I'm gonna call you back translate Turkish
460 parallel translation
I'm gonna have to call you back.
Seni sonra ararım.
I'm gonna go back to my bed, I'm gonna put away the best part of a bottle of Scotch and under normal circumstances, you being normally what I'd call attractive, I would have invited you back to share my little bed with me and you might have come.
Yatağıma gideceğim ve bir şişe viski içeceğim. Normal koşullarda senin, çekici olduğun söylenebilir. Seni, küçük yatağımı paylaşmaya davet edebilirdim ve belki de gelebilirdin.
Yeah, I will, when I come back from Austria, I'm gonna call you.
Evet, Avusturya'ya dönünce seni arayacağım.
I'm gonna reach in my pocket, get a dime... go down to the phone booth, make a call, come right back up, and talk to you.
Elimi cebime sokup bozukluk çıkaracağım telefon kulübesine gidip seni arayacağım, sonra geri gelip seninle konuşacağım.
Ted, I'm gonna have to call you back.
Ted, seni daha sonra aramak zorundayım.
- I'm gonna have to call you back.
- Seni sonra ararım.
I'm gonna call you back.
Sonra arayacağım seni.
Yeah, I'm gonna call you back.
Seni sonra ararım.
She'll be right with you. - I'm gonna have to call you back.
Ben seni sonra ararım.
No. I'll call you back, all right? I'm gonna call you...
Hayır, seni ararım, tamam mı?
I'm gonna call you back.
Seni ararım. Bekle.
- Okay, and I'm gonna call you right back.
- Tamam. Seni hemen arayacağım.
And I'm gonna call you right back.
Seni hemen arayacağım.
I'm gonna call you right back with the address, okay?
Dinle Naomi. Adresini almak için birazdan arayacağım, tamam mı?
Uh, I'm gonna have to call you back. Thank you.
Sizi sonra arayacağım.
Uh, look, let me- - I'm gonna call you back. I got, uh- -
Bak ben seni daha sonra ararım.
I'm gonna call you back. Oh, geez.
Seni hemen ararım tamam mı, Tanrım.
- Yeah, I'm gonna have to call you back, okay?
- Evet, seni geri arayacağım, tamam?
I'm gonna call you back.
Kapatmalıyım, yine ararım.
Uh, I'm gonna call you back when you get back into town.
Sadece... Geri döndüğümde seni tekrar ararım.
Look, I'm gonna miss my flight, so... I gotta call you back, OK?
Bak, uçağım kaçacak, seni sonra ararım, tamam mı?
Scully, I'm gonna have to call you back.
Scully, seni birazdan arayacağım.
I was gonna have the base call you back anyway.
Seni arattıracaktım zaten.
Well, let me tell you something. You will put back every last cent... into that zoo account by 10 : 00 tomorrow morning... or I am gonna call your daddy... and tell on you.
Ama sana şunu söyleyeyim, son kuruşuna kadar parayı yarın sabah 10.00'a kadar hayvanat bahçesi hesabına geçireceksin yada babacığını arayıp bunları anlatacağım.
Look, I'm gonna have to call you back.
Seni arayacağım.
I'm gonna have to call you back later.
Seni sonra ararım.
I'm gonna have to call you back.
Sizi daha sonra ararım.
I'm gonna have to call you back.
Seni sonra ararım, biri daha arıyor.
Yeah, well, listen, Mama. I'm gonna have to call you back a little bit later, all right?
Anne seni birazdan arayabilir miyim?
- I'm gonna call you back, okay?
- Seni geri ararım, tamam mı?
I'm gonna call you back.
Seni geri arayacağım.
No. I'm gonna have to call you back, OK?
Seni sonra arayacağım.
So am I gonna have to call you a cab, or will you make it back?
Sana taksi çağırmam mı gerekiyor? Yoksa gelecek misin?
- Luka, I'm gonna have to call you back.
- Luka, seni arayacağım.
No, Kitty, you just call them back,'cause... there's no way in hell that I'm gonna have card night... with the Pinciottis'cause it's just too much fun.
Olmaz Kitty. Onları tekrar ara. Çünkü...
I'm gonna have to call you back.
Seni sonra arayayım m mı?
But I'm gonna harass you until you call me back.
Ama sana rahat vermeyeceğim sen beni tekrar arayana kadar.
I'm gonna have to try and get outta here and call you back.
Buradan çıkmak zorunda kalabilirim.
I'm gonna have to call you back.
Seni sonra aramam gerek.
Oliver, I'm gonna call you back.
Seni tekrar ararım.
I'm gonna have to call you back.
Seni sonra arayacağım
Sweetheart, I'm gonna have to call you back.
Tatlım, seni geri arayacağım.
I'm gonna have to call you back.
Geri ararım. Clark.
Now, look, are you gonna go back to your room... or do I have to call security?
Bak şimdi, odana geri dönecek misin... yoksa güvenliği mi çağırayım?
When I get back there, I'm gonna show you something I call "Crouching Tiger, Hidden Penis."
Döndüğümde, size Sinmiş Kaplan, Gizlenmiş Penis dediğim bir şey göstereceğim.
Dad, I'm gonna have to call you back.
Baba, sonra aramam gerekecek.
Mom, I'm gonna have to call you back.
Anne, seni sonra arayayım.
I'm gonna find out what's going on, Bob, and I'll call you right back.
Neler olduğunu öğrenip seni arayacağım Bob.
Sandy, I'm gonna have to call you back.
Sandy, seni daha sonra arayacağım.
Nicole, I'm gonna have to call you back.
- Seni sonra ararım.
Darryl, I'm gonna have to call you back, all right?
Darryl, seni sonra aramam gerekiyor, tamam mı?