English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm downstairs

I'm downstairs translate Turkish

1,319 parallel translation
Let's go downstairs, and I'll explain.
Haydi aşağı inelim, açıklayacağım.
I tried to get you downstairs.
Seni aşağıya indirmeye çalıştım.
Well, I'm downstairs now, and I still don't believe you're serious.
Peki, aşağıdayım şuan, ve hala ciddi olduğuna inanmıyorum.
I'm sorry about... what happened downstairs when you got home.
Eve geldiğinde olanlar için özür dilerim.
I'm still on shift downstairs.
Hala aşağıda mesaideyim.
Tell him I need him, then go downstairs and get the daughters.
Ona ihtiyacım olduğunu söyle, sonra da kızlarını getir.
They were so itchy I couldn't sleep, which is why I was downstairs when you asked me if I was OK and I said I couldn't sleep.
Çok kaşındırdılar beni, o yüzden uyuyamadım dün gece o yüzden kalktım ve aşağıya indim ve sonra sen sormuştun işte bilirsin ya.
But I saw the way she was looking at you downstairs just now.
Az önce sana nasıl baktığını gördüm. Aman Tanrım.
- Yes, and I know it's hard. But why don't we just go downstairs for a minute. Okay?
Zor olduğunu biliyorum ama aşağı bakmamız lazım.
- Ma, I'm going downstairs.
- Anne, ben aşağı iniyorum.
I told you I would meet you downstairs.
Merhaba, aşağıda buluşmayacak mıydık?
actually, I have a friend waiting for me downstairs.
Memnun olurdum ama aşağıda beni bekleyen bir arkadaşım var.
I'm downstairs.
Aşağıdayım.
I'm joking. I got your grill downstairs.
Şaka yaptım. Radyatör siperin aşağıda.
But I didn't come downstairs to safety.
Ama aşağı inip sığınma zahmetine de katlanmadım.
She was in bed asleep, I thought, so I went downstairs, and I stayed real quiet all afternoon so I wouldn't disturb her.
Ben de aşağıya indim ve onu rahatsız etmemek için akşama kadar ses çıkarmadım.
And I'm slowly... reaching downstairs.
Ve yavaşça... elimi aşağıya uzatıyorum.
I'll just get my jacket from downstairs.
Aşağıdan ceketimi alayım.
I left your apartment, I went downstairs to the car and my friend, the stalker, had followed me there.
Dairenden çıktım, aşağıya arabama gittim ve bizi izleyen arkadaşım peşimizden gelmiş.
If I don't find that little girl, I'm gonna have to go downstairs and find myself another little girl.
Eğer bu küçük kızı bulamazsam, aşağıya gidip kendime başka bir küçük kız bulacağım.
If you go downstairs, I'm leaving you.
Aşağı inersen, seni terk ederim.
I'm gonna go downstairs and...
Ben aşağıya ineceğim ve...
Well, I guess I'll just wait downstairs.
Şey Tamam. Sanırım ben aşağıda beklesem daha iyi olur. Tamam mı?
I'll be downstairs.
Ben aşağıda olacağım.
I love the master bedroom, the downstairs, the fireplace.
Yatak odasına bayıldım, alt kat, şömine.
The guy's coming with my car... and I got to drive him to the gas station... so I got to go downstairs.
Adam benimle birlikte geldi ve onu benzinciye bırakmam gerekiyor o yüzden gitmem lazım.
I'm really sorry about downstairs.
Aşağıdaki tepkim için özür dilerim.
- See you guys downstairs. - Do I have to go?
- Gitmem şart mı?
Uh, I was downstairs, so I thought I'd pop by, see if he was in.
Aşağıdaydım. Uğrayıp bir hatır sorayım dedim. - Ama kendisi evde değil.
I'm going downstairs to lie down.
Ben uzanmak için aşağı iniyorum.
Now, I have a book downstairs of special positions for the overweight that I think...
Aşağıda aşırı kilolular için özel pozisyonlar hakkında bir kitap olması lazım.
[Sighs] I've got my lady friend downstairs, and I'm this close to closing the deal.
Hanım arkadaşım alt katta ve işi bağlamama şu kadar kaldı.
Then I'll just head downstairs till dinner.
Ben akşam yemeğine kadar aşağıda olacağım.
About 1 : 00, I went downstairs for a drink of water...
Gitmeden hoşça kal demeye uğrarım. Hadi.
I need at least five minutes to get downstairs, see if the ship's there.
Aşağı inmek ve geminin orada olup olmadığına bakmam için en az beş dakikaya ihtiyacım var.
- I'll be downstairs.
- Ben aşağıda olacağım.
I'm downstairs!
Aşağıdayım.
Hey, Will, sorry I'm early. Hey, Grace. I got a cab downstairs.
Paprika!
I've gotta get downstairs.
Alt kata inmem lazım.
I could sleep downstairs like I did last night.
Geçen gece yaptığım gibi alt katta yatabilirim.
I'm in the main vault room downstairs.
Aşağıdaki ana kasadayım.
- okay, I'm going downstairs.
- Aşağıda. - Pekâlâ ben aşağıya iniyorum.
I'm sorry to bother you, but... would you mind to come downstairs with me?
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm ama benimle aşağı gelir misiniz?
If I know Maria... and I do... she's not going to want to come downstairs... until she looks like Salma Hayek if you know what I'm saying.
Eğer Maria'yı tanıyorsam Salma Hayek gibi görünmeden aşağı inmek istemez. - Ne demek istediğimi anladınız.
I'm sorry, someone waits for me downstairs. izvinite.
Özür dilerim, aşağıda arkadaşım bekliyor.
Let's go downstairs. - I'll have to disarm the system.
Aağı kata da bakalım.
I'll move downstairs.
Ben aşağı kata taşınacağım.
I'll see you both downstairs in 15 minutes, hmm?
İkinizi de 15 dakika içinde aşağıda göreceğim tamam mı?
All guests must go downstairs to the reception area now. I repeat. Now!
- Tam arkandayım
I'm going downstairs!
Aşağı iniyorum!
Think I should sleep downstairs, on the couch?
Aşağıdaki kanepede uyusam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]