I'm gonna get you translate Turkish
6,439 parallel translation
I'm gonna need you to get me back to the embassy.
- Elçiliğe geri dönmem gerek.
Yeah, he says he's gonna show up, but I got the feeling he's got something up his sleeve, so I'm gonna need you to get your eyes and ears out there, see what you can learn, okay?
Evet, kartları açık oynadığını söylüyor.. .. ama birşeyler sakladığını düşünüyorum.. .. bundan dolayı gözünün kulağının açık olmasını..
Well, I'm gonna give you some time to get over that because I'm gonna drive George to Meatball's show.
George'la Köfte'nin konserine gidiyorum.
Yeah, you... you go get Joe's meds, I'm gonna stay out here, get some stuff for the ER.
Evet, Sen Joe'nun ilaçlarını al ben burada kalıp acil servis için bir şeyler alacağım.
Still, I'm gonna have to ask you to turn over all your remaining samples, just until we get all these numbers sorted out.
Yinede rakamlarda bir sorun olmadığı anlaşılana kadar kalan örnekleri bize teslim etmenizi rica etmem lazım.
You're a diversion superstar, and I'm gonna get up on that stand and I'm gonna tell'em that.
Sen saptırmanın süperstarısın ve ben kürsüye çıkıp bunu onlara söyleyeceğim.
If you wanna get a Moped, I'm not gonna stop you.
Eğer Moped almak istersen, sana engel olmam.
Don't worry. I'm gonna get it back for you.
Merak etme, senin için geri alacağım.
If you're asking me if I did what she said, then I'm gonna get out of the fucking car.
Dediği şeyi yapıp yapmadığımı soruyorsan siktiğimin arabasından inerim.
I'm not gonna be able to get you the money.
Sana para veremeyeceğim.
I'm gonna use it against you and get Audrey and the others back.
Audrey'yi ve diğerlerini uyandırmak için bunu sana karşı kullanacağım.
( thunder rumbling, pattering ) I'm gonna get you out of the house. I just need to call the doctor.
Evde kal, ben doktor çağıracağım.
Oh, I'm gonna get you!
Seni yakalayacağım!
But we get busy, I'm gonna pull you off.
Ama eğer yine kalabalık olursa seni oradan alırım.
Hey, you know what? I'm gonna get you an applesauce.
- Elma püresi vereceğim sana.
And when I get paid, I'm gonna come back for you. I'm gonna rescue you from Camomile.
Paramı aldığımda, senin için geri geleceğim ve seni Camomile'dan kurtaracağım.
Once you get Gonzales off the ship, - I'm gonna sink it.
Gonzales'i gemiden çıkartır çıkartmaz gemiyi batıracağım.
You're gonna get somebody killed. I'm tellin'you.
Birinin ölümüne sebep olacaksın bu gidişle.
I'm gonna see if I can get you a bed.
Yatak ayarlayabilir miyim diye bakacağım.
I'm gonna get you guys some help.
Size yardım getireyim.
I'm gonna get you back to your seat, you gotta get your nuts up out of that...
Sizi yerinize götüreceğim, testislerinizi oradan çıkarmak...
But I'm gonna call you as soon as I get to Prague.
Ama Prag'a varır varmaz seni ararım.
I'm gonna have to get back to you about that code.
Sana o şifreyle ilgili birazdan dönsem?
Robert, you and Sol are gonna have to do the sauce ASAP, because it's gonna take at least three hours for the chicken to marinate, and I still have to get the corn on and start my shucking at three.
Robert, sen ve Sol lezzet katmak için acele etmelisiniz tavuğun marine olması en az üç saat sürer..... ve ben hala mısırları alıp ayıklayacağım.
Are you gonna get in trouble for this? I don't know.
- Bu başına bela açacak mı?
Look, I'm telling you, I'm gonna get Mardon if it kills me. Joe.
Ölümüme sebep olsa da o Mardon'u yakalayacağım.
BRANDO : "I don't know if I'm gonna get there with you, but I am not afraid tonight."
"Oraya sizinle çıkabilir miyim bilmem." "Ama bu akşam korkmuyorum."
You know, I just think that I need... to know that you're gonna be there for me to support me when I'm ready to get my career back.
Bilyorsun.Sadece düşündüm ki... Çalışmaya döndüğümde beni destekleyeceğini bilmek istedim o kadar.
All right, I'm gonna get the lay of the land out here and I'll call you back.
Pekala, ben de duyuyorum arazi yatıyordu olsun burada ve ben sizi geri ararız edeceğiz.
You mean I'm never gonna get rid of you?
Sen ben sana kurtulmak asla olduğum anlamına?
My cell phone is not gonna work in Cuba, but I will call you as soon as I get to the hotel.
Cep telefonum Küba'da bir işe yaramayacaktır ama otele varır varmaz seni oradan ararım.
I'm gonna stop by Maudie's and get you a dozen mini quiches, -'cause I know you're a vegetarian.
Bundan sonra Maudie'nin küçük poğaçalarından almayı keseceğim çünkü vejetaryen olduğunu biliyorum.
You know I'm gonna get in trouble - for talking to the cops. - I know.
Polislerle konuştuğum için başımın derde gireceğini biliyorsun.
I am gonna get you back for this.
Bunun intikamını alacağım.
Now, you gonna get me that cup of coffee, or should I get it myself?
- Bana bir fincan kahve verecek misin yoksa kendim mi alayım?
Well, Earl, for starters, it means I'm gonna need you to get me a hell of a lot more Emulex.
Earl, başlangıç olarak bana tonla dinamit getirmen lazım demek oluyor.
Before I saw you got company, I was gonna take you back to Lexington, have a little chat, see if I could help you get in front of this thing.
Misafirlerini görmeden önce, kıçını kurtarmak için yardımım olur mu diye ufak bir sohbet amacıyla seni alıp, Lexington'a götürecektim.
- That I'm gonna need you to get me a hell of a lot more emulex.
- Bana tonla dinamit getirmen lazım demek oluyor.
You're leaving? I'm gonna grab some man-on-the-street reaction bits, request interviews from police, get shut down, rinse, repeat.
Biraz sokaktakilerle konuşacağım, polisle röportaj istediğinde bulunacağım reddedileceğim, tekrar edeceğim.
I'm gonna call for back-up, get me a medic, while you check the perimeter outside.
Ben destek çağırıp tıbbi ekip isteyeceğim. Sen de dışarıyı incele.
Iris. Uh... I'm gonna get an X-ray to confirm this but, um, my guess is that three time's a charm and you're gonna need a shoulder replacement.
Iris emin olmak için röntgen çekilmesi gerekiyor ama üçüncü kez aynı şeyi yaşıyorsun ve bence omuz replasmanı yapılması gerekiyor.
Geraldine, I'm gonna get you back.
- Seni geri getireceğim Geraldine.
Look you'll get the recognition you deserve, and I'm gonna get my 35 % commission, so, it's a win-win.
Sen hakettiğin itibarı alacaksın, ve ben de % 35'lik komisyonumu alacağım, yani, sen de kazanacaksın ben de.
I'm gonna get you, Angela!
Seni bulacağım, Angela!
Now, take this walkie-talkie here in case you need to get ahold of me, or vice versa,'cause I'm gonna be working like crazy to pull this off.
Şu telsizi al, hani olur da bana ulaşmak istersin veya tam tersi, çünkü bu düğün için deli gibi çalışacağım.
I'm confident my associate is not gonna get you in trouble.
Arkadaşımın başını belaya sokmayacağını garanti ederim.
Mom, it's fine, I'm gonna get you to a hospital, okay?
Tamam anne, seni hastaneye götüreceğim tamam mı?
I'm gonna get you out of here, okay?
Seni buradan çıkaracağım, tamam mı?
I got you into this mess, and I'm gonna get you out of it. Wait... where are you going?
Seni bu pisliğe ben bulaştırdım, ben çıkaracağım.
I'm gonna get you to apply some pressure when I pull this out.
İğneyi çıkardıktan sonra üzerine bastırmanı istiyorum.
I'm never gonna let you get near it because it's poison.
O zehri yanıma getirmene asla izin vermeyeceğim.
i'm gonna get you out of here 128
i'm gonna get you out 28
i'm gonna get you out of there 19
i'm gonna fuck you up 17
i'm gonna kill you 458
i'm gonna die 222
i'm gonna miss you guys 17
i'm gonna miss you 302
i'm gonna go take a shower 38
i'm gonna be okay 71
i'm gonna get you out 28
i'm gonna get you out of there 19
i'm gonna fuck you up 17
i'm gonna kill you 458
i'm gonna die 222
i'm gonna miss you guys 17
i'm gonna miss you 302
i'm gonna go take a shower 38
i'm gonna be okay 71
i'm gonna be late 100
i'm gonna 781
i'm gonna miss you so much 38
i'm gonna try 76
i'm gonna tell you something 74
i'm gonna do it 218
i'm gonna help you 108
i'm gonna go 694
i'm gonna ask you one more time 70
i'm gonna go with 35
i'm gonna 781
i'm gonna miss you so much 38
i'm gonna try 76
i'm gonna tell you something 74
i'm gonna do it 218
i'm gonna help you 108
i'm gonna go 694
i'm gonna ask you one more time 70
i'm gonna go with 35