I'm gonna go talk to her translate Turkish
79 parallel translation
Anyway, I figure she's never gonna want to talk to me again, much less go out with me.
Her neyse, sanırım benimle... çıkmak şöyle dursun bir daha konuşmayacak bile. Ne aptalca bir yalandı.
I'm gonna go talk to her.
Onunla konuşacağım.
I'm gonna go talk to her.
Onunla konuşacağım. Hey Kim.
I'm gonna go talk to her.
Gidip konuşayım.
I think we're just gonna go over and talk to her.
Sanırım onunla konuşabiliriz.
I'm gonna go talk to her again.
Onunla tekrar konuşacağım.
I'm gonna go talk to her.
Gidip onunla konuşacağım.
It's gonna end up with the whole town taking this too far, and us having to talk about what we learned to change everyone's minds, and I say we just stop it right now and go play cards or something.
Bu her zamanki gibi, tüm kasabanın çılgına döndüğü, büyük bir hengameye dönüşen, sonra da bizim ne öğrendiğimizi anlattığımız günlerden birine doğru gidiyor. Ben diyorum ki şimdiden çekilelim, gidip kağıt falan oynayalım.
I'm gonna go talk to her right now, and it'll be fine.
Hemen onunla konuşacağım ve sorun kalmayacak.
You gonna ride around Newport looking for Marissa's car while I go talk to Summer?
Yani Sen Marissa'nın arabasını bulmak için Newport'un her yerine bakacaksın Ben de Summer'la mı konuşacağım?
I'm gonna go talk to her.
- Onunla konuşacağım.
Your mommy is right, and I'm betting your mom is home now, so I'm gonna go talk to her, and I want you to stay here with Andrea until I get back. Okay? The blind lady?
Annen haklı, ve sanırım şimdi evdedir, yani ben gidip onunla konuşayım, ve sende ben dönene kadar Andrea ile bekle.
I've got LAPD on her, but I'm gonna go talk to her about witness protection.
LAPD şimdi onunla ilgileniyor, ama ben de gidip tanık koruma ile ilgili onunla konuşacağım.
I'm gonna go talk to her.
Ben onunla konuşmaya gidiyorum.
I'm gonna go get my car right now with Dawn and I wanna hold her and I wanna talk to her all night
şimdi Dawn'la gidip arabamı alıcam bütün gece onun elini tutup, onunla konuşmek istiyorum.
I'm gonna go talk to her people.
Gidip arkadaşlarıyla konuşacağım.
I'm gonna go and talk to her.
Ben onunla konuşacağım.
Okay, uh, I'm gonna go talk to her.
Tamam, gidip onunla bir konuşayım.
I'm gonna go talk to her.
Gidip onunla konuşayım.
I'm gonna go talk to her.
Onunla konuşmaya gideceğim.
And if I don't talk to her soon, ma, I'm gonna go crazy.
Ve eğer onunla yakınlarda konuşamazsam, delirebilirim.
Yes, you are, you're gonna talk to her because I'm gonna go outside and if she comes looking for me, you're gonna call.
Konuşacaksın çünkü beni aramaya çıktığında bana telefon edeceksin.
I'm gonna go talk to her mom.
Annesiyle konuşacağım.
- I'm gonna go talk to her.
Gidip onunla konuşacağım.
I'm gonna go talk to her.
Tanrım! Onunla konuşmalıyım.
Yeah, now I'm gonna let you go talk to her.
Evet, şimdi konuşmana izin veririm işte.
- I know. - I'm gonna go talk to her.
- Biliyorum.
I'm gonna go talk to her right now.'Cause this is ridiculous. Good.
Gidip onunla konuşacağım, çünkü bu çok saçma
- I'm gonna go talk to her.
- Gidip onunla konuşacağım.
But I'm gonna go talk to her.
Ama gidip onunla konuşacağım.
- I'm gonna go talk to her.
- Onunla konuşacağım. - Bir dakika, bir dakika, Jules.
- I'm gonna go talk to her.
- Onunla konuşacağım.
I didn't say I was gonna rape her. I said I was gonna go talk to her.
"Tecavüz edeceğim." demedim, "Konuşacağım." dedim.
I'm gonna go talk to her.
Gidip onunla konuşacağım. - Hayır.
I'm gonna go talk to her. Count me down.
- Gidip konuşacağım.
I'm gonna go talk to her.
Ben gidip onunla biraz konuşacğaım.
I'm gonna go down there and talk to her.
Oraya gideceğim ve onunla konuşacağım.
I'm gonna go talk to her tomorrow morning before court.
Yarın sabah duruşmadan önce onunla konuşmaya gideceğim.
I'm gonna go really far out on a limb here and say you should go talk to her.
Desteksiz kalacağım belki ama onunla konuşmalısın, bence.
Now, I'm gonna go talk to her.
Ben gidip kendisiyle konuşurum.
And I'm gonna go, and I'm gonna talk to the governor, and I'm gonna straighten this whole thing out.
Gidip Vali ile konuşacağım. Ve her şeyi açıklığa kavuşturacağım.
I'm gonna go down there and try to talk to her alone.
Oraya tekrar gidip, onunla yalnız konuşmayı deneyeceğim.
I'm gonna go talk to her dad.
- Babasıyla konuşacağım.
I don't know. I'm gonna go talk to her.
Gidip onunla konuşayım.
- I'm gonna go talk to her. - Fine.
- Onunla konuşacağım.
I'm gonna go talk to her.
Ben konuşacağım kızla.
ANTHONY : I'm not gonna go talk to her.
- Ben konuşmam.
Okay, I'm gonna go talk to her.
- Tamam, ben gidip onunla konuşacağım.
- I'm gonna go talk to her. - No!
- Hayır lütfen yapma.
I'm gonna go talk to her roommate, find out what she was doing in Texas.
Oda arkadaşıyla konuşup Teksas'ta ne işi olduğunu soracağım.
All right, I'm gonna go talk to her.
Pekala, onunla konuşmaya gidiyorum.