I'm glad you came by translate Turkish
60 parallel translation
- I'm glad you came by.
- Geldiğinize sevindim.
But I'm glad you came by.
Uğradığına sevindim.
I'm glad you came by, Kirsty.
Geldiğine sevindim, Kirsty.
I'm glad you came by.
Sizin de gelmenize sevindim.
I'm glad you came by, though.
Uğradığına sevindim.
I'm glad you came by. I think we need to have a little talk.
Sanırım konuşmamız gerekiyor.
Boy, I'm glad you came by.
Sana rastladığıma sevindim.
So, I'm glad you came by.
Geldiğine sevindim.
I'm real glad you came by.
Uğramana çok sevindim.
I'm so glad you came by.
Geldiğine çok sevindim.
I'm glad you came by.
Gelmene sevindim.
- Hi. - Hey, I'm glad you came by.
- Gelmene sevindim.
I will feel the opposite, if that's okay by you, and, uh, always be glad that you... came to stay.
Ben tam tersini hissedeceğim eğer senin içinde uygunsa seni her zaman burada görmekten mutlu olacağım.
I'm glad you came by.
Geldiğinize sevindim
I'm glad you came by. Went home early.
İyi ki uğradın.
I'm glad you came by.
- Gelmene sevindim.
I'm glad you came by.
Gelmeniz beni memnun etti.
Yes, Mr. Barone, I'm glad you came by.
Evet, Bay Barone uğradığınıza memnun oldum.
I'm glad you came by, Keith.
Uğramana sevindim Keith.
I'm glad you came by, Keith.
Geldiğine sevindim Keith.
Anyway I'm glad you came by, I was actually going to call you.
Neyse, uğradığına sevindim. Aslında ben de seni arayacaktım.
I'm glad you came by.
Buraya gelmene sevindim.
I'm really glad you came by.
Gelmene gerçekten sevindim.
I'm so glad you came by, daddy.
Uğradığın için çok sevindim, baba.
I'm glad you came by, Takemoto I've got to go see Dr. Koda
Gelmene çok sevindim, Takemoto Dr. Koda'yla görüşmem gerek.
Well, i'm glad you came by, patricia.
Uğradığına sevindim, Patricia.
I'm so glad you came by, naomi.
Geldiğine çok sevindim, Naomi.
I'm glad you came by. You got my message?
Uğradığına sevindim.
I'm really glad you came by to bring me to the ship.
Beni gemiye götürmek için geldiğine sahiden memnun oldum.
Um, I'm glad you came by.
Geldiğine sevindim.
I'm really glad you came by, actually, and, you know, we'll...
İyi ki uğradın. Biz de tam...
I'm glad you came by. Who's that...
Bu Gilroy da kim?
I'm glad you came by.
Uğramana çok sevindim.
Hey, I'm glad you came by.
Geldiğine sevindim.
I'm glad you came by.
İyi ki geldin.
You know, I'm actually glad you came by because there's something I wanted to talk to you about.
Uğradığın için gerçekten memnun oldum çünkü seninle konuşmak istediğim bir konu var.
I'm actually glad you came by.
- Aslında uğradığına sevindim.
Well, I'm glad you came by,'cause I got you something, too.
Uğradığın iyi oldu ben de sana bir şey verecektim.
I'm really glad you came by.
Geldiğin için gerçekten sevindim. - Hadi gidelim.
I'm real glad you came by to my little gathering
Partiye uğramana sevindim.
I'm glad you came by.
Gelmenize sevindim.
I'm so glad you came by.
Uğramana sevindim.
Well, I'm glad you came by.
Gelmene sevindim.
- I didn't want to get your hopes up, but I'm glad you came by.
- Seni ümitlendirmek istememiştim, .. ama geldiğin için memnunum.
Buffy : Victoria, I'm so glad you came by.
Victoria, uğradığına sevindim.
I'm... I'm really glad you came by.
Uğradığına çok sevindim.
I'm glad you came by.
Uğramana sevindim.
I'm so glad you came by.
Uğradığına sevindim.
I'm glad I came by... so I could hear you call me a redneck.
İyi ki geldim de, bana taşralı cahil dediğini duydum.
I'm so glad you came by.
Uğradığın için çok mutluyum.
I'm glad you came by. I need an advance on my daily allowance.
Günlük harçlığımdan avans almam lazım.