I'm done with this translate Turkish
642 parallel translation
Oh, when I'm done with this show, nobody is gonna work here.
Bu programla işim bitince kimse burada çalışamayacak.
I've done a lot of experimenting with this kind of thing.
Bunlarla birçok deney yaptım.
All right, I'm telling you this because well, once a man lets me down, I'm done with him.
Peki. Sana bunları söylüyorum çünkü yüzümü bir kez kara çıkaranla işim biter.
She's done things before I haven't gone along with, but this...
Daha önce onaylamadığım şeyler yapmadı değil, ama bu...
I'm sorry I hurt you again, but at least this time it was done with honesty.
Seni tekrar kırdığım için üzgünüm, ama en azından bu kez dürüstüm.
Do what you want, I'm done with this!
- Sizi bilmem ama ben gidiyorum.
No, I'll need to get home as soon as I'm done with this.
Hayır, en kısa zamanda eve gitmem gerekiyor.
I've done great with this little car so far, thanks to a few changes I made, and if you don't mind, some pretty fair country driving'.
Şimdiye dek bu küçük arabayla büyük iş yaptık, yaptığım birkaç değişikliğe teşekkürler, ve eğer sakıncası yoksa, bazı oldukça adil arazi sürüşleri var.
I love this land and when this great responsibility becomes yours then I pray that with God's help you will reign more happily than I have done.
Bu ülkeyi seviyorum ve bu büyük sorumluluk senin olduğunda Tanrı'nın da yardımıyla benden daha mutlu bir hakimiyet sürmen için dua ediyorum.
I'd like to dedicate this first song to all the folks of Northfield who've done business with us.
İlk şarkımız, Northfield'de bizimle çalışmış dostlarımıza gelsin.
I think we were proud in some way that we'd done it and that the army we'd been in for so long, and with all sorts of experiences of how they could bungle things, had actually managed this invasion.
Bir yönüyle yaptığımız şeyden dolayı gurur duyduk. Uzun süredir içinde bulunduğumuz ordu her şeyi nasıl berbat ettiğini tecrübe ettiğimiz ordu saldırıyı başarıyla idare etmişti.
I think we have to get this unmarried situation over and done with.
Sanırım bekarlık hayatımızı sona erdirme zamanı geldi.
Whenever I do a benefit... and I've done 150, 160, 170 this year... all for very worthy causes... I can always count on this dude... to be right there with me.
Ne zaman hayır işi yapsam, bu sene 150, 60, 70 kere yaptım, bütün değerli amaçlar için, bu herifin yanımda olacağına güvenirim.
I'm off the case here, I'm done with this nonsense.
Benden bu kadar. Bu saçmalıktan bıktım.
When I want to get something done in this town, I usually meet with the person that can be of most help to me.
Genelde, bu kasabada, yapılmasını istediğim bir şey olduğunda, bana en fazla yardımı dokunabilecek kişiyle buluşurum.
I'll be right with you when I'm done with this colour.
Şu renkle işim biter bitmez seninle ilgileneceğim.
- Once you've done time, you're never sure with yourself, even if I know I didn't do anything wrong, there's this crisis in the world they write a lot about it.
Bir kere sabıkalı oldun mu, senden hep şüphelenirler. Bir şey yapmadığımı biliyorum ama şu an dünyada bir kriz var. Herkes çok dikkatli.
I have never done this with a man before.
Daha önce hiç bir erkekle yapmadım.
I'm done with this.
Bununla işim bitti.
I hadn't dated before or tricked... or done anything like that before, so I went with this guy.
Daha önce hiç ilişkim olmamıştı. Hiç böyle bir şey yapmamıştım. Böylece, adamla birlikte gittim.
I've done maybe seven, eight deals like this before and you know who I negotiate with?
Daha önce bunun gibi 7 - 8 anlaşma yaptım.
My dear sir, it is painful for me to discuss it but I can say that all of this is done with most careful consideration and if the money is not paid on the 14th then there certainly will be no marriage on the 1 8th.
Sevgili bayım, bunu tartışmak bana acı veriyor, fakat diyebilirim ki, bütün bunlar çok dikkatli düşünülerek hesaplandı. Para ayın 14'ünde ödenmezse, o taktirde ayın 18'inde kesinlikle düğün olmayacak.
I'm going to straighten this out with the rest of the boys, but make sure you get there after you're done.
Şimdi çocukların yanına dönüyorum ama sen de işin bittikten sonra dırdır etmemeleri için bize katılmalısın.
I'm done with this.
Bu yapılabilir.
I've never done this with a Cardassian transporter.
Bunu daha önce bir Kardasya ışınlayıcısıyla hiç yapmadım.
It's just that there's... so much I wanted to do with this life... and it's like I haven't done any of it.
Hayatımda yapmak istediğim... o kadar çok şey vardı... ve sanki ben bunların hiçbirini yapamamıştım.
Oh, I'll never be the darling of the so-called city fathers who cluck their tongues, stroke their beards and talk about, "What's to be done with this Homer Simpson?"
Beni azarlayan ve sakallarını ovan ve "bu Homer Simpson'un hali ne olacak" diyen şehir büyüklerinin sevdiği kişi olamayacağım asla.
Me too. I'm done with this.
Bana da aynısından.
She's done for this morning and I'm eager to see a gun, like that double-barrel of mine you once shot with.
Ben bir silahı görmeye gideceğim, bunun için can atıyorum, benimki gibi çift namlulu, bir kez sen de kullanmıştın.
You done with all this? I'm gonna give it to a homeless person.
Jerry, bunu yemeyeceksen, evsiz birine vereceğim.
I'm done with this conversation.
Bu konuşmayı burada bitiriyorum.
And if you were to wait and do this operation after I'm done with my brain, what would...
Ya beklersek ve bu ameliyatı beynimle işim bittikten sonra yaparsak, o zaman...
The sooner this business is over and done with, the happier I shall be.
Down Caddesi Bu durum ne kadar çabuk sona ererse, o kadar çok mutlu olacağım.
Feed'em some of that "I've never done this before" bullshit... and let them labor under the delusion that they're rockin'my world... until I can't stand'em no more, then I hit'em with the truth.
"Daha önce yapmadım." diyorum. Dünyamı sarstıklarını sanmalarına izin veriyorum. Onlara tahammül edemeyene kadar.
I can't do the job this way. - I'm done with being a cop.
- Polislik bitti artık.
I'm done with it. I'm through with this.
Artik bunu istemiyorum.
I'm done with this mission.
Benim bu görevle işim kalmadı.
- No, sir. I'll spend the rest of my life in the stockade if I have to, but I'm done with this.
Gerekirse hayatımın geri kalanını askeri cezaevinde geçiririm ama burada işim bitti.
I want you to understand that the reason I took this job... was to make sure that these experiments were done with regard for you.
Senden yaptığım bu işin sebebini anlamanı istiyorum... Yapılan tüm bu deneylerin sana saygı ile yapıldığından emin olmalısın.
I thought breaking up with you was the best thing I had ever done, but this definitely tops that.
senden ayrılmanın hayatımda yaptığım en iyi iş olduğuna inanmıyorum, fakat ilk sıralarda yer alır.
- Look, that's totally cool with me. I was acting on this impulse, which normally I wouldn't have done. I was acting on this impulse, which normally I wouldn't have done.
Yani ani bir isteğe kapıldım yoksa normalde, hiç böyle bir şey yapmazdım.
When I'm done with this game I don't want to be no ghost.
Bu sporu bıraktığımda hayalet olmayacağım.
I couldn't live with myself with this thing that I've done. I fucked around.
Yaptığım şeylerle yaşamaya devam edemem.
- Jenny-- - And despite the itch on my ass from this polyester molest-me skirt, I've done it all with a smile on my face.
- Ve beni taciz eden bu polyester etek kıçımı kaşındırmasına rağmen her şeyi gülümseyerek yaptım.
I think I am just- - I am done with this lovely lunch.
Sanırım bu hoş yemeğin bu kadarı bana yetti.
I'm done with this shit.
Bıktım artık.
- I should've done better. - And it is with pride that I add this jewel of French culture to my group.
- Daha iyisini yapmalıydım - ve gururdur ki bu Fansız kültürünün mücevherini grubuma kattım
This is for me.'Cause I haven't done anything with my life... and I've always wanted to be a boy scout.
Benim için Hayatımda hiçbir şey yapmadım. Kurtarıcı adam, bu her zaman cezbetti beni.
When I'm done with Captain Kumjorn this Sunday, the Governor's daughter, the one you'love',
Bu Pazar Yüzbaşı Kumjorn'la işim bittiğinde, Vali'nin kızını, senin biricik aşkını,
We'll be done with this when I've got my man.
Bu işi adamımı yakaladığımda bitireceğiz.
I love what you've done with this place.
Buradan gerçekten çok hoşlandım.
i'm done 1705
i'm done with you 104
i'm done now 24
i'm done talking 64
i'm done with it 49
i'm done here 97
i'm done waiting 24
i'm done for 44
i'm done talking to you 27
i'm done running 20
i'm done with you 104
i'm done now 24
i'm done talking 64
i'm done with it 49
i'm done here 97
i'm done waiting 24
i'm done for 44
i'm done talking to you 27
i'm done running 20
i'm done with him 23
i'm done with that 36
i'm done listening to you 17
with this ring 42
with this 305
with this guy 22
with this one 17
i'm doing well 24
i'm drowning 44
i'm doing great 97
i'm done with that 36
i'm done listening to you 17
with this ring 42
with this 305
with this guy 22
with this one 17
i'm doing well 24
i'm drowning 44
i'm doing great 97
i'm doing my best 94
i'm different 70
i'm dangerous 29
i'm dry 24
i'm doing good 49
i'm down 125
i'm dying 601
i'm dr 1049
i'm driving 280
i'm dead 515
i'm different 70
i'm dangerous 29
i'm dry 24
i'm doing good 49
i'm down 125
i'm dying 601
i'm dr 1049
i'm driving 280
i'm dead 515