English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm going outside

I'm going outside translate Turkish

282 parallel translation
No, don't come in! I'm going outside right now!
Şimdi çıkıyorum!
- I'm going outside and see what fresh air smells like.
- Dışarı çıkıp temiz havanın tadına bakacağım.
I was going to let you go outside now you are going to stay in your room all day
Ama bu süre zarfında onunla ne yapacağımı bilmiyorum. Onun için endişelenmeyin.
I'm going outside.
Ben dışarı çıkıyorum.
I'm going outside.
Ben çıkıyorum.
I'm going outside with him.
Onun yanına gidiyorum.
Someday, when we get outside again I'm going to -
Bir gün, tekrar dışarı çıktığımızda yapacağım şey- -
And if you don't mind, I'm going to ask you to wait outside.
- Hayır, beni rahat bırakın, bayan. - Bırakmam.
I'm going outside and get some air.
Dışarı çıkıp, biraz hava alacağım.
I'll see what's going on outside.
Dışarının durumuna bakacağım.
I'm going outside, Dee.
Dışarı çıkıyorum Dee.
I'm going to go outside.
Dışarı çıkacağım.
I'm going outside for a breath of air.
Biraz hava almaya dışarı çıkıyorum.
I never go to sleep unless the whole pavement is jumping outside... and it's a hundred degrees and that drill is just going... And then I just go to sleep.
Kapının önündeki kaldırım hop oturup, hop kalkmıyorsa uyuyamam hava kırk derece olsun, matkap sesi gelsin mışıl mışıl uyuyuveririm.
I'M JUST GOING OUTSIDE.
Tamam, bebeğim.
And I'm not gonna throw up in this house, I'm going outside to throw up,'cause I respect your house.
Ve bu evin içinde kusmayacağım, kusmak için dışarı çıkacağım çünkü evinize saygı duyuyorum.
I'm going to go outside and look for him.
Dışarıya gidip onu arayacağım.
I'm just going to step outside and shine the light into the woods.
Hemen kapının eşiğinde olacağım üstelik gün ışık da ormanı aydınlatıyor.
All the men are hiding outside the brothel Alright. I'm going out for a while
Tüm adamlarımız Genel evin orda nöbet bekliyor iyi, şimdi biraz çıkıyorum
I'm going outside for some air.
Ben biraz hava almaya çıkıyorum.
I am not going outside until they catch the prowler.
Şu serseri yakalanana kadar dışarı çıkmayacağım.
I'm going outside for a few minutes.
Biraz dışarı çıkıyorum.
I'm going to check outside.
Dışarıyı kontrol edeceğim.
I'm going to smoke when I go outside.
Dışarı çıkınca sigara içeceğim.
I'm going outside to wait for you, Geechee.
Dışarı gidip seni bekleyeceğim.
I won't even ask why they're going to run outside.
Neden dışarı koşacaklar diye sormayacağım bile.
Since the Thunder Road's inside the field now, I'm going to plot our movement relative to an outside stationary point : The creek.
Şimşek Yolu alanın içinde olduğu için, yolumuzu bir çıkış noktasına, dereye göre hazırlayacağım.
well, i'm going to, uh, i'm going to drag this outside... before kate gets back.
İyi, ben gidiyorum, Kate gelmeden önce bunu dışarı sürüklemeliyim.
I'm going outside for a breath of fresh air.
Ben biraz temiz hava alacağım.
I am going to manage and meet with you outside inside 10 minutes.
Hazırlanayım. Seninle on dakika sonra dışarıda buluşalım.
I'm going to take her outside.
Onu dışarı çıkartacağım.
I'm going to go outside and walk blindly in traffic.
Ben çıkıp trafiğin içinde körü körüne yürüyeceğim.
I'm going out the front door. I'll see you outside.
Ben Ön kapidan çikiyorum, Disarida gÖrüsürüz,
- Can I see you outside? - I'm going crazy.
Delireceğim.
No way I'm going to make it on the outside.
Dışarıda yapabilme şansım hiç yok.
Samuel, I'm going outside for a breath of air.
Samuel, temiz hava almak için dışarı çıkıyorum.
I`m going over to her house, stand outside her door until she lets me in.
Evine gidiyorum A.J. Beni içeri alana kadar da kapının önünden ayrılmayacağım.
I'm not going outside. I thought, just maybe, if you could talk to him.
Gittiğim falan yok, sadece belki onla konuşursun diye düşünmüştüm.
I'm going outside.
Dışarıya çıkıyorum.
I'm going outside to stalk Lenny and Carl...
Dışarı çıkıyorum takip etmek için Lenny ve Carl'ı...
I'm going to go outside for a smoke.
Ben sigara için dışarı çıkıyorum.
I'm going to go outside I'm going to do damage control and you'll be okay.
Dışarı çıkıp iyiliğin için hasarları onaracağım.
Conveniently found a mallet outside, but I'm going to swap it for this one.
Dışarıda bir tokmak buldum, ama bunu onunla değiştireceğim.
I'm going outside with your father.
Babanla dışarı çıkıyorum.
I'm going to go outside and scalp some tickets.
Dışarı çıkıp, karaborsa bilet satacağım.
- Actually, um, I think I'm going to go outside and get some air, but thanks for the dance, Jack.
Aslında, sanırım dışarı çıkıp biraz hava alsam iyi olacak. Yine de dans için teşekkürler Jack.
I'm going to be outside all day long.
Bundan böyle bütün gün dışarıda olacağım.
I'm old-fashioned cause I believe the name on the outside of a place ought to let you know what's going on in the inside.
Eski kafalıyım çünkü bir mekanın tabelasındaki ismin içeride neler olup bittiğini size bildirmesi gerektiğine inanıyorum.
- I'm going outside, all right? Huh?
Dışarı çıkıyorum, tamam mı?
What I'm going to do is put you up in a motel for a while outside of town, and I'll get in touch with you in a couple of days
Seni bir süreliğine şehir dışında bir motele yerleştireyim. Bir kaç gün içinde ararım.
So, I was like, "Fuck that," you know? "I'm going outside."
Böylece, "Sikerim lan" "Ben dışarı çıkıyorum." dedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]