English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm going to go now

I'm going to go now translate Turkish

406 parallel translation
I'm going to go now.
- Gidiyorum.
Here, put this on. Now, I'm going to go first.
Al bunu giy.
I'll get going tonight. I better go to ma now and tell her.
Bu akşam yola çıkacağımı gidip anneme de söylesem iyi olur.
I was going to let you go outside now you are going to stay in your room all day
Ama bu süre zarfında onunla ne yapacağımı bilmiyorum. Onun için endişelenmeyin.
- I'm going now. I'm ready to go. - She'll walk out before they get here.
Artık gideyim hazırım.
Well, I... Look, if I'm going to be taking care of you... you can hardly go around calling me mister, now, can you?
Bak, eğer seninle ilgileneceksem bana sürekli "Bay" diye hitap etmen anlamsız olur değil mi?
I'm going to go in there and work on her right now.
Hemen şimdi içeri gidip üzerinde çalışmaya başlıyorum.
I'm going to let go now, Arthur.
Şimdi bırakacağım, Arthur.
I'm not sure I had to fight when they're picking on me Go now I'm not going This isn't a show I do realise
Bilmiyorum zorlamalardı dövüşmezdim hadi git gitmek istemiyorum burda gösteri yapmıyoruz biliyorum ama arkadaşımı böyle arkada bırakamam
Now, I'm going to go cut the grass... for the rabbits.
Şimdi gidip otları keseceğim, tavşanlar için.
Now, I've asked you to see me this morning because I'm afraid we're going to have to let one of you go.
Bu sabah sizi buraya çağırdım çünkü korkarım içinizden birini işten çıkarmak zorundayız.
I'm going to go sink into along... hot beauty bath now and... try to erase the stink of a 5-year marriage.
Şimdi gidip uzun güzel bir... banyo keyfi yapacağım 5 senelik evliliğimin... üzerimdeki kötü kokusunu çıkartmaya uğraşacağım.
I'm going to go check it now.
Şimdi gidip klimayı kontrol edeceğim.
Now, I'm going to just go in here and we're just gonna guide, and glide it through.
Şimdi, bunu üstüne koyuyoruz ve üstünde tutup, yavaça kaydırıyoruz.
Hey, I'm going to go skiing now.
Şimdi kayak yapmaya gidiyorum.
Darling, I'm going to let you go. I'm going to let you go now.
Hayatım, seni bırakacağım.
I'm going to go now, Chance.
Ben artik g ¡ d ¡ yorum Sans.
I'm going to go in the bathroom now.
Şimdi banyoya gideceğim.
I'm going to go now.
Şimdi gidiyorum.
Rudi, you stop that right now or I'm not going to go another step.
Rudi, hemen kes şunu, yoksa bir basamak daha çıkmam.
I'm going to go now.
Artık gidiyorum.
Look, I'm going to go now but may I come back later?
Bak, ben şimdi gidiyorum. Ama daha sonra gelebilir miyim?
I'm not going to eat anything now... so when we go to La Serre, I can scarf up half the menu.
Ben de hiç bir şey yemiyorum şimdi böylece La Serre'e gittiğimizde, menüyü yalayıp yutabilirim.
I'm going to go now, all right?
Şimdi gidiyorum, tamam mı?
And now I'm going to go to bed and cry.
Ve şimdi yatağa gidip, ağlayacağım.
I'm going to go back to my room now, and that will be the end of me.
Şimdi odama çekileceğim ve bu benim için her şeyin sonu olacak.
I'm going to go ax the burgers now.
Burgerleri baltalamaya gidiyorum.
Well, now that we've had Mouseketeer roll call... I'm just going to go call my lawyer.
Eh, yoklama tamamlandığına göre... ben gidip avukatımı arayacağım.
[LAUGHS] Now, I'm not going to tell you about it right now, but I'm going to go down to the basement, and I'm going to work on my invention.
Makosenlerimizin püsküllerini ve pantolonumuzdan gömleklerimizi çıkardığımızda müdürün yüzündeki ifadeyi unutamıyorum.
Now I'm going to get out of this car and go over there and do what I got to do.
Şimdi arabadan ineceğim ve ne yapmam gerekiyorsa gidip onu yapacağım.
Kids, this is all very nice, but now i'm going to insist that you all go home and let the laws of the land prevail.
Çocuklar, bu yaptığınız çok hoş bir şey. Ama şimdi evlerinize gitmeniz konusunda ısrar ediyorum. Bırakın bu toprakların kanunlarının dediği olsun.
I'm going to go now, Meg.
Hemen gideceğim, Meg.
I'm going to go get changed now.
Üstümü değiştireğim.
Son, now I'm going to go celebrate my victory the way a man celebrates his victory.
Oğlum, şimdi gidip büyük zaferimi bir erkeğin kutlayacağı gibi kutlayacağım.
- I'm going to go now.
Şimdi gideceğim.
I'm tired now. I'm going to go to sleep.
Çok yorgunum, uyuyacağım.
I'm here now and we're going to go home.
Buradayız ve eve gideceğiz.
Now that I'm keeping the baby... we'd better go tell Pa he's going to be a grandfather.
Çocuğu doğuracağıma göre babana büyükbaba olacağını söylesem iyi olacak.
Usagi, I'm going to go home ahead of you now.
Usagi, Ben senden önce eve geçeyim.
Well... I'm going to go to bed now.
Peki ala... yatmaya gideceğim.
So, I'm going to go do my show now so ta-ta, pie man.
Şimdi gidip programımı yapacağım. Hoşça kal, turta adam.
Now, I know the newer the teacher, the smarter she is, but I-I'm afraid you're just going to have to go along with our policies, even if you don't agree with them.
Şimdi yeni öğretmenlerin her zaman daha akıllı olduğunu bilirim ama okul politikasına uymak zorundasınız. Hoşunuza gitmese bile.
I'm going to go ahead now.
Artık işi bitireceğim.
I'm going to go over to Steve's now, okay?
- Merhaba. - Ben Steve'lere gidiyorum, tamam mı?
I want to go to toilet but I have gone a wrong way Now, I am going out, don't be surprise!
tuvalete gitmek istiyorum ama yanlış bir yoldayım şimdi, dışarı gidiyorum, sürpriz olmasın!
And then I'm going to go to look for them right now.
Ben gidip onları arayacağım.
So, I'm going to go change now.
Öyleyse, ben üstümü değişirmeye gidiyorum.
Well, I'm going to go into my new apartment now.
Ben de yeni evime gideyim.
I'm going to go now, you know, lots of work on the farm.
Artık gitsem iyi olur, biliyorsunuz çiftlikte çok iş var.
I'm going to go now. All right?
Şimdi gidiyorum, tamam mı?
I hope nobody ever has to go through what I'm going through now, that's all.
Şu anda yaşadığımı, umarım kimse yaşamak zorunda kalmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]