I'm glad i ran into you translate Turkish
83 parallel translation
I'm glad I ran into you.
Görüşmemiz iyi oldu.
Well, I'm glad I ran into you. Yes.
Size rastladığıma sevindim.
Well, I'm glad I ran into you.
Size rastladığım gerçekten iyi oldu.
I'm glad I ran into you.
- İyi ki seninle karşılaştım.
I'm glad I ran into you.
Sizinle karşılaştığıma sevindim.
I'm very glad I ran into you. I'm glad, too.
- Sizinle karşılaştığıma sevindim.
( DAVID ) I'm glad we ran into you down here, Tyler!
Seninle o yerden kaçtığım için memnunum, Tyler!
Father Gibbons, I'm so glad I ran into you.
Peder Gibbons, size rastladığıma çok sevindim.
I'm so glad I ran into you.
Yanına geldiğim için çok memnunum.
Hi. I'm glad I ran into you.
Seni görmek ne güzel.
Well, I'm glad I ran into the two of you.
Bende ikinize birden rastladığıma sevindim.
I hope you're still glad you ran into me.
Umarım benimle karşılaştığına hala memnunsundur.
Listen, I'm so glad I ran into you.
Sana rastladığıma sevindim.
Actually, I'm glad I ran into you.
Aslında, sana rastladığıma sevindim.
I'm glad I ran into you.
Yanımda olduğuna sevindim.
I'm so glad I ran into you.
Sana rastladığıma çok memnun oldum.
I'm glad I ran into you
Sana rastladığıma sevindim.
Counselor, I'm glad I ran into you.
Size rastladığım iyi oldu.
I'm so glad I ran into you.
Burada karşılaşmamıza çok sevindim.
Listen, I'm glad I ran into you.
Seninle karşılaştığıma sevindim.
I'm glad I ran into you.
Size rastladığıma sevindim. Görüşürüz.
I got to tell you. I'm kind of glad we ran into Father McAndrew.
Söylemem lazım bir bakıma Peder McAndrew'la karşılaştığımıza sevindim.
I'm glad I ran into you, since you don't return your calls anymore.
Telefonları açmadığın için seninle karşılaşmayı umuyordum.
I'm glad you ran into someone you care enough for to take to bed.
Yatağa götürmek için hoşuna giden birini bulduğuna sevindim.
I'm so glad I ran into you.
Sana rastladığıma çok sevindim.
I'm glad I ran into you.
Karşılaştığımıza sevindim.
Listen, I'm glad i ran into you guys.
- Sizinle karşılaştığımıza sevindim.
Okay. Actually, I'm glad I ran into you.
Seninle karşılaştığımıza sevindim.
Jimmy. Hey, I'm glad I ran into you. We're still on for dinner tonight, right?
Jimmy, seni gördüğüme sevindim.
I'm glad I ran into you, because I wanted to talk to you about something.
Sana rastladığıma sevindim, çünkü konuşmam gerekiyordu.
Well, I'm glad I ran into you... glad that we saw each other after all this time.
Sana rastladığıma çok sevindim. Bu kadar zaman sonra karşılaştığımız çok iyi oldu.
I'm glad I ran into you!
Sana rastladığıma çok sevindim.
I'm so glad I ran into you today
Bugün sana rastladığıma çok sevindim.
Wendy, I'm so glad I ran into you.
Wendy, Sana rastladığım için memnunum.
Glad I ran into you. The Physics Department string quartet needs a new cellist.
Sana iyi ki rastladım fizik bölümü yaylı çalgılar dörtlüsü çellistsiz kaldı.
I'm so glad I ran into you.
Seninle karsilastigima çok mutlu oldum.
I'm so glad I ran into you guys.
Sizlere rastladığıma çok memnunum.
- I'm glad I ran into you guys.
- İyi ki tanıdım sizi be.
I'm so glad I ran into you.
Seninle karşılaştığım için çok mutluyum.
I'm glad that we ran into you here of all places.
Heryere seninle gitmekten memnunum.
I'm glad I ran into you. What are you doing on Friday?
Dinle bak, karşılaşmamıza sevindim.
Actually, I'm glad I ran into you.
Aslında sana rastladığıma sevindim.
Denise, I'm glad I ran into you. I...
Denise, sana rastladığıma sevindim.
You know, I'm really glad I ran into you.
Seninle karşılaştığıma memnun oldum.
Anyway, I'm glad I ran into you.
İyi ki sana rastladım.
Dan! I'm glad I ran into you.
Seninle karşılaştığıma sevindim..
Thanks. I'm so glad I ran into you.
İyi ki karşılaştık.
Glad I ran into you.
Sana rastladığım iyi oldu.
I'm glad I ran into you!
Seni görmem iyi oldu!
Listen, I'm glad I ran into you.
İyi ki sana rastladım.
Boy, I'm glad I ran into you.
Sana rastladığım için mutluyum.