English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm good for it

I'm good for it translate Turkish

1,398 parallel translation
I just pray that bake sales and pep rallies aren't as good as it gets... and that the prom isn't the most magical night of my life, like it was for this golden...
Kek satmak ve azim toplayıcıları kadar kötü olmadığına dua edebilirim... ve o balo hayatımın en sihirli günü değildi, bu altından- -
This better be good,'cause I'm havin a real hard time gettin'it up for your drama.
Umarım iyi bir şeydir, çünkü draman yüzünden zor zamanlar geçiriyorum.
I like it. Good practice for the trip.
Arkadaşlığımız ve de yolculuğumuz için güzel olabilir.
It's time for me to go home where I can do some good my own way.
Evime dönme zamanım geldi iyi bir şeyler yapabileceğim bir yere kendi yöntemimle.
- It'll be good for you and I totally know how to do it.
- Lindsay hayır. - Senin için çok iyi olur Ve nasıl yapacağımı kesinlikle biliyorum.
So I popped over to the fence behind the bushes and peeked inside to check that you were ok to my great surprise it really did look as ifyou had a good grip on things for once
O yüzden çitin üstünden geçip iyi misin diye kontrol etmek için çalıların arkasından içeri baktım. Hiç ummadığım bir şekilde, sonunda işleri olması gerektiği gibi ele almış göründün gözüme.
I want you to give it up and lay it down for a good friend of mine, Linda Moon!
Hepinizden yakın bir arkadaşımı alkışlamanızı istiyorum, Linda Moon!
Noreen, I was thinking... this pushing and pulling... the tug-of-war we do sometimes... it's not good for the kids.
Noreen, düşünüyordum da yaptığımız kavgalar ve didişmelerimiz çocuklar için hiç de iyi değil.
I'm just makin'sure it tastes good for the starving'children.
Açlıktan ölen çocuklar için tadının iyi olduğuna emin olmaya çalışıyorum.
As it is, I'm leaving... for good
sen zaman versende benim o kadar zamanım yok oğlum
I guess I'm done. That's it for me, everybody, good night.
Bana ayrılan sürenin sonuna geldik, herkese iyi geceler.
It's not a real good idea for you to talk about Goldie that way while I'm around.
Ben etrafındayken Goldie hakkında bu şekilde konuşman pek iyi bir fikir değil.
- You know I'm always good for it.
- Ama yapma, bilirsin beni iyi müşteriyimdir. - Ben banka değilim.
But you wasn't satisfied with the way I was I built the whole town for us lf it ain't good enough for you..
Seninle harika bir evim ve mutlu bir hayatım olsun isterdim. Ama sen hiç bir zaman benden tatmin olmadın. Elimden geleni yaptım...
But I'm the youngest guy here by 40 years, so it's good for my morale.
Ama 40 yaşında olduğum için buradaki en genç adamım, bu bana moral veriyor.
I'll make it good for you, I promise!
Acıtmayacağım, söz veriyorum!
He's been with me for over a decade, and he's been my good friend and I appreciate it.
Neredeyse 10 yıldır benimle, ve benim çok iyi dostum oldu, buna minnettarım.
I'm saying it for your own good, it's not my problem.
Sizin iyiliğiniz için söylüyorum, benim sorunum değil.
After the search parties were gone I retrieved her body and hid it for good in a makeshift crypt, in the abandoned barn on the Keyes property.
Arama grupları gittikten sonra cesedini çıkardım ve Keyes arazisindeki terk edilmiş bir ahırda eğreti bir mezara gömdüm.
I, uh, did my first one because I thought it would be good for my resume and then I just kind of got hooked.
İlkine özgeçmişimde iyi gözükür diye başlamıştım, ve içine çekildim sanki.
For the land where it sinful is said tousling a stork nest in discord for they stand in good stead - I'm longing, my Lord...
Sırf iyi yere yaptı diye leylekler yuvalarını darmadağın etmenin bile günah sayıldığı toprakları istiyorum Tanrım...
Well, you did a lot of good for the center today, and i'm not going to forget it.
Bu gün Merkez için çok fazla iyilik yaptın ve bunu unutmayacağım.
Well, I'm a free man, for what good it'll do me.
Özgür bir adamım, neye yarar.
You know I'm good for it.
Benim işim olmaz biliyorsun.
I hope for you it was good enough.
Kendi iyiliğin için, umarım dikkatlice bakmışsındır.
Oh, what- - yeah, I think it would be good for you to take some time off.
O, ne--evet, sanırım senin de bir süre ara vermen iyi olur.
Oh, i'm not saying it's bad, i mean, it keeps very good time for a fake.
Oh, adi demiyorum, yani sahte olmasına rağmen iyi çalışıyor.
I need your data on the ore. Transmitting, for all the good it'll do.
- Maden damarından alınan verilere ihtiyacım var.
I fought them. So did I, for all the good it done me. Filthy hawks caught me, locked me up in a tiny cell, humiliated me.
Bende öyle, başından beri yaptığım buydu, lanet şahinler beni yakaladı, küçücük bir hücreye tıktılar... beni aşağıladılar...
I'm so glad you decided to come, baby sis, I think it's gonna be good for you.
Gelmeye karar verdiğin için çok memnunum, küçük kızkardeş, bence senin için iyi olacak.
I am telling you, if I had run the red light, it would have been for a damn good reason.
Sana söylüyorum, eğer geçmek zorunda kalsaydım, iyi bir sebep yüzünden olabilirdi.
It's not everyday that the love of your life leaves you at the altar... for a bunch of guys in blue makeup. I'm good.
İnsanın karısı her gün, sunakta O'nu terk edip mavi makyajlı adamlara gitmiyor.
I am the one who saw Bradley standing behind your desk, but well... for what it's worth, I do have a good feeling about tomorrow.
Masanızda Bradley'i gören benim. Önemi var mı bilmem ama yarınla ilgili iyi hislerim var.
Why is it so hard for you guys to believe that I'm just this good?
Benim bunda iyi olduğuma inanmak sizin için neden bu kadar zor? Çocuklar
She need us do this family tree, and I thought it was gonna be a good Christmas present for my family, you know, and I'm... and I've found out that my mom's great-grandmother... was black,
Aile ağacı yapmamızı istedi, ve bunun ailem için güzel bir Noel hediyesi olacağını düşündüm, Biliyorsun, ben... ben annemin büyük-büyük-büyükannesinin... siyah olduğunu öğrendim, yani anne tarafım bir parça siyah, yani benim... annemin bir melez ( octoroon ) olduğunu bilmiyordun, değil mi?
I was concerned that the water polo team was gonna be without a pep rally this year, so I suggested it for the good of the school.
Su topu takımının, moral maratonundan mahrum kalmasına gönlüm el vermedi. Yani, bunu okulun iyiliği için yaptım.
I borrowed it for a very good reason.
Ödünç aldım, çok iyi bir nedenden ötürü.
I had to let it all go, you know ; the feeling that I wasn't... good enough for Kerry... how much I resented the fact that she wanted things besides me.
Hepsini geçmişte bırakmalıydım, yani ; Kerry için... yeterince iyi olamadığım düşüncesini... gerçekten ne kadar alınsam da, benden başka şeyler istedi.
If you still like it, I'll move out for good.
Eğer devam etmek isterseniz bir daha gelmemek üzere taşınırım.
Clark, you know that I don't give up on someone that easily but I'm not gonna just let him lie to me, even if it is for a good reason.
Clark, insanlardan kolay kolay vazgeçmediğimi bilirsin. Ama nedeni iyi olsa bile, bana yalan söylemesine izin vermeyeceğim.
Come to think of it, I have entered us in an Alzheimer's walkathon this Sunday. Sunday isn't really good for me.
Demişken, adımızı Alzheimer'lilere yardım için bu pazar yapılacak....... bir yürüyüş maratonuna yazdırdım.
- I'm good for it.
Yakında getireceğim.
I do quite like a bit of company but I think for the moon it's good to have your own space.
Küçük bir çevreden oldukça hoşlanırım. Fakat bir ay için, kendine ait bir yerinin olmasının iyi olacağını düşünüyorum.
It feels so good to be making up for all the things I've done wrong.
Yanlış yaptığım herşeyi düzeltmek çok güzel bir his.
Cooking is all I'm good for, isn't it?
Tek iyi olduğum şey yemek yapmak, değil mi?
You could ask for a reassessment, but I'm not sure it would do any good.
Yeniden değerlendirme isteyebilirsiniz ama bir işe yarar mı emin değilim.
I'm certain it served as a good memory for the slaughtered Kouga...
Beni reddeden Kouga ninjalarına gelince onlara hakettiklerini verdim.
I'm certain it will be good medicine for Josuke.
Eminin Jousuke için daha iyi olmuştur.
It's a good thing I'm just asking for a dance, then.
O halde sadece dansa davet etmem iyi olmuş.
You don't need to tell him I'm good for it, man.
Güvenilir olduğumu söylemene gerek yok dostum.
I just hope it's been half as good for you.
Umarım senin için yarısı bile olsa öyledir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]