with me.
Bu şu anda Benjy için en iyisinin ne olduğuyla ilgili. Ve buna kendimi hazır hissettiğimde... Tekrar benim yanımda kalacak.
No, I'm doing this for me.
Hayır, bunu kendim için yapıyorum.
I appreciate you doing this for me... but I don't want you to do it because you feel sorry for me.
Bunu yaptığın için minnettarım ama bana üzüldüğün için yapmanı istemiyorum.
Get me a reward for all this hard work I've been doing.
Bana yaptığım bütün bu ağır işler için bir ödül ver.
This is my life and I'm doing what's right for me.
Bu benim hayatım ve ben de bana göre doğru olanı yapıyorum.
You have to accept where you're at in this whole game, so that's hard for me, but that's what I'm doing, you know.
Bu oyunda olduğunuz yeri kabul etmeniz gerek. Bu benim için zor, ama yaptığım şey bu.
I still like to keep the family around - To remind me what I'm doing all this for. - Real important.
Tüm bunları neden yaptığımı hatırlatması için aile fotoğraflarımızı hâlâ taşırım.
Hey, I'm not doing this for you. I'm doing this for me.
Hey, Bunu senin için yapmıyorum.Bunu kendim için yapıyorum.
No, all I'm saying is this is not doing it for me.
Hayır, sadece demek istediğim bu bana göre tuzsuz.
I'm not doing this for me.
Kendim için yapmıyorum.
Here it is, the last year of high school for me and my friends and this is all I can ever really see myself doing.
İşte, ben ve arkadaşlarım için lisenin son yılı. Kendimi bir tek bunu yaparken hayal edebiliyorum.
And as I lay there frightened, not sure what to do, and as I shivered, he'd say to me, "This is for you. I'm doing this for you, Debbie."
Ben yattığım yerde korkmuş ne yapacağımı bilemez hâlde titrerken, bana " Senin için yaptım.
Just doing this album, that'll be enough fulfillment for me, because it's like I didn't give up on my dream.
Bu albümü yapmak, beni yeterince memnun edecek, çünkü hayalimden vazgeçmemiş olacağım.