I'm gonna get you out of there translate Turkish
64 parallel translation
I've got to get you out of the room because there's gonna be a...
Seni odadan dışarı çıkaracağım, çünkü orada...
If you don't go out there, and tell them that we don't know nothing about this, and get them out of this place, I'm gonna do it myself.
Oraya gidip bu konuda bir şey bilmediğimizi söyleyip onları buradan yollamazsan bunu ben kendim yaparım.
But there's a killer out there, and I'm gonna track the hair ball down, so when you 2 craterheads get finished mining for nose gold, and you get a relapse of memory, you let me know, huh?
Ama dışarda bir katil var... ve sonuna dek takipteyim... yani siz iki salak... burnunuzu karıştırmayı bitirip... ve hafızanız depreşirse... haberim olsun, ha?
Listen, I'm gonna get you out of there, okay?
Dinle, seni buradan dışarı çıkarmaya geldim anladın mı?
I want you to listen to me very carefully, and I'm gonna get you out of there.
Beni dikkatlice dinle. Seni oradan çıkartacağım.
I think we should talk about what it's gonna take to get you safely out of there.
Sanrım oradan nasıl güvenli bir şekilde çıkacağını konuşmalıyız.
I was thinking maybe we could talk it over, see what it's gonna take to get you out of there okay.
Düşünüyorum da belki bunu konuşabiliriz bakalım seni oradan çıkartmak için ne gerekiyor.
You know, I think the most that anybody can honestly say is : " Look, I guarantee that there'll be tough times. I guarantee that at some point one or both of us is gonna want to get out of this thing.
Bana kalırsa bir insanın söyleyebileceği en fazla " Sana zor zamanlarımız olacağını garanti edebilirim ama bir noktada sen veya ben bu işi bitirmek isteyeceğiz.
You're gonna walk out of here on your own one week after swallowing a pharmacy, as close to death as I see people get and you think there's not gonna be a next time?
İlaçları yuttuktan ve ölümün eşiğinden döndükten bir hafta sonra buradan kendi isteğinle çıkıyorsun ve bir daha olmayacak mı sanıyorsun?
It's 0K, I'm gonna get you out of there.
Sakin ol, seni buradan çıkaracağım.
You push harder, harder, harder, or I'm gonna go down there and get a plunger and suck that baby out of you.
Daha güçlü ıkınacaksın. Güçlü, güçlü, güçlü. Yoksa gider bir lavabo pompası alır ve bebeği içinden emerim.
I'm gonna give you to the count of three to get out of there.
Oradan çıkman için üçe kadar sayacağım.
But I just want you to know, I'm only going because I think my boyfriend over there is gonna get a kick out of the story later.
Ama bilmeni istiyorum şurada yatan erkek arkadaşım sonradan seninle neler yaptığımı soracak. Güzel!
Good food, open bar. I'm wearing a fabulous dress, and as maid of honor... if you're not there, I'm gonna have to get drunk... and make out with the best man, who is Rory. So you can see all the very creepy ramifications of your absence here.
Güzel yemekler, limitsiz içki, baş nedime olacağım için muhteşem bir elbise giyeceğim, sen gelmezsen sarhoş olurum ve sağdıçla oynaşırım ki o da Rory yani sen gelmezsen sonuçları tüyler ürpertici olur.
I'm gonna get you out of there.
Seni buradan çıkaracağım.
Don't worry, okay? I'm gonna get you out of there.
Merak etme, seni buradan çıkaracağım, tamam mı?
You know, dinner, small talk, and me spending 20 minutes trying to figure out how I'm gonna get out of there.
Bilirsin işte, yemek, biraz sohbet, oradan nasıl kaçabileceğimi düşünmem için gereken 20 dakika falan.
And, Lily, if you can hear me, I'm gonna get you out of there, hon. I promise.
Bu arada Lily... beni duyabiliyorsan... seni buradan kurtaracağım tatlım.
No, you can't- - she already thinks I'm pathetic, and now I'm gonna send my sister in there to stick up for me? What? Let's just get out of here.
Zaten acınacak durumda olduğumu düşünüyor, şimdi bir de kız kardeşimi gönderip benim için konuşmasını mı isteyeyim?
There is gonna be no more whining, no more complaining, no more fighting over what we're gonna watch. now get in bed, and I don't want to hear another word out of either one of you.
Bundan sonra mızmızlanma, yakınma olmayacak. Ne izleyeceğimizin kavgası yapılmayacak. Şimdi yatağa girin ve ikinizden de bir kelime daha duymak istemiyorum.
Peter, I'm gonna get you out of there!
Peter, seni oradan çıkartacağım!
It's ok, I'm gonna get you out of there.
Merak etme, seni oradan çıkaracağım.
I'm gonna come get you out of there and take care of you.
Seni oradan kaçıracağım ve sana bakacağım.
I'm gonna get you out of there... somehow.
Seni oradan kurtaracağım bir şekilde.
I - I don't know. Then we're gonna stop the hack and get you out of there.
Sistem otomatik pilotta mı onu da bilmiyorum.
I'm gonna get you out of there.
Sizi oradan çıkartacağım.
I'm gonna get you out of there, I promise.
Seni oradan kurtaracağım, söz veriyorum.
Look, I'm gonna get you out of there!
Bak, şimdi seni oradan çıkaracağım!
I'm gonna get you out of there.
Seni oradan kurtaracağım.
Dad, I'm gonna get you out of there, all right?
Baba, seni oradan çıkaracağım, tamam mı?
I'm gonna get you out of there. No, no.
- Seni oradan çıkaracağım.
I'm gonna get you out of there.
- Seni oradan çıkaracağım. - Hayır.
If there's one person that I'm sure is gonna get the hell out of this town and make something of herself, it's you.
Eğer bu şehirden kurtulup, kayda değer biri olacağına inandığım bir kişi varsa, o da sensin.
Hey, Kyle, once you get your head out of there, I'm gonna tie you to a tree with a garden hose.
Hey, Kyle,... kafanı oradan çıkardığın zaman,... seni bahçe hortumuyla bir ağaca bağlayacağım.
I gonna be there soon, honey, I'm gonna get you out of this.
Çok yakında oradayım balım, seni ondan kurtaracağım.
And i'm gonna need you guys to get Kang out of there.
Ve Kang'i oraya çekebilmek için siz çocuklara ihtiyacım olacak.
Okay, so I'm gonna make this very simple for you- - you answer my questions, you cooperate, then there's a small chance that you get out of prison before you are middle-aged, all right?
Pekâlâ, bunu senin için basitleştireyim, sorularımı cevaplayıp işbirliği yaparsan orta yaşlı biri olmadan hapisten çıkmak için küçük bir şansın olabilir.
I'm gonna get you out of there.
Seni oradan çıkartacağım.
Just hang in there. I'm gonna get you out of this, okay?
Seni buradan çıkaracağım, tamam mı?
I'm gonna get you out of there!
Seni buradan çıkacağım!
Sometimes, there are mornings I wake up and I just think, "Why are you even gonna get out of bed?"
Bazen sabahları uyanıyor ve sadece şöyle düşünüyorum "Neden yataktan çıkayım ki?".
I'm wiring you up, you're gonna get in there and get a confession out of Sean Walker.
- Oyun bitti. Mikrofonu takacağım sana. Gideceksin ve Sean Walker'dan bir itiraf koparacaksın.
I'm gonna get you out of there, okay?
Yapacağım ordan çık, tamam mı?
I'm gonna get you out of there.
Buradan götüreceğim, tamam mı?
You get your ass out of there or I'm gonna come down there and shoot you.
Hemen kıçını oradan çıkar yoksa ben oraya gelirim ve seni vururum.
I'm gonna call in squad cars now, but you need to get out of there.
Şimdi takım arabalarını çağırıyorum fakat senin oradan çıkman lazım.
I'm gonna get you out of there.
Seni oradan çıkaracağım.
As soon as I let them know what's up, they're gonna get you and Kate out of there, okay?
Onlara neler olduğunu söyler söylemez, seni ve Kate'i kurtaracaklar, tamam mı? - Ne?
Dad, I'm gonna get you out of there, all right?
Seni kurtaracağım baba, tamam mı?
And then, if you ever get out of there... I'm gonna pay someone to have you stuffed.
Şayet oradan çıkarsanız da... birine sizi doldurması için para vereceğim.
You know, I just realized if we all make it out of here alive... there's a great chance I'm gonna get reelected'cause I have a hell of a lot to say.
Şimdi farkına vardım. Eğer buradan canlı kurtulabilirsek,... yeniden başkan seçilmem için müthiş bir fırsat. Çünkü bu cehennem hakkında söyleceğim çok şey olacak.