English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm fucked

I'm fucked translate Turkish

2,426 parallel translation
- I'm so fucked.
- Yarrağı yedim.
Wow wow, I'm so fucked.
Çok feci yedim yarrağı.
Porter wanted you inside the Section, but I'm fucked if I know why.
Porter, seni Section'da istedi. ama ben sıçtım, batırdım.
So I fucked that up too, Katrine.
Yani onu da batırdım Katrine.
Who says I'm fucked up?
- Ayvayı yediğimi kim söyledi?
I fucked up your high school.
Lise hayatının içine sıçtım zaten.
Why did you tell Mia I had crabs? You just fucked everything up between me and her.
Aramızdaki her şeyi batırdın amına koyayım!
I'm not allowed. And I was thinking, this is a fucked-up business.
Bunun boktan bir iş olduğunu düşünüyordum.
I'm actually the least fucked-up person I know.
Benimle yaşadığının en son olmayacağını biliyorum.
But at the end of the day... I fucked it all up.
Ama sonuçta içine sıçtım.
You might be the most fucked-up family I've ever come across.
Karşılaştığım en çarpık aile sizsiniz anasını satayım.
I fucked up.
Sıçtım.
Yeah. How fucked up am I?
Ne kadar kötü durumdayım?
I'm glad you fucked him.
Onu becermene sevindim.
I fucked up, Neil.
Batırdım, Neil.
I fucked up.
Batırdım.
I've been playing by the rules my entire life and getting fucked in the ass.
Tüm hayatım boyunca oyunu kurallarına göre oynadım ama her defasında ebem sikildi.
And I hope when that happens, that you have a friend that lets you be fucked up, because you're gonna need it.
Umarım bu olduğu zaman yanında kendini dağıtmana izin veren bir arkadaşın olur. Çünkü buna ihtiyacın olacak.
I'm so fucked up.
Berbat haldeyim.
I'm so fucked
Berbat haldeyim.
Sorry I haven't called since we... you know... fucked.
Kusura bakma seni şey yaptığımızdan beri arayamadım... Anla işte, sikiştiğimizden beri.
'Cause I like to be wined and dined after I've been fucked!
Sikildikten sonra karnımı doyurmayı isterim çünkü!
What, I'm fucked up, am I?
Ne? Hep böyle mi yapıyorum?
There's one kid in my daughter's class who I hate so much, and it's really fucked up because I'm 44 and I hate a six year old.
Kızımın sınıfında bir çocuk var ondan öyle nefret ediyorum ki. Bu olay çok boktan çünkü ben 44 yaşındayım ve altı yaşındaki birinden nefret ediyorum.
I'm fucked without a car.
Araba olmadan hapı yuttum demektir.
Did I ever told you about the time your dad really fucked up.
Babanın bir keresinde işleri bok edişini anlatmış mıydım?
- Well, I'm fucked up.
Ne diyebilirim?
And he's worried that the juju from the Eagles is being fucked up, and he's concerned that it's because I'm spending time with you.
Eagles toteminin uğurunun bozulduğundan korkuyor. Buna seninle vakit geçirmemin sebep olduğundan endişeleniyor.
If you can't see past that then I guess you're just as fucked up as they are, aren't you?
Bunun ötesini göremiyorsan, sanırım onları yok edersin, değil mi?
God, I fucked up.
Tanrım, çuvalladım.
I probably would've fucked my teacher, too.
Ben de öğretmenime atlardım herhalde.
I even grab a handful of that dick, I kicked a fucked out of her.. "
Hem de öyle bir kavradım ki, Delicesine becerdim onu.. " dermişcesine söyleniyor
I'm already fucked five ways to Sunday.
Ben zaten boku yemiş durumdayım.
I'm kinda fucked on knowing much of anything without my notebook - Without the codes and symbols..
Defterim olmadan, içindeki şifre ve semboller olmadan kesin bir şey diyemem ama...
I'm going to get you fucked up.
Seni becerdin almak için gidiyorum.
- Dude, I'm so fucked.
- Dostum, ben hapı yuttum.
- I'm a little fucked up.
- Biraz.
- I'm fucked, dude.
- Hapı yuttum.
I fucked her with a parsnip last week and I sold the parsnip to a family with four small children.
Geçen hafta amına yaban havucu sokmuştum. Sonra da havucu dört küçük çocuğu olan bir aileye sattım.
It works out so much better for you when you and I are getting fucked up on the couch at 9 : 00 A.M., doesn't it?
Her gün sabahın 9'unda boka batmış hâlde kanepede uyansak... -... senin için daha iyi olurdu değil mi?
Yeah, I mean, when you sewed me up you put some of the stuffing in the wrong places so I'm a little fucked up.
- Evet, gerçi içimi açınca bazı şeyleri yanlış yere koymuşsun John. Biraz ağzıma sıçmışsın.
Zoey, I'm attracted to you in a really fucked-up way.
Zoey, sana acayip boktan bir şekilde bağlanmış durumdayım.
If I'd taken a placebo, I'd have fucked off an hour ago.
Plasebo alan ben olsaydım, şimdiye çoktan siktirip gitmiştim.
I fucked up, I was high, I took the wrong bar.
Dağılmıştım, kafam güzeldi. Yanlış çikolatayı aldım.
I had the most fucked up there.
Az önce yukaridaki tuvalete kocaman bir tane bıraktım.
By the way, I just fucked your wife.
Bu arada, az önce karınla yattım.
Then I went and got drunk by myself, unless a bottle of Kahlúa counts as a partner then went back and hate-fucked him two times.
Sonra gidip kendimi yalnız başıma sarhoş ettim. Tabii içki bir arkadaş sayılmıyorsa... Sonra geri gidip iki kere nefret-seksi yaptım.
No, I just think I need a clean start because I've really fucked up all my friendships over the past year.
Hayır, yeni bir başlangıca ihtiyacım var. ... çünkü geçen bu yıl boyunca arkadaşlıklarımı mahvettim.
So now I'm fucked.
Şimdi yarrağı yedik.
I'm fucked.
Sıçtık!
- I'm fucked.
- Sıçtık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]