I'm fine right here translate Turkish
87 parallel translation
I'm getting a fine tootsie-fruitsying right here.
Ben burada iyi bir tutti-frutti kazigi yedim.
I'm having a fine time right here with you, Doctor.
Burada sizinle birlikte güzel vakit geçiriyorum doktor.
- I'm doing fine right here.
- Ben burada gayet iyiyim.
I'm fine right here.
Ben burada rahatım.
I'm fine right here.
Ben burada iyiyim.
I'll... I'll be fine right here.
Ben de buraya oturacağım.
No, thanks. I'm fine right here.
Yok sağol, ben burada iyiyim.
- I'm fine right here.
- Ben burada çok iyiyim.
I'm fine right here.
Ben böyle iyiyim.
- No, I'm fine right here.
- Hayır, Burda iyiyim.
- I'm fine right here.
- Burası iyi.
- I'm fine right here.
- Ben burda iyiyim.
Fine, so I'll be right here.
Peki. Ben şurada olacağım.
I'm fine by myself right here.
Burada keyfim yerinde.
All right, fine. Oh, now here I guess you stopped pretending that you're unconscious.
Sanırım şimdi bilincini yitirmiş gibi davranmayı kesiyorsun.
I'm right here, everything's fine, take it easy.
Geliyorum. Sakin ol.
Really, I'm fine right here.
Böyle gayet iyiyim.
- Right here and I'm fine.
Burada ve gayet iyiyim.
I'm fine right here!
Keyfim yerinde!
Fine, I don't care, I don't need your lousy trailer, I'll stay right here with Tom,
Harika, umurumda değil. Senin bitli traktörüne ihtiyacım yok, burada Tom ile kalırım.
- Yes, I'm fine. But it burns me that someone could waltz right in here and steal something right off my wall, an ancient Norwegian spear.
Evet iyiyim, Buraya birinin gelip dansederek, duvarımdan bir mızrak çaldı- - eski bir Norveç mızrağı,
Everything's short. I don't know about all that, but if Denzel walked his fine sexy ass in here right now, I'm takin'the rest of the day off and gettin'straight down with the get down.
Onu bilemem, ama Denzel şimdi o sıkı, seksi kıçıyla şuradan içeri girsin, derhal işi gücü bırakıp onunla işe koyulurum.
I'm fine right here.
Burada iyiyim.
No. I'm fine right here.
Hayır, burada iyiyim.
- No, I'm fine talking right here.
- Baba, ben burada konuşabilirim.
I'm fine right here.
Burası iyi.
All right, fine. I'll be right here if you need me.
İhtiyacın olursa burada olacağım.
Uh... I don't have a safe, but, uh, I'll keep it right here in my pocket ; it'll be fine.
Kasam yok ama cebimde tutacağım, sorun çıkmaz.
- Fine. - I need to feel the passion here, all right?
Burada tutkuyu hissetmem lazım, tamam mı?
The price is simple. I help you put away these fine young men you make sure you put them away right here.
Bu beyleri içeri atmana yardım ederim sen de onları buraya koyarsın.
I help you put away these fine young men you make sure you put them away right here.
Bu beyleri hapsetmene yardım ederim sen de onların buraya hapsedilmesini sağlarsın.
- Why don't you come in with me? - Because I'm enjoying the view fine from right here.
- Çünkü buradaki manzaradan zevk alıyorum.
Resident I'm fine, but... all right, I'm gonna page richard.I'll let him kno you're here.
Ben iyiyim, ama... Pekala, Richard'ı çağıracağım. Burada olduğunu bilmek isteyeceğine eminim.
- Okay, fine. I'll be right here when you get out and have a great party.
Siz eğlenip geldiğinizde ben burada olacağım.
I'm absolutely fine right here, thank you.
- Ben çok iyiyim, teşekkürler.
I'm just fine right here, man.
- Burada gayet iyiyim.
I'm fine. I'm... I'm right here.
Ben iyiyim, buradayım.
They were, so i'm done. - While we all love hearing about the struggles of the idle rich, Dan's got a fine tutor right here.
Aylak zenginin mücadeleleri duymaya bayılıyoruz ama burada Dan'in iyi bir özel öğretmeni var.
No, I'm fine right here.
Hayır, böyle iyiyim.
Yeah, but I'm doing fine right here.
Evet ama, burada mutluyum ben.
All right, fine, I'll stay here and be the communications command post.
Pekâlâ, burada kalıp iletişimi sağlarım.
I appreciate the offer, but I'm fine right here.
Teklifine teşekkür ederim ama ben burada iyiyim.
I'm fine right here.
Burda iyiyim. Öyle mi dersin?
Fine, then I'll just go right here.
İyi, öyleyse ben de buraya yaparım.
I'm fine right here, thank you.
Böyle iyiyim, sağ ol.
I'm fine, and you're here, and you're all right.
Hiçbir şey. İyiyim ve sen buradasın. - İyisin.
Well, I'm just fine with that, because every baby I ever had, every kiss I gave or got, every tear, every glass of wine is right here on my face.
Ama bu sorun değil, çünkü sahip olduğum her bebek, aldığım ya da verdiğim her öpücük, her gözyaşı, içtiğim her kadeh şarap vücudumda görünüyor.
I'm fine right here.
Burada gayet rahatım.
I'm fine right here, Minny.
Burada keyfim yerinde, Minny.
We're fine, right? I'm still here.
Ben hala buradayım.
So I want you both to sit your butt... Sit down here on this fine comfortable couch, don't move, don't make a sound or nothing, right?
Bu rahat koltukta bir yere gitmeden, sessizce oturmanızı istiyorum, tamam mı?
i'm fine 13072
i'm fine with it 83
i'm fine here 56
i'm fine now 93
i'm fine with that 56
right here 3759
i'm fucked up 24
i'm feeling good 33
i'm from new york 32
i'm from texas 17
i'm fine with it 83
i'm fine here 56
i'm fine now 93
i'm fine with that 56
right here 3759
i'm fucked up 24
i'm feeling good 33
i'm from new york 32
i'm from texas 17
i'm flattered 378
i'm fat 46
i'm from 38
i'm freaking out 149
i'm free 344
i'm flying 93
i'm fucked 90
i'm falling 55
i'm fired 57
i'm free now 20
i'm fat 46
i'm from 38
i'm freaking out 149
i'm free 344
i'm flying 93
i'm fucked 90
i'm falling 55
i'm fired 57
i'm free now 20