English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm fine on my own

I'm fine on my own translate Turkish

78 parallel translation
I'll be fine on my own, okay?
Kendi başıma bana bir şey olmaz, tamam mı?
If you don't want to help me, fine, I'll manage on my own, like always
Eğer bana yardım etmek istemiyorsan tamam, daha öncesi gibi kendi kendime idare ederim.
I'm doing fine on my own.
Param yetiyor.
I'll manage fine on my own.
Kendi başımın çaresine bakarım.
If I'm on my own, that's fine.
Tek başıma olsam sorun değil.
I may not have a diploma from crime-fighting school but I can do fine on my own, thanks.
Suçla savaş okulundan bir diplomam olmayabilir ama kendi başımın çaresine bakabilirim, sağ ol.
I'm fine on my own. Watch out for yourself, Mayor.
Kendinize dikkat edin, belediye başkanı.
I appreciate the offer, but I'll be fine on my own.
Teklifini minnettarım. Ama ben kendi başımın çaresine bakacağım.
- No, no. I'm fine on my own.
- Hayır, kendim hallederim.
Hey, I am doing just fine on my own, thank you very much.
Hey ben kendimle harikayım Tesekkurler.
I'm going to be just fine on my own.
Elimdekilerle çok iyi olacağım.
I'm so totally fine on my own.
Tek başıma da gayet iyiyim.
I'm doing fine on my own, thanks.
Başımın çaresine bakabiliyorum.
No, I'm fine on my own.
Hayır, onu ben buldum.
I'm fine on my own.
Sana geri taşınsam bile, tekrar evlenmemiz gerekecek. Yasal olarak boşandık.
- I'm getting by just fine on my own.
Kendi başımın çaresine bakıyorum.
Look, I've been handling this whole demon load just fine, so what I do on my own time, it's my business.
Bak, bu iblisler meselesini gayet iyi idare ediyorum. Boş zamanlarımda ne yaptığım beni ilgilendirir.
Look... mom, I love you... but... I'm a big boy now and I'll be fine on my own.
Bak... anne, seni seviyorum... ama... ben büyük bir erkeğim ve kendi başıma gayet iyi idare edebilirim.
I think I'm doing just fine on my own.
Bence ben kendimce gayet iyiyim.
I thought I was going to be fine with this whole "being on my own" thing, man. And I'm not.
Kafama göre takılacak rahat olurum sanıyordum ama değilim işte.
I'm fine on my own.
Ben kendi başıma iyiyim.
I'm fine on my own, you know? It's just, I don't want Ivonka to grow up without a father.
Sadece Ivonka'yı babasız yetiştirmek istemiyorum.
No, thanks, I'm fine on my own.
- Hayır, teşekkürler, ben böyle iyiyim.
I am doing fine on my own, Betty.
Başımın çaresine bakarım Betty.
I'm fine on my own.
Yalnız iyiyim.
- I'm fine on my own.
- Yalnız iyiyim.
I'm perfectly fine stopping and smelling the roses on my own.
Oraya gidip gülleri koklayabilecek kadar iyiyim.
I'm just fine on my own, thank you.
Kendi başıma halledebilirim, teşekkür ederim.
I'm just fine here on my own.
Burada kendi başıma iyiyim.
Uh, no thanks, man.I think I'll be fine on my own.
Ah, hayır sağol dostum. Sanırım tek başıma hallederim.
I'll be fine on my own.
Yalnız başıma daha iyi olacağım.
I'll be fine on my own. lt's okay.
Başımın çaresine bakarım, bir şey olmaz.
Because if we can't afford it, it's, like, fine. I can study it on my own. It's your education.
Çünkü karşılayamazsak sorun değil, kendim çalışırım.
Let's just say I do fine on my own, okay?
Ben kendim idare ediyorum, tamam mı?
I can embarrass myself just fine on my own.
Ben kendi kendimi çok iyi utandırırım.
I would've been fine on my own.
- Kendim taşırdım.
I'm doing fine on my own.
Kendi başıma idare ediyorum.
I'll be fine on my own, so you go and find my wallet.
Kendi başıma iyi olurum. Bu yüzden sen gidip cüzdanımı bul.
I'm doing just fine on my own.
Kendi yağımla yeterince kavruluyorum.
I'm fine on my own.
Ben tek başıma iyiyim.
I am not asking because I need pointers or anything but good Lord knows that I do just fine on my own but....
Erkeksi ihtiyaçlarım olduğu için sormuyorum tanrı biliyor ya, kendi başıma da gayet iyi idare ediyorum ancak...
But had I known you were such fine warriors, I would have gladly served my own first mate to you On a platter.
Ama sizin büyük savaşçılar olduğunuzu öğrendiğime göre size memnuniyetle ikinci kaptanımı sunabilirim servis tabağında.
I'm fine on my own if you wanna....
Kendim giderim eğer sen gitmek...
I'm fine driving on my own.
Ben arabayı kendi başıma kullanabilirim.
I'm fine on my own.
Tek başıma olmam daha iyi olur.
His loss. I'm doing just fine on my own.
Onun kaybı, kendi başıma da idare ediyorum.
Thank you, Colonel, but I've decided I'm fine on my own.
Teşekkür ederim, Albayım, ama kendim halletmeye karar verdim.
I'm perfectly fine doing this on my own.
Ben bunu kendi başıma da yaparım.
You don't want to go through with this, that's fine'cause I'm capable of doing this on my own.
Bunu yapmak istemiyorsan, tamam çünkü tek başına da yapabilirim ben.
No need to escort me inside. I'm fine on my own, Mr. Diggle.
Bana içeri kadar eşlik etmenize gerek yok.
I think me seeing Rayna on my own turned things upside down a little bit, but it'll be fine.
Rayna ile yapacağım özel görüşme işleri biraz alt üst etti ama her şey yoluna girecektir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]