I'm getting tired translate Turkish
768 parallel translation
I'm getting tired of all this'art dealing.'
Bu sanat simsarlığı işi canımı sıkmaya başladı.
I'm getting sick and tired talking about that dame.
O kadın hakkında konuşmaktan hem sıkıldım, hem yoruldum.
I'm getting tired of this hiding in doorways sneaking in and out of places and keeping under cover.
Kapı aralarında saklanmaktan, gizlice girip... ... çıkmaktan, hep tetikte olmaktan bıktım.
- I'm getting tired of all this digging.
Anladı. - Bütün bu kazılardan bıktım artık.
I'm getting tired of sneaking around back alleys in order to see you.
Seni görebilmek için arka sokaklarda gezinmekten sıkıldım.
Doctor, I'm getting awful tired.
Doktor, çok yorulmaya başladım.
I tired myself out, you know, getting the headmistress to forgive you.
Müdireye seni affettirebilmek için çok uğraştım.
- I'm getting mighty tired of this.
- Ben bu işten usandım ama.
Well, I'm getting a bit tired of it.
Gördüğün gibi, sadece bundan biraz yoruldum.
I'm getting tired of people trying to make up my mind for me.
İnsanların benim için karar vermelerinden bıktım.
I'm getting pretty tired.
Çok yorgunum.
And I understand that I'm getting tired, just plain tired.
Ve yorulduğumun farkındayım, çok ama çok yorulduğumun.
I.... I think I'm getting tired.
Yorulmaya başladım.
I'm getting tired of men talking to me "man-to-man."
"Erkek erkeğe" konuşmaktan sıkıldım.
I was driving the herd all day and kind of tired... and felt like getting some relaxation. Didn't happen to drop into a place... called the Last Chance, did you? Yeah.
Bütün gün hayvan sürüleriyle uğraşırdım ve öyle yorulurdum ki rahatlamak için bir şeyler yapma gereği duyardım.
I reckon we're getting Slewfoot pretty tired out.
Hesabıma göre Slewfoot ile karşılaştığımızda bir hayli yorgun olmalı.
- and I'm getting tired of it!
-... ve bıktım artık!
But I'm getting tired of you in both roles.
Fakat iki halin de artık canımı sıkıyor.
I'm tired of getting pushed around.
Ne yapmam gerektiğinin söylenmesinden bıktım artık.
Oh, stop. Now, listen Wilbur, I'm getting sick and tired of this silly nonsense of yours.
Yapma, şu saçmalıklarından bıktım usandım artık.
I've done the spade work... and the money's rolling in - big money - but I'm getting tired.
Benek işi yaptım... Ve para içeri giriyor Büyük para - ama yoruluyorum.
Well, I don't know about you... but I'm getting a little tired of all this robbery business.
Pekala, ben seni bilemem... ama ben bu soygun işlerinden biraz yoruldum.
But I warn you, I'm getting sick and tired of your investigations.
Ama sizi uyarıyorum, soruşturmanızdan bana gına geliyor.
- I'm getting a little tired of it myself.
- Ben de sıkılmaya başladım.
I'm getting tired of always being the heavy in the piece.
- Her zaman ailede sert olmaktan artık usanıyorum.
- I'm getting tired of that kind of talk.
- Bunu duymaktan bıktım artık.
I'm getting sick and tired watching you being a stooge for Holmes.
Seni Holmes'e dalkavukluk yaparken görmekten sıkıldım artık.
I'm getting sick and tired of it myself.
Ben de kendimden sıkıldım. İşim bitti Pete.
I'm getting tired of him.
Bu heriften de bıktım artık.
I'm getting tired of listening to that bell.
Bu çıngırağın sesi canımı sıkıyor.
I'm getting tired of you telling me what to do.
Bana ne yapmam gerektiğini söylemenden bıkmaya başladım.
I didn't mean to blow up like that, but I'm getting a little sick and tired of your efficiency experts.
Seni böyle kızdırmak istemedim. Ama biraz hastayım ve senin şu uzmanlarından yoruldum.
Yeah, I'm getting tired.
Evet, yorulmaya başIıyorum.
- You mean you were yelling at him, and I'm getting just a little tired of it.
- Ona bağırıyordun.
I was farming in Missouri I was getting tired of that
# Missouri'de çifçilik yapıyordum Ondan bıkmıştım
I'm getting mighty tired of hiding every time that doorbell rings.
Her kapı zili çaldığında saklanmaktan çok yoruldum.
I'm getting sick and tired of your inefficiency.
Bıktım usandım şu senin yetersizliğinden.
I'm getting tired of being broke all the time.
Hep meteliksiz olmaktan bıktım usandım.
I'm getting tired of coughing.
Çok çabuk yoruluyorum.
And the second time tonight and I'm getting darned tired of it.
Bir gecede ikinci kez aynı şey oluyor ve ben bundan sıkıldım!
Now I'm tired and you're mad and I'm getting mad.
Şimdi ben yorgunum, sen kızgınsın, ben de kızıyorum.
I'm tired of getting the fuzzy end of the lollipop.
Elma şekerinin sapını yemekten yoruldum.
I am getting tired.
Yorulmaya başladım.
I'm getting tired of you.
Besle beni. Senden sıkılmaya başladım artık.
I'm getting a little tired.
Biraz yoruldum.
I was getting tired of Crete food anyway.
Girit yemeklerinden bıkmaya başlamıştım zaten.
I don't even think about it. lt's just... I get so tired of Him getting credit for all the things the human race achieves through its own stubborn effort.
Bu aklımdan bile geçmez. İnsanlığın azimli çabası ile başardığı her şeyin O'na addedilmesinden bıktım.
- I'm getting wet and I'm tired.
- Islandım ve yoruldum.
I'm getting tired of your little duet!
Hatta ikinizi de!
But I'm getting old, my hair is turning grey, and I'm tired of running.
Ama ben yaşlanıyorum, saçlarım ağarıyor ve artık koşturmaktan yoruldum.
I, too, am getting tired of these killings.
Bu ölümlerden ben de bıktım.
i'm getting old 63
i'm getting older 19
i'm getting 46
i'm getting better 36
i'm getting there 75
i'm getting used to it 22
i'm getting cold 19
i'm getting up 30
i'm getting dressed 18
i'm getting off 22
i'm getting older 19
i'm getting 46
i'm getting better 36
i'm getting there 75
i'm getting used to it 22
i'm getting cold 19
i'm getting up 30
i'm getting dressed 18
i'm getting off 22