English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm getting old

I'm getting old translate Turkish

614 parallel translation
I must be getting old.
Yaşlanıyor olmalıyım.
I feel like I'm getting old. I've lost my spirit.
Yavaşça güçten düşüp gençlik enerjimi kaybediyorum.
- No, I think I'm getting old and stupid.
Hayır. Sanırım yaşlandıkça aptallaşıyorum.
There's no getting away from it, I'm growing old.
Hiç şüphe yok ki gittikçe yaşlanıyorum.
I'm getting old.
Ben yaşlanıyorum.
I'm getting old.
Artık yaşlanıyorum.
That's why I'm able to stand here, a man who's getting old and ask this great sacrifice of you as humbly as I'd ask a great favor of a queen.
O yüzden bu yaşlı halimle burada durup sizden bu büyük fedakarlığı bir kraliçeden büyük bir iyilik istermişçesine mütevazılıkla istiyorum.
Clara's right, I'm getting old.
Clara haklıydı, yaşlanıyorum.
I'm getting too old for...
Bunun için fazla yaşlı...
- Getting old, I suppose.
- Sanırım yaşlanıyorum.
I may be getting old and crotchety, but I won't put up with it anymore.
Yaşlanıyor ve huysuzlanıyor olabilirim, ama artık buna dayanamayacağım.
I'm getting too old to want to be bored.
Ve artık canımı sıkmak istemeyecek kadar yaşlıyım.
I'm getting too old.
Yaşlanıyorum.
I'm getting old, or else lightning struck.
Belki yaşlanıyorum, belki de dedikleri gibi şimşek çarpmasıdır.
I'm getting too old for that nonsense.
Artık bu saçmalıklar için çok yaşlıyım.
I hope you're not getting so old that you can't admire an attractive woman.
Umarım çekici bir kadına hayran olamayacak kadar yaşlı değilsindir.
I'm getting old.
İyice yaşlandım.
Because I'm getting old, and old people die.
Çünkü yaşlanıyorum ve yaşlı insanlar ölür.
And, I think I am getting old.
Sanırım biraz yaşlandım artık.
I'm getting too old to be traipsing around these mountains.
Bu dağlarda dolaşmak için fazla yaşlıyım artık.
Any time I can't handle his kind, I'll know I'm getting old.
Onun gibilerin icabına bakamadığım zaman yaşlandığımı anlayacağım.
Maybe I'm getting too old for this music racket.
Bu meslek için artık fazla yaşIıyım herhalde.
Guess I'm getting too old to crawl around in there.
Sanırım oralara girmek için fazlasıyla yaşlandım.
Or think because I'm getting on in years I'm old, all washed up.
Veya yaşlandığımı, bittiğimi düşünüyorlar.
Getting old, I'm afraid.
Korkarım yaşlanıyorum.
Either I'm getting old and stupid or else I'm...
Ben ya yaşlanıyor ve aptalım, ya da ben...
I'm getting old.
İyice yaşlandım
- I guess I'm getting too old to handle a gun.
- Sanırım silah taşımak için fazla yaşlandım.
I'm getting old.
Yaşlanıyorum.
I'm getting to be like old Mose Harper.
Yaşlı Mose Harper gibi olmaya başladım.
I'm getting too old for all this climbing.
Bu kadar merdiveni çıkmak için çok yaşlıyım.
Old Charlie Summerton ain't the only one that lost his self-respect, but I aim to do something about getting mine back.
Bir tek bunak Charlie Summerton kendine saygısını yitirmemiş fakat ben kendiminkini mutlaka geri alacağım.
I used to think it was a life of Riley, but I don't enjoy it any more, maybe because I'm getting old.
Bir zamanlar "benim yaşamım bu" diye düşünürdüm ama artık bundan pek hoşlanmıyorum, belki de yaşlanıyor olduğum içindir.
Now I know that I'm getting old.
Şimdi yaşlandığımı biliyorum.
Am I getting old?
Ben yaşlandım mı?
If my old man Was getting knocked around like that, I'd help him. - l been Working on it.
Düşündüm de benim babamı o şekilde itip kaksalardı elimden geldiğince yardım etmeye çalışırdım.
Let's just say because I'm getting old and hearing noises in the night would you mind tying him up for my sake?
Böyle olsun dedim, Çünkü yaşlanıyorum. Gece sesleri iyi duyamıyorum....... hatırım için bu gece onunla ilgilenirmisin? Hmm?
I'm too old to get excited about getting a wife.
Bir eş alma konusunda heyecanlanmak için fazla yaşlıyım.
I'm getting too old to take things slow.
İşleri ağırdan almak için çok yaşlandım.
I'm getting kinda old now.
Artık yaşlanıyorum.
Now I've got nothing to look forward to but getting as old and moth-eaten as this wretched thing.
Şimdi böyle zavallı, bir kenardayım.. Üstümde bu eski püskü şeyle yaşıyorum..
I'm thinking very seriously of getting rid of your father's old school chum. You can tell him that.
.. avukatı vekaletten çıkaracağım.
I must be getting old.
Sanırım yaşlanmışım.
You mean I'm getting old, senile perhaps.
Yaşlandığımı mı ima ediyorsun yani? Belki de bunadığımı?
But I'm getting old, my hair is turning grey, and I'm tired of running.
Ama ben yaşlanıyorum, saçlarım ağarıyor ve artık koşturmaktan yoruldum.
Well, I must be getting old.
Sanırım yaşlanıyorum.
- I guess I'm getting too old for that.
- Galiba bunun için yaşlandım.
I remember taking a cold bath and getting hung up to dry like a pair of stinking old underwear.
Soğuk bir banyo yapıp kirli eski çamaşırlar gibi kurumak için asıldığımı hatırlıyorum.
I'll drive for you for less than I was getting on my old contract.
Senin için eski anlaşmamdaki ücretten daha az fiyata çalışırım.
Maybe I'm getting old
Belki de yaşlanıyorumdur.
I am getting too old for that.
Bunun için çok yaşlandım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]