English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm gonna be okay

I'm gonna be okay translate Turkish

1,033 parallel translation
Okay, I'm telling you right now if you're kidding, I'm not gonna be able to be your friend anymore.
Tamam, şimdiden söylüyorum eğer şaka yapıyorsan, seninle bir daha konuşmayacağım.
Okay, I'm gonna be right back.
- Tamam, hemen geliyorum.
He, um, kind of hit the ceiling, but, um, I think it's gonna be okay.
Biraz tepesi attı, ama sanırım bir sorun olmayacak.
- Okay, I'm gonna be over here.
- Tamam, olur. Ben orada olacağım.
Okay, I'm gonna be out there.
Peki, ben dışarıdayım.
I think we're gonna be okay.
Sanırım bir sorun yok. - Durum nedir?
Listen, I'm gonna be hiding for the next few months, okay?
Dinle, gelecek birkaç ay saklanıyor olacağımş tamam mı?
I'm saying it's gonna be okay.
Birşey yok, olmayacak.
I'm gonna be okay.
Benim için sorun yok.
Oh, man. Okay, listen, guys, I'm gonna be late. I'll see you, okay?
Çocuklar geç kalacağım.
Good. I'm gonna be right here the whole time, okay?
Ben hep burada olacağım tamam mı?
And if anything should happen, I'm gonna be okay.
Eğer bana bir şey olursa, ben iyi olacağım.
Well, I'd like you to be able to do that too, babe. I really would, so I'm gonna have Frank come and get you, okay?
Ben de öyle olmasını isterdim, gerçekten ama Frank'e söyle de, gelip seni alsın, tamam mı?
Doctor, for $ 3,000, I'm gonna be your little Outbreak monkey, okay?
3 bin dolar için sizin kobay maymununuz olurum.
I'm gonna be out in a few days, and then I'm gonna call you, okay?
Bir kaç gün dışarıda olacağım, ve sonra seni ararım tamam mı?
Okay, look, Prue, I think we need to put some major closure on this, or we're gonna be in rocking chairs, slurping oatmeal out of rubber spoons, and I'm still gonna hear about Roger.
Tamam, bak, Prue, sanırım bu olaya bir son vermemizin zamanı geldi, Ya da sallanan koltukta, tahta kaşıkla yulaf yerken, hala Roger hakkında konuşacağız.
Corinna, I'm gonna be right next door, okay?
Corinna. Yan taraftayım. Tamam mı?
Look, I'm gonna be fine. Okay?
Bak, ben iyi olacağım, tamam mı?
Okay, if I'm gonna be a real hippie... I have to learn from the master...
Tamam, eğer gerçek bir hippi olacaksam uzmanından öğrenmem gerek...
I mean every time they miss a shot, she says, "It's gonna be okay, sweetie."
Her şut kaçırışlarında, "Her şey yoluna girecek, tatlım" diyor.
Now, I'm gonna be here for a very long time... and I want you to come up and tell me all about yourself, okay?
Artık, uzun bir süre burada olacağım ve ara sıra uğrayıp, beni haberdar etmeni istiyorum.
I'm gonna be up top, okay?
Üstünlük bende olacak, tamam mı?
Okay, class, I'm gonna be filling in for a couple of days... while Mrs. Tingle is out sick.
Pekala sınıf, birkaç günlüğüne dersinize ben gireceğim. Bayan Tingle hasta.
But I think I'm gonna be okay.
Ama iyileşeceğim.
I've always felt no matter what we were going through no matter how painful things got if our feet found each other under the blankets even just the slightest connection it'd tell us we'd entered the demilitarized zone that we were gonna be okay, that we were still an "us".
Ne yaşarsak yaşayalım, olaylar ne kadar ızdırap verici olursa olsun yorgan altında ayaklarımız değdiğinde en ufak bir dokunuşta bile askerden arınmış bölgede olduğumuzu kendimize geleceğimizi ve yine "biz" olacağımızı sanıyordum.
Okay, now when you take your violins home, I'm gonna ask you to put your music and tape it up on the wall directly in front of your nose. 'Cause you don't want to be bending over like this, trying to read your music.
Çünkü notaları okumaya çalışırken böyle eğilmek istemezsiniz.
I think we're gonna be okay.
Sanırım halledeceğiz.
I'm gonna be okay.
Ben iyiyim.
You're damn right you're gonna start today, because I'm gonna be on you like a cheap suit, okay?
Bak, o konuda çok haklısın. Çünkü tepende olacağım, tamam mı?
We're waiting, but I think she's gonna be okay.
Beklemedeyiz, ama sanırım iyi olacak.
Right now, I'm gonna be totally seriously, okay.
- Bana bir kez daha domuzcuk dersen...
Okay, I'm gonna be...
Pekala. Ben şeyde olacağım...
Okay. John. I'm gonna be honest with you.
Peki John, sana karşı dürüst olacağım.
Dad don't worry about me, okay? Because I'm gonna be fine, okay?
Baba..... beni merak etme, tamam mı?
If I'm gonna be stuck staying here, then my stuff's gonna be around, okay?
Eğer burada zorunlu kalıyorsam, sonra eşyalarım ortada olursa, tamam.
I'm gonna be here over the weekend, so, if you need anything at all... ... I'll be staying at the Mercer Hotel, okay?
Bütün haftasonu burada olacağım, yani, herhangi bir şeye ihtiyacın olursa Mercer Otel'de olacağım.
I wanna let you know, we're gonna be doing the lights today, okay?
Bu akşam lambaları tamir edeceğiz bilgin olsun, tamam mı?
I'm gonna get your dinner, and I'll be back in a minute, okay?
Gidip sana akşam yemeğini alıp hemen döneceğim tamam mı?
It's gonna be okay. I know that I'm the last person you expected and the last person that you wanted to see but Jane run away tonight and she came to my house.
hersey iyi olacak... suan gormek isteyeceginiz son kisi oldugumu biliyorum ama Jane bu gece evime geldi.
And as long as I'm with you, everything's gonna be A-okay.
Hem seninle birlikte olduğum sürece, her şey çok çok iyi olacak.
- That means that the powers that be haven't done anything but ruin my life, so therefore I'm not gonna do anything for them anymore, okay?
- Güçler hiçbir şey yapmadı ama hayatım mahvoldu bu yüzden artık onlar için hiçbir şey yapmayacağım, tamam mı?
He seemed okay... but she's gonna be laid up for a while, I'm afraid.
Adam fenâ değildi... fakat kadın bir süre yatalak kalacak, korkarım öyle.
There's gonna be hors d'oeuvres. Okay, so your motif really is "I'm a cheap bastard."
Demek gerçek teman "Ben cimri bir p.çim."
- Actually, I think I'm gonna be okay.
- Aslına bakarsan, sanırım ölmeyeceğim.
I'm sorry. He's gonna be okay.
Bir şeyi yok.
I'm gonna be good, okay?
İyi biri olacağım, tamam mı?
Goodness, I hope her... friend's brother's godmother is gonna be okay.
Tanrım. Umarım arkadaşının erkek kardeşinin vaftiz annesi iyileşir.
I think he's gonna be okay.
Sanırım iyi olacak.
Okay, and all I'm gonna be able to give her... is rump roast.
Oysa benim ona verip verebileceğim... sade yahni.
Okay, but I'm thinking that this guy's not gonna be so eager to spill his guts.
Tamam ama adamın bildiklerini söylemeye pek hevesli olacağını sanmıyorum.
And as long as I'm with you, everything is gonna be A-okay.
ve seninle birlikte olduğum sürece, her şey güzel olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]