I'm drowning translate Turkish
428 parallel translation
I think it was more shock than drowning.
Sanırım boğulmaktan çok şoktaydı.
I'm drowning, Lou.
Boğuluyorum Lou.
I'm drowning!
Boğuluyorum!
I think I'll go and watch that slave drowning.
Sanırım gidip kölenin boğuluşunu seyredeceğim.
I'm drowning in tamaIe.
Yüzbaşıyı duydunuz.
I'm drowning in debt.
Borç içinde yüzüyorum.
Help, I'm drowning!
Beni boğacaksınız.
I saved a boy from drowning, mouth-to-mouth respiration.
Hayır. Küçük bir çocuğu boğulmaktan kurtardım.
I'm drowning.
Boğuluyorum!
I'm drowning.
Boğuluyorum! Boğuluyorum!
Darling... - I'm drowning.
Sevgilim!
If I were drowning, wouldn't you jump in for me?
Boğuluyor olsaydım suya atlayıp beni kurtarmaz mıydın?
- I'm up to me neck in drowning fishes.
- Boğazıma kadar boğulan balıkla doldum.
- I'm not drowning.
- Ben boğulmuyorum.
I'm drowning. I'm drowning.
Boğuluyorum!
I'm drowning.
Bloom, boğuluyorum.
I managed to save a drowning little boy.
Boğulan ufak bir çocuğu kurtarmayı başardım.
I'm telling you that if Venice delivers Bruno into the hands of the monks in Rome, we'll be drowning in shit, up to here.
Size söylediğim şu ki : eğer Venedik Bruno'yu Roma'daki rahiplerin eline verirse, gırtlağa kadar boka batarız.
Someone spat on me and now I'm drowning in the spittle.
Birisi üstüme tükürdü ve ben de o tükürükte boğuldum.
I'm drowning.
Boğuluyorum.
I'm drowning, honey, I'm drowning.
Boğuluyorum tatlım, boğuluyorum.
- Help, I'm drowning.
İmdat boğuluyorum!
Tip : i'm drowning!
Boğuluyorum!
I'm feeling like drowning in it.
İçinde boğulduğumu hissettim.
I should never have stopped and saved that drowning infant.
Keşke durup, boğulan küçük çocuğu kurtarmasaydım.
You see, as a youngster I was frightened of the dark and I used to wake up sobbing in it as if it was water and I was drowning in it.
Çocukken karanlıktan korkardım. Sanki denizmiş, ben de boğuluyormuşum gibi uyanırdım karanlıkta.
I don't want people to say that I'm no match for you, butjust a straw that a drowning persons catches at.
İnsanların sana uygun olmadığımı söylemelerini istemiyorum ama onları bir zerre olsun umursamıyorum.
After 7 years I'm still drowning.
7 yıl oldu ve hala boğuluyorum.
I felt that I was drowning...
Boğuluyorum sandım.
Jees, I feel like I'm drowning or something.
Kendimi bir şey çiziyormuş gibi hissediyorum.
If I walked as far on my little island of Mypos as I just walked I'd be drowning in the ocean right now.
Eğer biraz önce çıktığım yürüyüşün aynısını benim küçük adam Mypos'ta tekrarlamaya kalksaydım, okyanusun dibini çoktan boylamış olurdum.
I'm not drowning myself, I'm just freaking out!
Sadece rahatlamaya çalışıyorum
Help me, I'm drowning!
Yardım et bana!
I love listening to bullshit, especially when I'm drowning in it.
Boktan konuşmalara bayılırım ; özellikle boğazıma kadar boka batmışken.
I will play the drowning victim.
Ben boğulan kurbanı oynayacağım.
He's drowning himself because I hide his cigarettes.
Kendini boğuyordur, çünkü sigaralarını sakladım.
Don't worry about it. But when it happens, and I'm in my boat and you black asses are drowning, don't call for me to throw you no rope, no lifesaver, or no nothing. No nothing.
Ortalığı su basınca, tekneme bineceğim siz de boğulacaksınız kara p... çler sakın benden ip, can simidi falan atmamı beklemeyin.
I'm drowning.
Ben boğuluyorum.
"Your Suzukichi was drowning in the pool... " so I pulled him out... " and carried him here.
Sizin Suzukichi havuzda boğuluyordu... ben de onu kurtardım... buraya kadar taşıdım.
I'm drowning!
Boğuluyorum.
Help me! I'm drowning!
Boğuluyorum!
But the fact that the heart of the victim was a normal size, and assuming tox doesn't show drug overdose, C.O.D. is most likely drowning, but I'm not gonna rule out blunt-force trauma.
Ama kurbanın kalbi normal boyutlardaysa, ve toksikoloji "aşırı doz değil" diyorsa, ölüm sebebi büyük olasılıkla boğulmadır, ama bir darbe sonucu ölme ihtimalini unutmamak gerekir.
I " m drowning!
Boğuluyorum!
Oh, God, I " m drowning!
Aman Allah'ım, boğuluyorum!
No. I'm scared of drowning alone.
Hayır, ben yalnızlıkta boğulmaktan korkarım.
I'm drowning, Tom.
Canımı çok sıktın, Tom.
I feel as if I'm drowning.
Boğuluyor gibiyim.
I have one where l'm drowning.
Benim de devamlı boğulduğum bir kabusum var.
Help, I'm drowning!
Yardım edin! Boğuluyorum!
- I'm drowning in paper here.
- Burda kağıtlar arasında boğuluyorum.
Jesus. I thought you were drowning.
Aman Tanrım, boğulduğunu düşünmeye başlamıştım.
drowning 57
i'm done 1705
i'm doing well 24
i'm doing great 97
i'm done with you 104
i'm doing my best 94
i'm different 70
i'm dangerous 29
i'm dry 24
i'm done now 24
i'm done 1705
i'm doing well 24
i'm doing great 97
i'm done with you 104
i'm doing my best 94
i'm different 70
i'm dangerous 29
i'm dry 24
i'm done now 24
i'm doing good 49
i'm down 125
i'm dying 601
i'm dr 1049
i'm done talking 64
i'm done with it 49
i'm driving 280
i'm done here 97
i'm dead 515
i'm drunk 148
i'm down 125
i'm dying 601
i'm dr 1049
i'm done talking 64
i'm done with it 49
i'm driving 280
i'm done here 97
i'm dead 515
i'm drunk 148