English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm getting close

I'm getting close translate Turkish

344 parallel translation
I'm about as close to getting my hands on a Jerry now as I was at the beginning.
Bir Alman askerine yakalaşabilmiş değilim hala.
- I'm glad we're getting close to something.
- Biryere yaklaşmak ne güzel.
Because I was getting too close to the Cat.
- Kediye çok yaklaşmıştım.
I hope you realize you are close to getting yourself into very serious trouble.
Umarım kendinizi çok ciddi bir sıkıntıya sokmak üzere olduğunuzun farkındasınızdır.
I think we're getting close.
Sanırım yaklaşıyoruz.
I was that close to getting the killer's real name... and, boom, he went nuts again. That close. Right back to the hole.
Çok yaklaşmıştım, katilin adını öğrenmeme şu kadar kalmıştı ki güm, yine kafayı yedi, ve doğruca hücreye gitti.
I'm getting close.
Gittikçe yaklaşıyorum.
I'm getting close out here.
Mercimeği fırına vermeye.
I'd been wrapped up in my children for so long that getting this close... to an attractive woman set my early warning radar pulsing frantically.
Öyle uzun süredir çocuklarımın kuşatmasındaydım ki, çekici bir kadına böyle yaklaşınca erken uyarı radarım delice yanıp sönmeye başladı.
Close those windows, I'm getting another headache.
Pencereleri kapa, yine baş ağrım tutuyor.
And in my heart, I feel we are getting close.
İçimden bir his yaklaştığımızı söylüyor.
And in my heart, I feel we are getting close.
Ve kalbimde, yaklaştığımızı hissediyorum.
And if I'm getting close, you say, "Charlie, you're getting hot".
Eğer hazinelere yakınsam, "Charlie, ısınmaya başladın." dersiniz.
I think we're getting close.
Sanırım yaklaştık.
Listen, I'll probably be getting some time off for good behavior and, well, just so General Stockwell there has me constantly under close watch,
Dinle, sanırım uslu durmak için zamanım olacak ve oradaki General Stockwell beni yakın gözlem altında tutacak.
Well, I think it's getting close to the little fella's feeding time.
Pekala. Sanırım, bu küçük dostumuzun beslenme zamanı geldi.
- I'm getting close.
- Yaklaşıyorum.
I know you're getting upset and you have reason to be, but I am close.
Kızdığınızı biliyorum. Hakkınız da var ama çok yaklaştım.
But I am so close to getting my data for the birth-frequency graph.
Ama ben, doğum sıklığı grafiği için veriler almaya çok yaklaştım.
I don't know, they must have changed it when they thought I was getting too close.
Bilmiyorum, çok yaklaştığımı düşündüklerinde değiştirmiş olmalılar.
I'm getting real close.
Evet, lanet Buzadam'a gerçekten yakındım.
The man who put you in here, I'm getting close. - Closer than I've ever been.
Buraya düşmene sebep olan adama her zamankinden çok daha fazla yaklaştım.
I wasn't planning on getting that close.
O kadar yaklaşacağımı düşünmüyorum.
Sometimes I feel I'm so close to getting it right but it slips away.
Bazen doğruya çok yaklaşıyorum fakat elimden kaçıveriyor.
I'm getting close to the back door.
Arka kapıya doğru yaklaşıyorum.
Look, I'm getting very close with her, you know?
Onunla iyice yakınlaşıyoruz, anlıyor musun?
I'm getting that close to hell, right now, hoo, hoo, hoo, it's getting a little warm...
Gittikçe cehenneme yaklaşıyorum şu anda, biraz sıcak olmaya başladı.
I told them I was very close to getting a job with Vandalay Industries and I gave them your phone number.
Onlara, Vandalay Endüstri'de bir iş almaya çok yaklaştığımı söyledim ve onlara senin telefon numaranı verdim.
I'm getting tired of seeing you this close to me.
Seni bu kadar yakınımda görmekten bıktım artık.
I'm getting close.
Gerçekleştirmeye yaklaştım.
I am getting close.
Yaklaştım.
If I was that close to a horse "s wiener, I" d worry about getting pissed on.
Atın hayasına bu kadar yakın olsam, üstüme yapılmasından korkardım!
I want to know how close I am to getting the certificate.
Sertifikayı almaya ne kadar yakınım bilmek istiyorum.
I'm getting close now.
Bundan hoşlandım.
I gotta be getting close.
Yaklaşıyor olmalıyım.
I'm holding a lock on him, sir, but he's getting too close.
Üzerinde kilitli duruyorum, efendim, ama şu anda Kazon'a çok yakın.
I'm close to getting her house back.
Evi geri almaya çok yaklaştım.
I warned the queen you were getting close and now it looks like we're gonna have to move the whole damn forbidden city.
Kraliçeyi uyarmıştım. Gittikçe yaklaşıyordun ve şimdi gözüküyor ki herkesi kahrolası saklı şehre taşımalıyız.
I ain't even close to getting fucked up the way I want to get.
İstediğim kadar bulamadım kafayı.
I'm not getting close enough to feel his pulse, but... he looks dead.
Nabzına bakacak kadar yaklaşmayacağım ama... -... ölmüşe benziyor.
I'm getting close to the truth and they want me dead... ... just like Nate!
Gerçeğe çok yaklaştım ve beni öldürmek istiyorlar tıpkı Nate gibi!
I'm getting too close.
Çok yaklaştım.
I'm this close to getting into a frat ;
"Top" a girmeme az kaldı.
Why would I pull you in when you seem to be getting so close to Mac?
Niçin seni Mac'i böyle gizli bir iş üzerinde yakalamak üzereyken alayım.
I feel we're getting very close.
Çok yaklaştığımızı hissediyorum.
Excuse me, but I'm getting ready to close now.
Afedersiniz, kapatmak üzereyiz.
I could say, you know, I got this close to getting a part in this huge movie I can't talk about.
Kimseye bahsedemeyeceğim büyük bir filmde oynamaya çok yaklaşmıştım derim.
I'm getting close. Come with me.
Geliyorum, benimle gel.
Denise, I just wanna say that... working alongside you this past year, getting to know you and be close to you- - it's been the most wonderful time of my life.
Denise, şunu bil ki... bir yıldır seninle birlikte çalışmak... seni tanımak ve yakınında olmak... hayatımın en güzel günlerini yaşamamı sağladı.
- But I'm this close to getting her.
- Ama onu elde etmeye çok yaklaştım.
But I'm getting close, right?
Çok yaklaştım değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]